Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
14.04.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin CMUK’nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
2- Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının gelince;
Dosya içerisinde mevcut 07/10/2015 tarihli CD izleme tutanağına göre, suça sürüklenen çocuk Ozan’ın kafasına motosiklet kaskı takarak, yanında bulunan temyiz dışı diğer suça sürüklenen çocuk Barlas'ın da yüzünü bez ile kapatarak tanınmamak için tedbir aldıklarının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan TCK’nın 142/2-h-f maddesi yerine ayın Kanun’un 142/2-h maddesi uyarınca hüküm kurulması her iki bentte öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının aynı olması nedeniyle sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, 10/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
KARARI YAZDIR