ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

Başkası Yerine Sınava Girme

08 Şubat 2025, 21:16 - 143

Başkası Yerine Sınava Girme


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Yargıtay 11. Ceza Dairesi
2023/6476
2024/9751
2024-09-10





Sanık ...'ın, resmî belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan 5237 sayılı TCK'nin 206/1, 62 ve 52/2-4. maddeleri uyarınca neticeten 1.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı CMK'nin 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tâbi tutulmasına dair Doğubayazıt (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin, 23.09.2011 tarihli ve 2010/845 Esas, 2011/921 Karar sayılı kararının 10.10.2011 tarihinde kesinleşmesini müteakip, denetim süresi içerisinde 29.12.2015 tarihinde işlediği kasıtlı bir suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine hükmün açıklanmasına ve Doğubayazıt 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.01.2022 tarihli ve 2021/550 Esas, 2022/42 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 206/1, 62 ve 52/2-4. maddeleri uyarınca neticeten 1.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı CMK'nin 309/1. maddesi uyarınca, 09.10.2023 tarihli ve 2023/19629 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 07.11.2023 tarihli ve KYB-2023/108629 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 07.11.2023 tarihli ve KYB-2023/108629 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

“Benzer bir olayda Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 07/03/2023 tarihli ve 2020/212 esas, 2023/1311 karar sayılı ilâmında, “...'in sanık .... adına düzenlenmiş, üzerinde herhangi bir tahrifat yapılmayan sınav giriş belgesi ve nüfus cüzdanını kullanmak suretiyle motorlu taşıtlar sürücü adaylığı sınavına girdiği, sınav başladıktan bir süre sonra yapılan kontrol sırasında durumun fark edildiği, sanığın sınav kağıdı üzerinde isim kodlamak ve imza atmaktan ibaret eyleminde; 5237 Kanun'un 206 ncı maddesi kapsamında düzenlenmiş bir resmi belge bulunmadığından, “resmi belge düzenlenmesinde yalan beyan” suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı; ve sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahetler Kanunu'nun (5326 sayılı Kanun) 40 ncı maddesinin birinci fıkrasına uyduğu gözetilmeden..” şeklinde belirtildiği üzere; somut olayda, 14 Nisan İlköğretim Okulunda yapılan Motorlu Taşıt Sürücü Aday Sınavında yapılan kontrollerde sanık ...'ın inceleme dışı sanık ... 'un yerine sınava girmesini müteakip, salon görevlileri tarafından sınava giriş belgesi ve kimlik üzerindeki fotoğrafın sanığa ait olmadığının fark edilerek tutanak tutulduğunun anlaşılması karşısında, sanığın sınav kağıdı üzerinde isim kodlamak ve imza atmaktan ibaret eyleminde; 5237 Kanun'un 206. maddesi kapsamında düzenlenmiş bir resmî belge bulunmadığından, “resmi belge düzenlenmesinde yalan beyan” suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

5237 sayılı TCK'nin "Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" başlıklı 206/1. maddesinde; "Bir resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine yalan beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır." hükmü yer almaktadır. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun "Kimliği bildirmeme" başlığını taşıyan 40/1. maddesi; “Görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişiye, bu görevli tarafından elli Türk Lirası idari para cezası verilir.” hükmünü haiz olup; bu kabahat fiili ile 5237 sayılı TCK'nin 206. maddesinde düzenlenen suç arasındaki fark, beyanın resmi belge düzenlenmesi sırasında yapılıp yapılmadığıdır. Kamu görevlisinin, görevi nedeniyle resmi belge düzenlediği sırada yalan beyanda bulunulması halinde 5237 sayılı TCK'nin 206. maddesi uygulanacaktır. Resmi belgenin düzenlenmesi sırasında olmayıp da kamu görevinin gereği gibi yerine getirilebilmesi için, kamu görevlisinin göreviyle bağlantılı olarak sorması durumunda, kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunulması halinde 5326 sayılı Kanun'un 40/1. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesi gereklidir.

Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; olay tarihinde hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen talep dışı sanık ... 'un, üzerinde herhangi bir tahrifat bulunmayan sınava giriş belgesi ve nüfus cüzdanını kullanmak suretiyle sanık ...'ın yerine Motorlu Taşıt Sürücü Adayları Sınavına girdiği, sınav cevap kâğıdı üzerinde işaretlemelerde bulunduğu sırada görevlilerce yapılan kimlik kontrolünde durumun fark edildiği ve olayın kolluğa bildirildiği, dosyada mevcut sınav cevap kâğıdı incelendiğinde yalnızca sanığın yerine imza atıldığı ve 50 sorudan 2 adedinin cevaplandığının görüldüğü, salon başkanı ve sınav gözetmeni tarafından imzalanması gereken bölümün boş olduğu belirlenmekle, suça konu sınav cevap kâğıdının baştan itibaren görevlilerce içeriği itibarıyla sahte olduğunun bilinmesi nedeniyle hukukî sonuç doğurmaya elverişli bulunmadığı anlaşıldığından, sanığa yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, eylemin 5326 sayılı Kanun'un 40/1. maddesi kapsamında idarî para cezası yaptırımını gerektirdiği, bununla birlikte kabahatin gerçekleştiği 03.07.2010 tarihinden itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresinin hüküm tarihine kadar dolduğu tespit edilmiştir.

Sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, mahkûmiyet hükmü kurulması Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmekle, 5271 sayılı CMK'nin 309/4-d. maddesi uyarınca bahse konu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.

III. KARAR

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

Doğubayazıt 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.01.2022 tarihli ve 2021/550 Esas, 2022/42 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı CMK'nin 309/4-d. maddesi uyarınca bozma nedeni cezanın kaldırılmasını gerektirdiğinden ve yüklenen suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı anlaşıldığından; sanığın 5271 sayılı CMK'nin 223/2-a. maddesi uyarınca BERAATINA, cezanın çektirilmemesine, bununla birlikte sanığın lehine olan ve eylemine uyan 5326 sayılı Kanun'un 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre, aynı Kanun'un 20/2-c. maddesinde düzenlenen zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından, sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.09.2024 tarihinde karar verildi.

KARARI YAZDIR


Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları