Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun'un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun'un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanık hakkında kötü muamele suçundan, 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz istemi, eksik inceleme ile karar verildiği, atılı suçla birlikte aile hukukundan kaynaklanan yükümlülükleri de yerine getirmeyen sanık hakkındaki kararın bozulması gerektiğine yöneliktir.
III. OLAY VE OLGULAR
Birbirleriyle evli olup aralarında sorunlar olan taraflardan sanığın, gece vakti gelen eşini eve almaması nedeniyle kötü muamele suçundan açılan davada Mahkeme, suçun yasal unsurlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle beraat kararı vermiştir.
IV. GEREKÇE
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 232 nci maddesinde düzenlenen kötü muamele suçunun oluşabilmesi için yaralama, tehdit ve hakaret gibi Kanun'un başka maddelerinde açıkça suç olarak düzenlenmiş eylemler dışında kalan ve failin aynı konutta birlikte yaşadığı kişilere karşı gerçekleştirdiği, çıplak gezdirme, aç bırakma, sürekli alay etme, korkutma vb. eylemlerde bulunulması gerektiği hususu dikkate alındığında sanığın, olay anında 54 yaşında olan kocasını aralarındaki anlaşmazlık nedeniyle eve almama biçimindeki eyleminde, suçun yasal unsurlarının oluşmadığının anlaşılması karşısında sanık hakkında beraat kararı verilmesine ilişkin Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname'ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
02.2024 tarihinde karar verildi.
KARARI YAZDIR