ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

Konkordato - Borçlunun İflasa Karar Verilen Duruşmaya Çağrılmaması Bozma Sebebidir

01-06-2021 - 429

Konkordato - Borçlunun İflasa Karar Verilen Duruşmaya Çağrılmaması Bozma Sebebidir


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi
2021/1383
2021/507
2021-02-25





Özet:

İİK 287/5. maddesinin yollaması ile 292/ son fıkrası gereğince “Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder.” hükmünü içermektedir. Somut olayda, konkordato talep eden borçlu şirketin yetkili temsilcisinin yargılama sırasında mahkemeye çağrılarak dinlenmediği, kanunun amir hükmünün yerine getirilmediği dosya kapsamından anlaşılmıştır. Bu durumda konkordato talep eden borçlu şirket yetkilisinin mahkemeye çağrılarak dinlenmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince istinaf başvurusunun reddine dair verilen kararın temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R -

Davacılar vekili, davacı gerçek kişinin davacı şirketin tek hissedarı olduğunu, şirketin borç ödemekte zorlandığını, ekonomik güçlük içerisinde bulunduğunu, gerçek kişinin de şirket borçlarına kefil olduğunu, şirketin mali durumu ve konkordato projesi hazırlandığını, 5 yıllık süre içerisinde ve %30 tenzilat ile borçların tasfiyesinin öngörüldüğünü ileri sürerek, öncelikle geçici ve kesin mühlet verilmesini ve kesin mühlet sonucunda konkordato talebinin kabulü ile konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Müdahiller, davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen konkordato komiseri raporları ve tüm dosya kapsamına göre, şirkete verilen 3 aylık geçici mühlet içerisinde otelin faaliyette bulunmadığı, ön projenin tamamının otel gelirinden elde edilecek karara dayalı olduğu, şirket ortağının sermaye ödemesini tamamlamadığı, geçici mühlet içerisinde zararın arttığı, konkordato proejesinin uygulanma ihtimali olmadığı gerekçesi ile borca batık olan davacı şirketin iflasına, davacı gerçek şahıs hakkında iflas koşulları oluşmadığından kesin mühlet verilmesine ve konkordato talebinin reddine karar verilmiştir.İlk derece mahkemesi kararına karşı davacılar vekili ile ... Seyahat Acenteliği A.Ş. vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından davacı şirketin projesinde otel işletmeciliği ile gelir elde edilmesi hedeflendiği, otelin muhtemel geliri ve taşınmaz fiyatının bilirkişiler aracılığı ile tespit ediliği, davacılar tarafından sonradan dosyaya sunulan tapu kayıtlarının bulunduğu ve bunlara bağlı yeni inşaatlar yapıldığının kanıtlanamadığı, imar affı ile imar değişikliğine ilişkin bir belge sunulmadığı, elde edilecek gelir ile borçtan kurtulmanın mümkün olmadığı gerekçesi ile davacı şirkete ilişkin istinaf talebinin esastan reddine, davacı gerçek kişinin taleplerinin ise doğrudan doğruya davacı şirketle bağlantılı olduğu, gerçek şahıs yönünden ayrı bir konkordato ön projesi bulunmadığı, başka borçları olup olmadığına dair de bilgi verilmediği başka mal varlığı olup olmadığının bildirilmediği bu nedenle ... yönünden verilen kararın resen kaldırılmasına, ve dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.

Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere ve delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

İİK 287/5. maddesinin yollaması ile 292/ son fıkrası gereğince “Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder.” hükmünü içermektedir.Somut olayda, konkordato talep eden borçlu şirketin yetkili temsilcisinin yargılama sırasında mahkemeye çağrılarak dinlenmediği, kanunun amir hükmünün yerine getirilmediği dosya kapsamından anlaşılmıştır. Bu durumda konkordato talep eden borçlu şirket yetkilisinin mahkemeye çağrılarak dinlenmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) no.lu bentte yazılan gerekçelerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı ile bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin ... Bölge Adliye Mahkemes11. Hukuk Dairesinin kararı usul ve yasaya aykırı görüldüğünden BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, HMK'nun 373/1. maddesi gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin reddine ilişkin kararının kaldırılarak, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

KARARI YAZDIR


Aşağıdaki arama terimleri ile ilgili kararlara etiketlere tıklayarak ulaşabilirsiniz :
konkordato kesin mühlet geçici mühlet şirket yetkilisinin duruşmaya çağrılmaması iflas
Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları