Sanığın, ekonomik ve sosyal durumu ile suç tarihinde yürürlükte olan mevzuata göre, 2022 sayılı yasa gereğince aylık bağlanması hakkının bulunup bulunmadığı hususu da araştırılarak, 5237 sayılı TCK'nun 211. maddesi kapsamında "gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla resmi belgede sahtecilik" niteliğinde olup olmadığının takdir ve değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
1) Suça konu belgelerin aynı anda ibraz edilmesi şeklinde gerçekleşen eylemde, sahte belgelerin farklı tarihlerde düzenlendiğine dair kesin delil bulunmayıp suçun aynı anda işlendiğinin kabul edilmesi gerekliliği karşısında, sanığın eyleminin tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı, ancak sahte belge sayısının TCK'nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınabileceğinin gözetilmemesi,
2) Hakkındaki hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet kayyımlık yetkileri haricinde uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 08.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.
KARARI YAZDIR