Alacaklı vekilince icra mahkemesine başvurularak Kayseri Genel İcra Dairesinin 2022/41296 Esas sayılı dosyasında başlatılan ilamsız icra takibinde, ödeme emri tebliğ edilmeden borçlu tarafından takibe ve borca itiraz edildiğini, İİK'nın 62. maddesi uyarınca borçlu itirazının sonuç doğurmayacağını, takibin devamına dair talebinin 02.09.2022 tarihli müdürlük işlemi ile reddedildiğini ileri sürerek borçlu tarafından yapılan itirazın geçerli itiraz olarak kabul edilerek itirazın kabulü ile takibin durdurulması yönünde verilen müdürlük işlemi ile 02.09.2022 tarihli müdürlük işleminin iptali talep edildiği, mahkemece, borçlunun itirazı sonrasında alacaklının takibi sürdürme iradesi mevcut olduğundan ödeme emri tebliğinden önce borçlu tarafından yapılan itirazın geçerli olduğu, takibin İİK’nın 68/a maddesinde yazılı olan belgelere dayanmaması sebebiyle de alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden şikayetin ayrı ayrı reddine karar verildiği, kararın alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, anılan karara karşı alacaklı vekilince temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK'nın 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oy birliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi:
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 58. maddesinin 3. fıkrasında; alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarının ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı günün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin ve faizinin, takip talebinde belirtilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine aynı Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde; alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, 58. maddeye göre takip talebine yazılması lazım gelen kayıtların ödeme emrinde bulunması gerektiği belirtilmiştir.
Buna göre; alacaklı,yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olup, buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesi gerekmektedir. Anılan noksanlık kamu düzeni ile ilgili ve devletin hükümranlık haklarına ilişkin olması nedeniyle takibin her safhasında re'sen göz önünde tutulmalıdır (HGK'nın 12.05.1999 tarih ve 1999/12-271 E. - 99/301 K .sayılı kararı).
Somut olayda, takip talebinde yabancı para alacağının TL karşılığının belirtilmediği anlaşılmaktadır.
O halde İlk Derece Mahkemesince, takip talebinde yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmediğinden davacı borçlu yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 15.12.2022 tarih ve 2022/2009 E.-2022/1971 K. sayılı kararının re'sen (KALDIRILMASINA), Kayseri 1.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 23.11.2022 tarih ve 2022/492 E. - 2022/668 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.