ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

Tebliğden Önce Yapılan Borca İtiraz Geçerlidir

29 Nisan 2025, 09:47 - 4

Tebliğden Önce Yapılan Borca İtiraz Geçerlidir


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
2024/645
2024/5794
2024-06-04





Özet:

Somut olayda, alacaklı tarafından borçlu aleyhine ilamsız takip (genel haciz yolu) ile icra takibi başlatılmış; henüz ödeme emri tebliğ edilmeden, borçlu 06.11.2019 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmiştir. Daha sonra alacaklı, 16.05.2022 tarihinde takibin kesinleştirilmesini talep etmiş; ancak icra müdürlüğü, itirazın süresinde ve geçerli olduğunu belirterek bu talebi reddetmiştir. Alacaklı, bu işlemin iptali için icra hukuk mahkemesine başvurmuştur. İlk Derece ve BAM Değerlendirmesi: Bölge Adliye Mahkemesi, içtihatlara uygun olarak şu ilkeyi benimsemiştir: “Borçluya ödeme emri tebliğ edilememiş olsa dahi, borçlunun takipten haricen haberdar olup itiraz etmesi ve alacaklının da takibi sürdürme iradesi göstermesi halinde, bu itiraz geçerli kabul edilir.” Ancak BAM, bu doğru ilkeye rağmen alacaklının istinaf başvurusunu kabul etmiş ve şikayetin kabulüne karar vermiştir. Bu çelişki, hukuka aykırı bulunmuştur. Yargıtay’ın Sonucu: Yargıtay, borçlunun ödeme emri tebliğ edilmeden yaptığı itirazın geçerli olduğunu, bu nedenle icra müdürlüğü kararının doğru olduğunu belirtmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararını bozmuştur.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, borçlunun icra dairesine verdiği dilekçe ile borca itirazda bulunduğu, İcra Müdürlüğünce 07.11.2019 tarihli kararı ile; tebligat parçası icra dosyasına henüz dönmemiş olduğundan borçlunun itirazı süresinde ise borçlu hakkındaki icra takibinin durdurulmasına, süresinde değilse devamına karar verildiği, alacaklının müdürlükten icra dosyasının kesinleştirilmesini talep ettiği, Müdürlüğün 17.05.2022 tarihli kararı ile borca itiraz nedeniyle icra takibi durduğundan talebin reddine karar verildiği, alacaklının İcra Mahkemesine başvurusunda, borçluya ödeme emri tebliğ edilmemiş olduğundan itirazın hüküm doğurmayacağını iddia edilerek 17.05.2022 tarihli müdürlük kararının iptalini talep ettiği, mahkemece borçluya ödeme emri tebliğ edilmediği için itiraz süresi başlamadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile ödeme emri tebliğ edilmese bile borçlunun itirazının geçerli olduğu, yasal itiraz süresi başlamadığından bahisle şikayetin reddinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne ve 17.05.2022 tarihli müdürlük işleminin iptaline karar verildiği, kararın borçlu vekili tarafından temyiz edildiği görülmüştür.

İİK'nın 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almakla birlikte alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez.

Somut olayda; alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluya henüz ödeme emri tebliğ edilmeden borçlu tarafından 06.11.2019 tarihinde İcra Müdürlüğüne verilen itiraz dilekçesi ile borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği, alacaklının 16.05.2022 tarihinde İcra Müdürlüğüne başvurarak takibin kesinleştirilmesini talep ettiği, İcra Müdürlüğünün şikayete konu kararı ile ödeme emri tebliğ edilmese bile borçlunun itirazının geçerli olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verildiği, alacaklının ihtilafı sürdürme iradesi göstererek icra hukuk mahkemesinden icra müdürünün 17.05.2022 tarihli işleminin iptali talebinde bulunduğu görülmüştür.

O halde; Bölge Adliye Mahkemesi kararında; “borçluya ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde, borçlunun takipten haricen haberdar olup yedi gün içinde itirazını icra dairesine bildirdiğinin ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşılması halinde ödeme emri tebliğ edilemese bile borçlunun itirazının geçerli olduğu” şeklinde Dairemiz içtihatlarına uygun değerlendirme yapıldığı halde bu gerekçeye uygun olarak şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken gerekçenin aksine alacaklının istinaf başvurusunun kabulü ile şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:

Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesinin 01.11.2023 tarih ve 2022/2121 E. 2023/2034 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 04.06.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

KARARI YAZDIR


Aşağıdaki arama terimleri ile ilgili kararlara etiketlere tıklayarak ulaşabilirsiniz :
ödeme emri tebliğ edilmeden önce yapılan borca itiraz genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi borca itiraz
Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları