- K A R A R -
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptâl ve tescil talebine ilişkin olup mahkemece davanın bozma ilamına uyularak bir kısım bağımsız bölümler için reddine, bir kısım bağımsız bölümler için açılmamış sayılmasına dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davasında, davalı arsa sahipleri ile aralarında 07.12.1994 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, yüklenici olarak üzerine düşen edimi yerine getirerek arsa sahiplerine isabet eden 51 adet bağımsız bölümü teslim ettiğini, ancak kendisine isabet eden A/5 ve A/6 blokların ise sadece subasman seviyesine kadar inşa edebildiğini, bu iki bloğun inşasının tamamlanması için davalılardan ... İnş. Tic. Ltd. Şti. ile aralarında düzenlenen protokolü de davalı şirketin edimlerini iyerine getirmemesi nedeniyle 24.02.2004 tarihinde feshettiklerini, buna rağmen, diğer davalı arsa sahipleri tarafından adı geçen davalı şirkete tapusu devredilen A/5 blokta 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29 ve 30 numaralı ve A/6 blokta 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29 ve 30 numaralı bağımsız bölümlerin tapularının iptâli ile adına tapuya tescilini, arsa sahiplerinden davalı ...'ın inşaat sözleşmesi gereği devretmesi gereken A/5 blok 21 ve 22 numaralı ve A/6 blok 21 ve 22 numaralı bağımsız bölümlerin bu davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında A/6 blok 21 ve 22 numaralı bağımsız bölümlere yönelik davasını atiye bıraktığını bildirmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlardan A/5 blok 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29 ve 30 numaralı bağımsız bölümler hakkında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/635 Esas sayılı dosyasında verilen tapu iptali ve tescil kararının kesinleştiği gerekçesiyle bu taşınmazlara yönelik davanın kesin hüküm nedeniyle reddine, A/6 blok 21 ve 23 numaralı bağımsız bölümlere yönelik davasının ise davacı vekilince atiye bırakılarak ve takip edilmediği gerekçesiyle açılmamış sayılmasına, A/6 blok 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29 ve 30 numaralı bağımsız bölümlerin ise davacı şirket tarafından davalı şirkete inşaat yapımı için bırakıldığı, bu nedenle arsa sahiplerince de davalı şirkete devredildiği, davacı tarafın inşaatın yapımından önce ya da sonra bu bağımsız bölümlerin maliki olmadığı gerekçesiyle bu bölümlere yönelik davanın da esastan reddine karar verilmiştir.
Bu kararın davacı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 23 Hukuk Dairesi’nin 27.05.2014 tarihli 2014/796 Esas 2014/4066 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyularak aynı karar verilmiş, bu kararın da davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 26.03.2019 tarihli 2018/2936 Esas 2019/1359 Karar sayılı ilamı ile gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunduğundan bozma kararı verilmiş, mahkemece bu bozmaya uyularak davacının ve sözleşmeyi devraldığı iddia edilen davalı şirketin dava konusu taşınmaz üzerine mevzuata uygun olarak inşa edeceği binaları mevzuata uygun olarak inşa etmediği, tamamlanan dört bloğun mevcut hali ile iskan almasına imkan olmadığı gibi dava konusu edilen A 5 ve A 6 bloğun tamamlanmadığı, kül halinde düşünüldüğünde dava konusu edilen ve edilmeyen dava konusu sözleşme gereği yapılması gereken inşaatın bu aşamadan sonra mevzuata uygun olarak tamamlanmasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle 5808 ada 17 parsel taşınmaz üzerindeki A5 blok Sardunya Apt. bulunan 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30 nolu bağımsız bölümler ile A6 blok Begonya Apt. bulunan 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30 nolu bağımsız bölümler hakkındaki davanın reddine, A6 blok Begonya blok Apt. bulunan 21 ve 22 nolu bağımsız bölümler hakkında açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre davacı tarafından davalı ... İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/235 Esas, 2008/193 Karar sayılı dosyasında, kendisine verilmesi gereken 20 bağımsız bölümün tapusunun arsa sahipleri tarafından inşaatı devralan davalı şirkete devredildiği iddiasıyla tapu iptal ve tescil davası açıldığı, bu davanın reddedilip kesinleştiği, eldeki davanın ise başka bağımsız bölümlerle ilgili olarak açıldığı dolayısıyla kesin hükümün bulunmadığı anlaşılmakta olup bu husus mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay 23 Hukuk Dairesi’nin 27.05.2014 tarihli 2014/796 Esas 2014/4066 Karar sayılı ilamında da açıklanmış, bozma ilamının devamında davacı ve davalı şirket arasında adi yazılı şekilde yapılan, ancak tapu devri yapılması nedeniyle geçerli hale gelen inşaat sözleşmesi feshedilmesine rağmen davalı ... Ltd. Şti'nin A/5 ve A/6 Blok inşaatlarına devam ettiği, bu sözleşmeye göre 34 daire alması gerekirken toplam 38 dairenin tapusunun kendisine devredildiği görüldüğünden mahkemece, taraf vekillerinden de açıklama alınarak davalı ... İnş. Ltd. Şti'nin feshe rağmen inşaata devam edip etmediği, devam etmiş ise sebebi, tarafların fesihten zımni olarak vazgeçip geçmedikleri, arsa sahiplerince işbu davaya konu 18 adet bağımsız bölümün davalı şirkete devir sebebi, adi yazılı ve feshedilen sözleşmede kararlaştırılan daire sayısından daha fazla dairenin davalı şirkete devir sebebi hususlarında inceleme ve araştırma yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi, .... İnş. Ltd. Şti'nin inşaata devam etmesi halinde en fazla 34 daire alabileceği hususu da gözönünde bulundurularak dava tarihinden sonra yükleniciden bir kısım bağımsız bölümleri devralan davalı ...'nun iyiniyetli olup olmadığı, .... İnş. Ltd. Şti. tarafından hakedilmediği halde devralınan daireler varsa belirlenmesi gerektiği açıklanmıştır.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda bu kez, yapılan inşaatın imar mevzuatına uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de binadaki imar ve ruhsata aykırılıkların giderilmesinin ve yasal hale getirilmesinin mümkün olup olmadığının belediyeden sorularak saptanması, yasal hale getirilmesinin mümkün olması halinde davacı yükleniciye bu konuda yeterli süre ve yetki verilerek binanın yasal hale getirilmesinin sağlanarak Yargıtay 23 Hukuk Dairesi’nin 27.05.2014 tarihli 2014/796 Esas 2014/4066 Karar sayılı ilamında belirlenen konularda inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi, yasal hale gelmesinin mümkün olmaması halinde ise şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun'un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine,
karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 09.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
kaynak: (www.corpus.com.tr)
KARARI YAZDIR