Dava konusu istem: Jinekolojik onkoloji cerrahisi dalında yan dal uzmanlığı bulunan …'ın, Özel … Bahçelievler Hastanesinde ana dalı olan kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kadrosunda çalıştırılma talebinin reddine ilişkin Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Özel Hastaneler Yönetmeliği'nin 19. maddesinde, Bakanlığın yan dal değerlendirmesini her bir yan dal uzmanlık alanında, ülkedeki ve ildeki eğitim kurumlarının tıpta uzmanlık eğitimini sağlayacak şekilde yan dal uzmanı bulunup bulunmadığı çerçevesinde yapacağı yönünde düzenlemeye yer verilmesine rağmen, davalı idarece ülkedeki ve ildeki eğitim kurumlarının tıpta uzmanlık eğitimini sağlayacak sayının ve jinekolojik onkoloji cerrahisi uzman hekimlerine eğitici olarak hangi ilde ve hangi sayıda ihtiyaç olduğunun belirlenmediği; 1219 sayılı Kanun uyarınca tabiplik mesleğini icra etme hakkına sahip bir tabip veya uzman tabibin, 1219 sayılı Kanun'un 12. maddesindeki sınırlamalara bağlı kalmak suretiyle mesleğinde çalışabilme hakkına sahip olduğu; ilgilinin özel hastanede ana uzmanlık dalında kadrolu olarak çalıştırılması isteminin Kanun'un 12. maddesi kapsamında yer aldığının açık olduğu; diğer taraftan Özel Hastaneler Yönetmeliği'nin ek 5. maddesinin "f" bendinde özel hastanenin faaliyet izin belgesinde kayıtlı uzmanlık dallarında kadrolu çalışanlardan yan dal veya iki ayrı uzmanlığı olan tabiplerin bulunduğu hastanede kadrolu çalıştıkları uzmanlık dalı dışındaki uzmanlık dalında da çalışabileceklerinin düzenlendiği; Özel Hastaneler Yönetmeliğinin 19. maddesi uyarınca ülke genelinde eğitimci sayısının az olduğundan bahisle ilgilinin İstanbul ilinde çalıştırılması isteminin reddine karar verilmiş ise de, her bir yan dal uzmanlık alanında ülkedeki ve ildeki eğitim kurumlarının tıpta uzmanlık eğitimini sağlayacak şekilde Bakanlıkça belirlenmiş bir sayının bulunmaması nedeniyle ilgilinin 1219 sayılı Kanun'la tanınan ve sahip olduğu uzmanlık dalında çalışma hakkını ortadan kaldıran dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, planlama hükümleri ve kamu ihtiyacı göz önünde bulundurularak Kapasite Değerlendirme Komisyonu Prensip Kararları ile belirlenmiş tarihler baz alınarak özel sağlık kuruluşlarında çalışmak isteyen hekimlerin taleplerinin değerlendirildiği, anılan Komisyonun 2017/2 sayılı kararı ile kamu hastaneleri ve üniversitelerden 17/09/2016 tarihinden önce ayrılan yan dal uzmanlarının bir defaya mahsus olmak üzere özel sağlık kuruluşlarında ana dallarında çalışmalarının uygun görüldüğü, davacı Şirketin çalıştırmak istediği hekimin ise kamudaki görevinden 16/07/2018 tarihinde ayrıldığı, bu nedenle ve kamu hastanelerinin eğitimci ihtiyacı dikkate alınarak ana dalında çalışma talebinin uygun bulunmadığı, dava konusu işlemin mevzuata uygun olduğu, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, temyize konu kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, tetkik hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin iptaline ilişkin ... İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 16.03.2021 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.