Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/09/2017 tarih ve 2016/358 E- 2017/292 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 31/05/2018 tarih ve 2017/1731 E- 2018/622 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şahsın 2015/46248 başvuru sayılı "ÜNLÜSES" ibareli 30. Sınıfta yapılan marka başvurusunun, müvekkilinin 124527, 2002/13759 tescil sayılı "ÜNLÜ" ibareli markaları karşısında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b anlamında iltibas-benzerlik oluşturduğu, davalının marka başvurusunun kötü niyetle yapıldığını, müvekkilinin başvuruya itirazının, diğer davalı TPMK.'nin 2016-M-7231 sayılı YİDK kararı ile haksız şekilde reddedildiğini ileri sürerek, davalı TPMK. YİDK.'nın anılan kararının iptalini, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacının "ÜNLÜ" ibareli itiraza dayanak markaları ile davalının "ÜNLÜSES" ibareli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nce, tarafların marka olarak kullandıkları ibareler ile emtialar yönünden ortalama tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzerlik bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmişlerdir.
Dava, marka başvurusuna itirazın reddine dair YİDK kararının iptali ile marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
Davalının 2015/46248 sayılı başvuru markasının "ÜNLÜSES" ibaresinden oluştuğu, davacıya ait itiraza mesnet markaların ise "ÜNLÜ" ibaresinden oluştuğu anlaşılmaktadır. Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların marka olarak kullandıkları ibareler ile emtialar yönünden ortalama tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzerlik bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, “ÜNLÜ” ibaresi hem davalının davaya konu başvuru markasında hem de davacının itiraza mesnet markalarında yer alsa da, davaya konu "ÜNLÜSES" markası bir bütün olarak değerlendirildiğinde, markaya eklenen “SES” ibaresinin markayı "ÜNLÜ" ibaresinden uzaklaştırarak markaya ayırtedicilik kazandırdığı ve ibarenin farklı bir anlam taşıdığı gözetildiğinde, markalar arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin meydana gelmeyeceğinin kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bu nedenle davalılar yararına bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalıların temyiz istemlerinin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 23/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KARARI YAZDIR