DAVANIN KONUSU : Tevdii Mahalli Tayini
Sulh Hukuk Mahkemesince yukarıda tarih ve numarası yazılı tevdi yeri tayini talebine ilişkin verilen karara karşı, karşı taraf tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü.
Talep eden vekili, talep eden ile karşı taraf arasında imzalanan kira sözleşmesinin talep eden tarafından feshedildiğini, kiralananın boşaltılmasına rağmen karşı taraf-kirayaverenin anahtarı teslim almaktan kaçındığını belirterek kiralananın anahtar teslimi hususunda tevdi yeri tayinine karar verilmesini talep etmiştir.
Talep dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilmediğinden cevap verememiştir.
Mahkemece; talebin kabulüne, Sivas 3.Asliye Hukuk Mahkemesi Yazı İşleri Müdürlüğü’nün tevdi yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Karşı taraf; İstanbul’da bulunması nedeniyle anahtarı teslim alamadığını, daha sonra teslim almak istediğinde de talep edenin telefonlarına cevap vermediğini, kiralanandaki tabelanın indirilmesi, su, doğalgaz ve elektrik borcunun bulunmadığının kanıtlanması, mahrum kalınan kira bedellerinin ödenmesi ve vekalet ücretinin de talep eden tarafından ödenmesine ilişkin karar verilmesi gerektiğinden bahisle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Taraflar arasında imzalanan 20.01.2017 başlangıç tarihli 3 yıl süreli kira sözleşmesinin talep eden-kiracı tarafından 18.05.2019 tarihli ihtarname ile feshedildiği anlaşılmaktadır. Kiralanan tahliye edilmesine rağmen kiralananın anahtarı karşı taraf kirayaverene teslim edilememiştir. TBK’nun 106.maddesi ''Yapma veya verme edimi gereği gibi kendisine önerilen alacaklı, haklı bir sebep olmaksızın onu kabulden veya borçlunun borcunu ifa edebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken hazırlık fiillerini yapmaktan kaçınırsa, temerrüde düşmüş olur.....'' ve 107.maddesi ''Alacaklının temerrüde düşmesi durumunda borçlu, hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir. Tevdi yerini, ifa yerindeki hâkim belirler....'' hükmünü içermektedir. Bu durumda anahtar teslimini kabul etmeyen kirayaveren yönünden alacaklının temerrüdü olgusu gerçekleşmiştir. İstinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar ayrı bir davanın konusu olabilecek nitelikte olup anahtar tesliminden kaçınması için haklı bir sebep olarak kabul edilemez. Talep eden-kiracının anahtar teslimi için tevdi yeri belirlenmesinde hukuki yararı bulunmaktadır. Mahkemece talebin kabul edilmesinde bir usulsuzlük bulunmadığından karşı tarafın istinaf isteminin esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Karşı taraf-kiraya verenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 44,40 TL esastan ret harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
HMK’nun 27. maddesi gereğince tarafların hukuki dinlenilme hakkı nedeniyle ve 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı Yasanın 27. maddesi ile HMK’nun 302. maddesine eklenen 5.fıkrası uyarınca hükmün ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 26/11/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.
KARARI YAZDIR