ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

Orman Yangını Sebebiyle İdarenin İsteyebileceği Tazminat Kalemleri

14 Nisan 2025, 06:21 - 25

Orman Yangını Sebebiyle İdarenin İsteyebileceği Tazminat Kalemleri


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi
2024/266
2025/612
2025-02-04





Özet:

Bu dava, davalının kusuruyla çıkan orman yangınının söndürülmesi için yapılan masrafların tazminine yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi, uçuş garantisi kapsamındaki hava araçları için ek zarar oluşmadığı ve itfaiye personelinin zaten kamu görevlisi olduğu gerekçesiyle tazminatı sınırlandırmıştır. Ancak, davaya konu yangının davalının kusurundan kaynaklandığı tartışmasız olduğundan, davacı kurum, yangının söndürülmesi için yapılan tüm masrafların davalıdan tahsilini talep etmektedir. Yüksek mahkeme içtihatlarına göre, hava araçlarının yangına derhal müdahale edebilmesi için yapılan uçuş garantisi sözleşmeleri gereği ödenen bedeller de kamu zararı niteliğindedir.

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1647 E., 2023/2132 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Keles Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/43 E., 2022/67 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalının tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu 25.07.2013 tarihinde orman yangınına sebebiyet verdiğinin kesinleşen ceza yargılaması ile sabit olduğunu, davacının orman yangını sonucu oluşan toplam 313.724,67 TL zararı giderilmediğinden başlatılan takibin davalının itirazı ile durduğunu ileri sürerek; davalının itirazının iptali ile davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davaya konu olay nedeniyle yapılan ceza yargılaması sonucunda davalının bahçesinde ateş yaktıktan sonra gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek orman yangınına taksirle sebebiyet verdiğinin kabul edildiğini ve cezanın 2/5'i oranında indirim yapıldığını, davalıdan zararın tamamının talep edilemeyeceğini, davacı Kurumun kamu hizmeti niteliğindeki faaliyetlerin tüm giderlerinin haksız fiil esaslarına göre istenmesinin kamu hizmeti ilkelerine ve hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu orman yangınının çıkmasına davalının kendi bahçesinde ateş yaktıktan sonra gerekli dikkat ve özeni göstermemek suretiyle sebep olduğunun Ceza Mahkemesinin kesinleşmiş kabulü ile sabit olduğu, uçuş garanti süresi içerisinde bulunan helikopter ve amfibi uçaklar için herhangi bir zarar oluşmayacağı, yangın sebebiyle çalıştırılan işçilerin idare personeli olması sebebiyle yalnızca meydana gelen yangın sebebiyle istihdam edilmedikleri anlaşıldığından giderlerin davalıdan istenemeyeceği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davalının Keles İcra Müdürlüğünün 2018/13 E. sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, 16.559,89 TL asıl alacak ve 7.002,79 TL işlemiş faiz olmak üzere takibin 23.562,68 TL üzerinden devamına, alacağın yargılamayı gerektirmesi sebebiyle likit alacak söz konusu olmadığından yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 09.11.2023 tarihli kararıyla; helikopter ve uçak giderinin istenebilmesi için garanti edilen uçuş süresi dışında çalışıp çalışmadığının belirlenmesi gerektiği, kural olarak uçaklar için günlük 1 saat 30 dakika helikopterler için 1 saat 40 dakikayı aşan kısım için ödeme yapılması gerekmekle birlikte davacı Kurumun cevabi yazılarında uçak ve helikopterler için herhangi bir ekstra ödemenin tazminata dahil edilmediği, fiilen yangına müdahale eden uçak ve helikopterlerin garanti edilen kira ücretlerine ilave olarak herhangi bir ödeme yapılmadığı, yangına katılan uçak ve helikopterlerin kira bedeli dışında bir ödeme yapılmadığı bildirildiğinden bu kapsamda hesaplama yapılan bilirkişi raporuna itibar edilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, yine zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerinin iaşesine ödediği ücretler haksız fiil meydana gelmemiş olsa dahi ödenmesi gereken gider olup, bunların zarar ile ilgisinin bulunmaması nedeniyle iaşe bedelini zarar kalemi olarak nitelemeyen bilirkişi raporu doğrultusunda buna ilişkin talebin reddiyle davanın kısmen kabulüne dair İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; Ormanların Kanun Dışı Müdahalelerden Korunması Esaslarına İlişkin 293 Numaralı Tebliğe göre tazminata hükmedilmesi gerektiğini, tesbit edilen tazminat miktarının hatalı olduğunu, ek raporda ilgili tebliğ dikkate alınmayarak yapılan hesaplamaya itibar edilerek verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, davalının iaşe giderlerinden ve uçuş masraflarından sorumlu tutulması ve toplam zarar hesabı nazara alınarak karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, orman yangını nedeniyle meydana gelen zararın tazminine yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

1. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 49. maddesinde; ''Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.'' hükmü yer almaktadır.

2. Haksız fiil, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksız fiil sonucu zarara uğrayan kimse, uğradığı zararın tazminini bu haksız fiilden sorumlu olan kimseden veya kimselerden talep edebilir. Haksız fiilden söz edilebilmesi için 6098 sayılı Kanun'un 49. maddesine göre şu dört unsurun birlikte bulunması zorunludur: Öncelikle hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, bu fiili işleyen kusurlu olmalı, kusurlu şekilde işlenen ve hukuka aykırı olan bu fiil nedeniyle bir zarar doğmalı ve sonuçta doğan zarar ile hukuka aykırı fiil arasında nedensellik bağı bulunmalıdır. Bu unsurların tümünün bir arada bulunmadığı, bir veya birkaç unsurun eksik olduğu durumlarda haksız fiilin varlığından söz edilemez.

3. Tazminat hukukunun bir ilkesi olarak, sorumluluk şartları gerçekleştiği takdirde zarar veren, zarar görenin mal varlığında oluşan eksilmeyi gidermekle yükümlüdür.

4. Orman idaresinin; ormanlık alanlarda veya bu alanlara sıçrama olasılığına karşı özel mülkiyete konu taşınmazlarda çıkan yangınların söndürülmesi nedeniyle yapmış olduğu; iaşe giderleri, yangında çalışan işçilere (toplu iş sözleşmesi vb. nedenlerle) ödediği tazminatlar, yangın yerine ulaşım için kullandığı araçlar ile yangını söndürmede kullandığı arazöz, dozer ve diğer hava araçları nedeniyle yaptığı giderlerin; gerek haksız fiilin meydana gelmesi, gerekse bu haksız fiilden kaynaklanan zararın daha da büyümemesi için yapılmış olduğu gözetildiğinde, orman idaresinin yapmış olduğu iş bu giderlerin tamamını gerçek zarar ilkesi kapsamında haksız fiilin sorumlularından isteyebileceği, diğer bir anlatımla; bu giderlerin, genel idare giderleri olarak kabul edilemeyeceği hususu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.04.2023 tarihli ve 2022/3-722 E., 2023/294 K. sayılı ilamı ile Dairemizin 27.04.2022 tarihli ve 2022/2114 E., 2022/235 K. sayılı, 21.12.2023 tarihli ve 2023/1790 E., 2023/3869 K. sayılı, 06.06.2024 tarihli ve 2023/3896 E., 2024/1862 K. sayılı ilamları ile kabul edilmiştir.

5. Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava, orman yangınına neden olunması sonucunda yangına müdahale nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı Kurum dosya kapsamı itibariyle davalının kusuru ile meydana gelen yangına müdahale etmiş; yapılan işçi, araç, arazöz ve helikopter, uçak masraflarının davalıdan tazminini istemiştir. 

6. Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince; uçuş garanti süresi içerisinde bulunan helikopter ve amfibi uçaklar için herhangi bir zarar oluşmayacağı, yangın sebebiyle çalıştırılan işçilerin idare personeli olması sebebiyle yalnızca meydana gelen yangın sebebiyle istihdam edilmedikleri anlaşıldığından giderlerin davalıdan istenemeyeceği gerekçesiyle tazminat belirlenmiş ise de, davaya konu edilen yangının davalının kusurundan kaynaklandığı çekişmesiz olduğuna göre, davalının bu yangının söndürülmesi için yapılan masrafların tümünden sorumlu olması gerekir. 

7. Yukarıda yer verilen Hukuk Genel Kurulu ile Dairemiz ilamlarında da açıklandığı üzere, hava araçlarının her an hazır durumda olmaları ve yangına bir an önce müdahalede bulunmaları amacıyla başkalarına kiralanması veya kullandırılmasının önüne geçilmesi için ticari hayatın gereği olarak belirli bir süre kullanım garantisi verilerek sözleşmenin imzalandığı gözetildiğinde, davacının zararının sözleşme ile kararlaştırılan limitler dışında fazla uçuş süresi kadar olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Diğer bir anlatımla, limit dahilinde ödenen bedelin de kamu zararı olduğu açıktır. Bu durumda, davacı Kurumun dava dışı şirket ile hava araçlarının kullanımına ilişkin yapmış olduğu kira sözleşmesi bu davanın taraflarını ilgilendirmediğinden, davalının sebep olduğu yangın nedeniyle yapılan tüm masraftan sorumlu olduğunun kabulü gerekmektedir.

8. Hal böyle olunca İlk Derece Mahkemesince; davaya konu edilen yangın nedeniyle davacı Kurumun yapmış olduğu bu giderlerin tümünü gerçek zarar ilkesi uyarınca davalıdan isteyebileceği nazara alınarak, gerekirse görüşüne başvurulan bilirkişiden ek rapor alınması suretiyle davacının davalıdan isteyebileceği zarar miktarının belirlenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hatalı karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

KARARI YAZDIR


Aşağıdaki arama terimleri ile ilgili kararlara etiketlere tıklayarak ulaşabilirsiniz :
orman yangını gerçek zarar tazminat kamu zararı yangın sebebiyle oluşan zarar
Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları