Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 05.12.2016 gün ve 2016/12384 E., 2016/22787 K. sayılı kararı ile,
“…Davacı, Çankaya Belediyesi tarafından kurulan spor kulübünde 2008-2009 sezonunda hentbol oyuncusu olarak oynadığını, sözleşmede kararlaştırılan 12.500 TL ücret alacağının bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya dair haklar saklı tutularak 8.000 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Belediyesi Başkanlığı, davacının belediye çalışanı olmadığını, ... Derneğinin ayrı bir işletme olduğunu herhangi bir hukuki bağlarının bulunmadığını ileri sürerek davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini dilemiştir.
Davalı ... Belediyesi Gençlik ve Spor Kulubü, cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece, Çankaya Belediyesi hakkındaki davanın husumetten reddine, Çankaya Belediyesi Spor Kulübü hakkındaki davanın kabulü ile, 8.000 TL'nin tahsiline karar verilmiş; hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki dava ile sözleşmeden kaynaklanan ücret alacağının tahsilini istemiş, davalı ... ise diğer davalı spor kulübünün ayrı bir tüzel kişiliği olduğunu savunarak davanın husumetten reddini dilemiştir. Mahkemece, davalılar arasında organik bağ bulunduğu ancak, sözleşmenin tarafı olmadığından davalı ... Belediyesi hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmiştir. Davacının hentbol sporcusu olarak çalıştığı, ücretlerinin Çankaya Belediyesi tarafından ödendiği ve sporcuların antrenmanlarını yaptıkları yerin temininin Çankaya Belediyesi tarafından sağlandığı, davalı spor kulübü ile spor kulübü iktisadi işletmesinin Çankaya Belediyesine ait olduğu, böylece davalılar arasında hukuki ve organik bağ bulunduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle de sözleşmede kararlaştıran ücretin ödenmesinden davalı ... Başkanlığının da sorumlu tutulması gerekmektedir. Hal böyle olunca bu davalı yönünden de işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken husumet yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir…”
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... Başkanlığına bağlı hentbol kulübünün sporcusu olarak 01.08.2008 başlangıç ve 03.06.2009 bitiş tarihli sözleşme uyarınca 12.500,00 TL transfer bedeli ile anlaşarak hentbol oynadığını, ancak müvekkiline sözleşmede kararlaştırılan bedelin ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000,00 TL alacağını faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacı ... çalışanı olmadığından, belediyeye husumet yöneltilemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
... Derneği, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davacı ile davalı ... Derneği arasında imzalanan sözleşme uyarınca transfer ücreti olarak 8.000,00 TL'nin kararlaştırıldığı ancak ücretin ödenmediği, belediye ile spor kulübü arasında organik bağ bulunsa da Çankaya Belediye Başkanlığının spor kulübü ile imzalanan sözleşmede taraf sıfatının bulunmadığı, davalı spor kulübünün transfer ücretini ödediğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın ... Derneği yönünden kabulüne, ... yönünden ise sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
Mahkemece, özel hukuk tüzel kişisi olan spor kulübüne kamu tüzel kişiliği yetkisi tanınarak belediye adına işlemler yapabileceğini ve bu işlemlerden dolayı belediyenin sorumlu olacağını ileri sürmenin Anayasa’nın 6. ve 123. maddesine aykırı olduğu, kamu kurumu olan belediyenin özel hukuk hükümlerine göre kurulmuş spor kulübü ile organik bağ kurmasının yasal olarak mümkün olmadığı, kamu kurumunun yasal olmayan bir yolla başka bir kişi veya kuruluşla organik bağ kurmasının görevi kötüye kullanmak suçunu oluşturacağı, kamu kurumlarının özel hukuk kişilerinin yaptığı eylemlerden sorumlu olmasının istisnai olarak ihale işlemleri ve İş Kanunundan kaynaklanan üst işverenlik halinde söz konusu olduğu, sporcu olan davacının İş Kanununa tabi olmadığı, bu nedenle davacının ancak spor kulübünden talepte bulunabileceği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalı ... Başkanlığının taraf sıfatının bulunup bulunmadığı, varılacak sonuca göre davacının transfer ücreti alacağından davalı belediyenin de sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Hentbol oyuncusu davacı ile davalı ... Derneği arasında 01.08.2008 başlangıç ve 30.06.2009 bitiş tarihli 8.000,00 TL bedelli sözleşme imzalanmış ise de, sözleşme bedeli ödenmemiştir. Spor kulübü iktisadi işletmesi Çankaya Belediye Başkanlığına ait olup, davalı spor kulübü de diğer davalı ... Başkanlığının denetiminde kurulmuştur. Spor kulübünün işletilmesi ve yönetimi belediye başkanlığının tasarrufundadır. Bu nedenle ... ile ... Derneği arasında organik bağ bulunduğu anlaşılmakta olup, sözleşmede kararlaştırılan ücretin ödenmesinden davalı belediyenin de sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında, sözleşmenin davacı ile davalı ... Derneği arasında imzalandığı, davalı ... Başkanlığının sözleşmenin tarafı olmaması ve ayrı tüzel kişiliğinin bulunması nedeniyle belediyenin ödenmeyen transfer ücretinden sorumlu olmadığı, bu nedenlerle direnme kararının onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.
Hâl böyle olunca tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, aynı Kanun’un 440-III/1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 27.06.2018 gününde oy çokluğu ile karar verildi.
KARARI YAZDIR