MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, maddi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ve maddi tazminat miktarı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 23.12.2020 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... Demirtaş vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
Toplanan delillere göre, davalı-karşı davacı kadının asgari yaşam giderlerini karşılamaya yeterli ve düzenli gelirinin bulunduğu, bağımsız bölüm niteliğinde üç adet taşınmaza sahip olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca Türk Medeni Kanununun 175. madde koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemez. O halde, davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiştir.
Davacı-karşı davalı erkeğin, mahkemece kabul edilen “Eşine ekonomik şiddet uyguladığı, özürlü olan ortak çocuğun bakım ve ihtiyaçlarını göz ardı ederek eşine tek başına bu sorumluluğu yüklediği’' şeklindeki kusurlu davranışları aynı zamanda davalı-karşı davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, BK m. 42. 43, 44, 49) dikkate alınarak davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, bu yön dikkate alınmadan "Kadının kişilik haklarına saldırı olmadığı" gerekçesiyle manevi tazminat talebinin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 3050 TL. vekalet ücretinin Behiye'den alınıp Mustafa'ya verilmesine ve 3050 TL. vekalet ücretinin de Mustafa'dan alınıp Behiye'ye verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.12.2020
KARARI YAZDIR