Davacı vekili, borçlu davalı ...'in müvekkili bankanın kredi borçlusu olduğunu, borçlunun maaşına konulan hacizlerden oluşan sıra cetvelinde müvekkil haczinin 3. sırada olduğunu, 1. sırada yer alan alacaklı davalı ...'nin borçlu aleyhine yapmış olduğu takibin bonoya dayalı olup itirazsız kesinleştiğini, alacağın muvazaalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile müvekkili alacağının 1. sıraya alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemiştirler.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 1 sırada yer alan alacaklı davalı ...'nin takibinin bonoya dayalı olması, her zaman düzenlenmesinin mümkün olması ve davalıların alacağın gerçek bir alacak olduğunu ispatlayamadıkları, bu hali ile davalıların yapılan muvazaalı işlem ile davacı bankanın alacağının tahsilinin geciktirildiği gerekçeleriyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı borçlu ... temyiz etmiştir.
İİK’nın 142. maddesi uyarınca; alacaklılar, sıra cetveline girmiş alakadarlar aleyhine şikayet ve itirazda bulunabilirler. Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre; borçlunun, sıra cetveline itiraz davalarında kural olarak taraf olma ehliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenle temyiz hakkı bulunmayan borçlu ...’in temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, borçlu ...’in temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KARARI YAZDIR