ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

Karar Ancak Duruşmaya Getirilmiş ve Huzurda Tartışılmış Delillere Dayandırılabilir

06-02-2021 - 568

Karar Ancak Duruşmaya Getirilmiş ve Huzurda Tartışılmış Delillere Dayandırılabilir


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Yargıtay 16. Ceza Dairesi
2019/1889
2020/3117
2020-06-29





Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından, sanık ... müdafiinin ve sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,

I-Sanık ... yönünden;

İstinaf mahkemelerinin sisteme dahil olmasıyla kanun yolu yargılamasında yeni bir anlayışı benimseyen kanun koyucunun, hem maddi olay hem de hukuki denetim yapacak olan istinaf başvurusunda sebep gösterme zorunluluğu öngörmezken (5271 sayılı CMK madde 273/4), incelemesi hukuki denetimle sınırlı (CMK madde 294/2) olan temyiz yolunda mülga 1412 sayılı CMUK'tan (madde 305) da farklı şekilde, re'sen temyiz tercihinden vazgeçerek, temyiz davasını açan ve sınırlayan temyiz dilekçesinde/layihasında temyiz edenin hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini/temyiz sebeplerini göstermek zorunda olduğunu (CMK madde 294/1) şart koşmuş ve temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermemesi durumunda, tıpkı başvurunun süresi içinde yapılmaması, hükmün temyiz edilemez olması ya da temyiz edenin buna hakkı bulunmaması hallerinde olduğu gibi usulüne uygun açılmış bir temyiz davasından bahsedilemeyeceğinden, temyiz isteminin reddedilmesini (CMK madde 298) emretmiş (..., Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 923, Centel-Zafer Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 826, C.Şahin-N.Göktürk Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 278) olmasına, anılan Kanunun 289. maddesinin, usulüne uygun açılmış bir temyiz davasının “sınırlı inceleme ilkesinin” bir istisnasını teşkil etmesine (..., age sh. 905), şartları ve usulü açık bir şekilde ortaya konulmak şartıyla (AİHM Galstyan/Ermenistan Başvuru no: 26986/03, 15.01.2007 t.) öngörülen usul şartlarına uyulmaması sebebiyle kanun yolu başvurusunun reddedilmesinin bu hakkın ihlali sonucunu doğurmayacağının (AİHM Sjöö/İsveç Başvuru no: 37604/97) da istikrar kazanmış yargısal kararlarla kabul edilmesine nazaran,

Sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

7201 sayılı Tebligat Kanununun 11/1. maddesinde yazılı olduğu üzere "vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır." hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli kararının, İlk Derece Mahkemesi duruşmalarında sanık savunması alınırken hazır bulunan ve sanık lehine istinaf başvurusunda bulunan sanık müdafiinin bizzat kendisine 11.05.2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak sanık müdafii tarafından yasal süresinden sonra 21.06.2018 tarihinde ve sanık tarafından 12.12.2018 tarihinde temyiz isteminde bulunulduğu anlaşılmakla, temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca süre yönünden REDDİNE, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin temyizin reddine ilişkin 27.06.2018 tarihli ek kararının ONANMASINA,

Sanıklar ..., ..., ... müdafilerinin temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından, işin esasına geçildi;

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

II- Sanıklar ... ve ... yönünden;

Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ... müdafiinin ve sanık ... müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Tayin edilen temel cezadan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5. maddesi uyarınca artırım yapılırken 3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrası uyarınca artırım yapıldığının belirtilmesi gerektiği gözetilmeden, uygulama maddesinin yalnızca 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesiyle yetinilmesi,

Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeple BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun 5271 sayılı CMK'nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün C ve D bölümlerinin ikinci fıkralarından “3713 sayılı yasanın 5. maddesi gereğince” ibaresinin çıkarılarak yerine "3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrası gereğince” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

III- Sanık ... yönünden;

1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 E. 2017/3 Karar sayılı kararında, "... iletişim sisteminin ... silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısı olduğunu gösterir delil olacağının kabul edildiği dikkate alınarak, atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olan, temyiz aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan ayrıntılı ... tespit ve değerlendirme tutanağı ile 516151 ID numaralı ...'un sanık ... tarafından kullanıldığı değerlendirmesini içeren Antalya İl Emniyet Müdürlüğünün 06.09.2019 tarihli tutanağının CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunduktan sonra yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

2- Kabul ve uygulamaya göre de;

Tayin edilen temel cezadan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5. maddesi uyarınca artırım yapılırken 3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrası uyarınca artırım yapıldığının belirtilmesi gerektiği gözetilmeden, uygulama maddesinin yalnızca 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesiyle yetinilmesi,

Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

KARARI YAZDIR


Aşağıdaki arama terimleri ile ilgili kararlara etiketlere tıklayarak ulaşabilirsiniz :
örgüt terör örgütü delil tespit tutanağı değerlendirme tutanağı tartışılmış delil
Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları