ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

Boşanma - Eşin Ailesinden Görülen Fiziksel Şiddet

28-09-2020 - 734

Boşanma - Eşin Ailesinden Görülen Fiziksel Şiddet


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi
2017/5336
2019/1353
2019-02-19





Özet:

  • Her ne kadar tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu oldukları belirtilerek her iki boşanma davasının da kabulüne karar verilmiş ise de; davacı-karşı davalı erkeğin ailesinin kadına yönelik fiziksel şiddet ve kısıtlamalarının olduğu, bu halde eşinin ailesinden fiziksel şiddet gören kadına evi terk kusurunun yüklenemeyeceği, kaldı ki erkeğin evlilik sonrası eşini kendi ailesi yanına bırakarak yurt dışına gittiği, kadını müşterek konutta değil, erkeğin ailesinin yanında kaldığı, terke konu evin müşterek konut olmadığı,
  • Yine ilk derece ve bölge adliye mahkemesince kadına kusur olarak yüklenen "Karşılaşmalarında ailece şiddete başvurulduğu" vakıasına konu ceza dosyası incelendiğinde birbirine şiddet uygulayanlar arasında davalı-karşı davacı kadının bulunmadığı, bu halde üçüncü kişilerin davranışlarının tarafa kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmakla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ailesinin eşine yönelik şiddet ve kısıtlamalarına sessiz kalan davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun, davalı-karşı davacı kadına yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığının kabulü gerekirken, yazılı şekilde kusur belirlemesi yapılması doğru bulunmamıştır.
  • Açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-karşı davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır.
  • Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına maddi ve manevi tazminata karar vermek gerekir.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminat ve ziynet alacağı taleplerinin yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Davalı-karşı davacı kadının reddedilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;

Talep edilen ziynet alacağının miktarı 30.000 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 41.530 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir. Açıklanan nedenle, davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

a)İlk derece mahkemesi, boşanmaya sebep olan olaylarda; davacı-karşı davalı erkeğin ailesinin eşine yönelik şiddetine ve kısıtlamalarına sessiz kaldığı ve bu şekilde kusurlu olduğu, davalı-karşı davacı kadının da eşi Avusturya'da iken evi terk ederek gittiği ve karşılaşmalarında ailece şiddete başvurulduğu ve bu şekilde kusurlu olduğu, evliliğin sona ermesine sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarını kabul ederek, karşılıklı boşanma davalarının kabulüyle tarafların boşanmalarına, kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) talebinin reddine karar vermiştir. Davalı-karşı davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesince kusura esas vakıaların doğru tespit edildiği, buna göre mahkemenin tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu oldukları yönündeki hukuki değerlendirmesinin yerinde olduğu belirtilerek davalı-karşı davacının kusur belirlemesi ile tazminat taleplerinin reddine yönelik istinaf başvurusu yerinde görülmeyerek esastan reddine karar verilmiştir.

Her ne kadar tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu oldukları belirtilerek her iki boşanma davasının da kabulüne karar verilmiş ise de; davacı-karşı davalı erkeğin ailesinin kadına yönelik fiziksel şiddet ve kısıtlamalarının olduğu, bu halde eşinin ailesinden fiziksel şiddet gören kadına evi terk kusurunun yüklenemeyeceği, kaldı ki erkeğin evlilik sonrası eşini kendi ailesi yanına bırakarak yurt dışına gittiği, kadını müşterek konutta değil, erkeğin ailesinin yanında kaldığı, terke konu evin müşterek konut olmadığı, yine ilk derece ve bölge adliye mahkemesince kadına kusur olarak yüklenen "Karşılaşmalarında ailece şiddete başvurulduğu" vakıasına konu ceza dosyası incelendiğinde birbirine şiddet uygulayanlar arasında davalı-karşı davacı kadının bulunmadığı, bu halde üçüncü kişilerin davranışlarının tarafa kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmakla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ailesinin eşine yönelik şiddet ve kısıtlamalarına sessiz kalan davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun, davalı-karşı davacı kadına yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığının kabulü gerekirken, yazılı şekilde kusur belirlemesi yapılması doğru bulunmamıştır.

b)Yukarıda 2/a. bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-karşı davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m.4) dikkate alınarak kadın yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m.174/1-2) karar vermek gerekirken, yanılgılı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde davalı-karşı davacı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ:

Davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple REDDİNE, 2/a. ve 2/b. bentlerde gösterilen sebeplerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 13.06.2017 tarih, 2017/117 E.-2017/845 K. Sayılı kararının kusur belirlemesi ve davalı-karşı davacı kadının tazminat istekleri yönünden BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 19.02.2019(Salı)

KARARI YAZDIR


Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları