ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

Araştırma Görevlisinin Zorunlu Hizmet Süresini Tamamlamadan İstifa Etmesi - Maaşların İadesi İstemi - Angarya Yasağı

15-05-2021 - 943

Araştırma Görevlisinin Zorunlu Hizmet Süresini Tamamlamadan İstifa Etmesi - Maaşların İadesi İstemi - Angarya Yasağı


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi
2020/3904
2020/8326
2020-12-24





Davacı ... ile davalı ... Üniversitesi Rektörlüğü arasındaki istirdat davasına dair Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08/05/2015 tarihli ve 2014/949 E.- 2015/260K. sayılı hükmün bozulması hakkında Yargıtay 18. Hukuk Dairesince verilen 10/05/2016 tarihli ve 2016/1356 E. - 2016/7670 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.

Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının davalı Üniversitede araştırma görevlisi olarak göreve başladığını, 2547 sayılı Yasa'nın 35. maddesi kapsamında doktora eğitimi için Gazi Üniversitesi'ne gönderildiğini, 24.01.2014 tarihinde doktora programından mezun olduğunu,davacının eğitimini tamamlamasından sonra 21.04.2014 tarihinde davalı Üniversitede tekrar göreve başladığını,Niğde Üniversitesi yardımcı doçent kadrosuna başvurduğunu,davalı Üniversitenin muvafakat vermemesi üzerine Gazi Üniversitesi tarafından kendisine ödenen net maaşın %50 fazlası ile 95.401,50 TL'yi ödeme şartı ile istifa ettiğini,kefalet ve taahhüt senedinin geçersiz olduğunu, maaş ödemelerinin geri alınamayacağını ileri sürerek haksız olarak tahsil edilen 95.401,50 TL'nin 28.05.2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesini istemiştir.

Davalı vekili, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece; davacıya ödenen maaşın tamamının taahhütname kapsamında geri ödenmesinin Anayasadaki angarya yasağına aykırı olduğunu, 2547 Sayılı Yasa'nın 35. maddesinde de maaşların geri ödeneceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığını, "Re-sen Taahhütname ve Kefalet Senedinde" harcama kalemleri arasında açıkca yer verilmeyen maaş ödemelerinden davacının sorumlu tutulmasına yasal olanak bulunmadığını belirterek davacıya ödenen yolluk ücreti dışında davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 18. Hukuk Dairesince verilen 10/05/2016 tarihli ve 2016/1356 E. - 2016/7670 K. sayılı ilamı ile ;

“Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak;

Davacı tarafından Gazi Üniversitesinde doktora eğitimi için gönderilmesinden önce, davalı üniversiteye verilen taahhütnamesinde Gazi Üniversitesinde doktora eğitimi için geçici olarak görevlendirilmesi nedeniyle Celal Bayar Üniversitesine dönüp mecburi hizmet ifa edileceği taahhüt edilmiş ve davacının mecburi hizmetini tamamlamadan Celal Bayar Üniversitesinden ayrıldığı anlaşılmıştır. Davacı, taahhütnamenin (kefalet senedi) 4. maddesinde ".... istifa suretiyle ayrıldığım takdirde eksik kalan mecburi hizmet süremle orantılı olarak müfredatı aşağıda beşinci maddede belirtilen bilcümle matlubatı yine bu beşinci maddede tesbit edilen hukuki esaslarla kayıtlı olmak şartıyla Celal Bayar Üniversitesi Rektörlüğüne nakten ve tamamen ödemeyi tahhüt eylerim", 5. maddesinde ise "Yukarıda (1. maddede) yazılı sebeple her türlü ödemeler bu hususlara ilave olarak şahsım adına programım içinde veya dışında her ne sebeple ve şartla olursa olsun sarf edilen meblağ, dördüncü maddede belirtilen nedenlerden eksik mecburi hizmet sürem bulunduğu takdirde eksik hizmet süremle orantılı olarak hesaplanacak tutar, fiili geri ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden hesap edilecek Türk Parası tutarını, portesto keşidesine ve hüküm istihsaline hacet kalmaksızın nakten ve defaten Celal Bayar Üniversitesi Rektörlüğüne ödeyeceğimi ve keza işbu maddede yazılı giderler ile buna bağlı her

türlü harcamaların faiz başlangıcının taahhüdün ihlal tarihi olacağını ve faiz nisbetinin de tahsil edileceği yılda cari olan kanuni faiz olarak hesap edileceğini şimdiden taahhüt ve kabul ederim." şeklinde taahhütte bulunmuş olup davacı bu taahhütnamenin imzalandığı ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Türk Borçlar Kanununun 24. ve devamı maddeleri anlamında hata, hile veya tehdit altında kendisine imzalatıldığını ileri sürmemiştir. Davacının özgür iradesi ile davalı üniversiteye böyle bir yüklenme senedi vermesini yasaklayan bir yasal düzenleme olmadığı gibi, davacı Gazi Üniversitesine kendi iradesi dışında da gönderilmiş değildir. O halde bu taahhütname davacıyı bağlar niteliktedir. Kaldı ki davalı üniversitece yükümlülükler yerine getirilmiş, davalı tarafından ise yerine getirilmemiştir.

Davacının halen taahhütname gereğince mecburi hizmet yükümlülüğü devam ettiğine göre, adına tahakkuk edilen miktarı ödemekle sorumlu olup, ortada taahhütnameyi geçersiz kılan bir durum da bulunmamaktadır. Buna göre mahkemece, tahhütname içeriğine tüm ödemeler kapsamında yurtiçi maaşlarında eksik mecburi hizmet süresi ile orantılı olarak davalı üniversiteye iadesi gerektiği dikkate alınarak, bu miktar dışında sebepsiz zenginleşilen bir bölüm bulunup bulunmadığının tespiti açısından bilirkişiden rapor alınarak, 6098 sayılı Türk Borçlar Yasanın 78. maddesi uyarınca iadesi gerekip gerekmediği hususunda değerlendirme yapılarak oluşacak uygun sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, taahhütname ve kefalet senedinde harcama kalemleri arasında açıkça yer verilmeyen maaş ödemelerinden davacısının sorumlu tutulmasına yasal olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir .” gerekçesiyle bozulmuştur.

Bozma ilamına karşı; davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.

Dosyanın incelenmesinde; davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından; kararın onanması gerekirken zuhulen yukarıda açıklanan gerekçe ile bozulduğu anlaşıldığından; davacının bu yöne ilişen karar düzeltme isteminin kabulü ile bozma ilamının kaldırılarak mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HUMK'nun 440. maddesi gereğince davacı tarafın karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay 18. Hukuk Dairesince verilen 10/05/2016 tarihli ve 2016/1356 E. - 2016/7670 K. sayılı bozma ilamının kaldırılarak mahkeme kararının ONANMASINA, fazla yatırılan 6,40 TL temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

KARARI YAZDIR


Aşağıdaki arama terimleri ile ilgili kararlara etiketlere tıklayarak ulaşabilirsiniz :
araştırma görevlisi istirdat angarya yasağı ödenen maaşların iadesi istemi
Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları