ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

Kooperatif Üyeliği - Tapu İptal ve Tescil - İspat Yükü

14-01-2022 - 366

Kooperatif Üyeliği - Tapu İptal ve Tescil - İspat Yükü


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi
2021/1737
2021/2382
2021-12-20





Özet:

Usul hukukunda ispat yükü ilk önce kural olarak davacıya düşer, yani davacı davasını dayandırdığı vakıaları ispat etmelidir. Somut olayda, davacı taraf dava konusu dükkana ilişkin aidat ve masrafları ödediğini iddia ettiğine göre ödediğini ispat yükü davacı taraftadır. Dava dışı kooperatif kayıtlarına göre, söz konusu dükkana ilişkin üyeliğin davalıya ait olduğu ve tapunun davalı adına çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar bilirkişi raporunda aksi belirtilmişse de, davacı tarafça iddia edildiği gibi açıkça “dükkan kirası” adı altında davacıya ödeme yapıldığına ilişkin kayıt bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, ispat yükünün davacıda olduğu gözetilerek davacının iddiasını ispata yarar dosyadaki deliller ve varsa yemin delili değerlendirilerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun olmayan şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, tarafların kardeş olduğunu, yurt dışında yaşayan davacının eşi ile birlikte yapmış oldukları birikimlerini değerlendirmek için dava dışı .... Konut Yapı Kooperatifinden daire ve dükkan aldıklarını, bu işlerin takibi için kardeşi davalıya vekalet verdiğini, ancak davalının tapuları kendi adına aldığını, kooperatif dairelerinin üyelere tesliminden sonra 2009 yılına kadar kira bedellerinin davacının hesabına yatırıldığını, bu tarihten sonra davalının kira parasını da kendisinin aldığını ileri sürerek, .... Merkez .... Mahallesi ...6 ada .. parselde tapuya kayıtlı 4 numaralı dükkanın tapusunun iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında taşınmaz 3. kişiye satıldığından satış bedeli olan 45.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı vekili, müvekkilinin 1993 yılında dava dışı kooperatife 1 adet daire için üye olduğunu, üyeliği devam ederken 1994 yılında 20.000 DM ödeyerek dükkanın da maliki olduğunu, ayrıca babasının da davacı ve diğer kardeşi ....'a vermek üzere 2 daire için kooperatife üye olduğunu, babaları ölünceye kadar aidatların baba tarafından ödendiğini, babası öldükten sonra diğer mirasçıların da bilgisi dahilinde davacının 2 dairenin aidatlarını ödediğini, daireler fiilen bitip oturulmaya başlayınca davacının kardeşi Ahmet'e vekalet göndererek daireleri kiraladığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafın dava konusu dükkanı peşin ödeme yoluyla satın aldığını savunmasına rağmen buna ilişkin herhangi bir ispat vasıtası sunmadığı, davalı tanıklarının bazı olayları çok ayrıntılı olarak beyan etmelerine rağmen söz konusu dükkanda yer alan kiracının kim olduğu, kira parasını kime ödediği hususlarında beyanda bulunamadıkları, davacı hesabına açıkça dükkan kirası adı altında ödemelerin yapıldığı, davalı tarafın cevap dilekçesinde tevilli savunmada bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesinde, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her birinin hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu, 6100 sayılı HMK’nun 190. maddesinde, ispat yükünün, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu düzenlenmiştir. Usul hukukunda ispat yükü ilk önce kural olarak davacıya düşer, yani davacı davasını dayandırdığı vakıaları ispat etmelidir. Somut olayda, davacı taraf dava konusu dükkana ilişkin aidat ve masrafları ödediğini iddia ettiğine göre ödediğini ispat yükü davacı taraftadır. Dava dışı kooperatif kayıtlarına göre, söz konusu dükkana ilişkin üyeliğin davalıya ait olduğu ve tapunun davalı adına çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar bilirkişi raporunda aksi belirtilmişse de, davacı tarafça iddia edildiği gibi açıkça “dükkan kirası” adı altında davacıya ödeme yapıldığına ilişkin kayıt bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, ispat yükünün davacıda olduğu gözetilerek davacının iddiasını ispata yarar dosyadaki deliller ve varsa yemin delili değerlendirilerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun olmayan şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 20.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

6. Hukuk Dairesi  | Esas No:2021/1737 | Karar No:2021/2382 | Kooperatif Üyeliği - Tapu İptal ve Tescil - İspat Yükü KARARI YAZDIR


Aşağıdaki arama terimleri ile ilgili kararlara etiketlere tıklayarak ulaşabilirsiniz :
kooperatif üyeliği ispat külfeti ispat yükü tapu iptal ve tescil karine usul hukuku
Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları