Davacı ile davalı arasındaki dava hakkında ... 2. İş Mahkemesinden verilen 07/04/2016 tarihli ve 2015/319 esas, 2016/265 karar sayılı hüküm davalı temyizi üzerine Dairemizce incelenmiş ve süresinde olmadığı gerekçesi ile davalı temyiz isteminin 19/12/2019 tarih ve 2017/25224 esas, 2019/23884 karar sayılı ilam ile REDDİNE karar verilmiş, davalı vekili kararın maddi hataya dayandığı gerekçesiyle ortadan kaldırılması isteğinde bulunmuştur.Maddi hatanın giderilmesi isteğini içeren dilekçeler ve ekleri incelendi.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1957/13 esas, 1959/5 karar, ve 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 esas, 1960/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara Mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtayın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.Dosya kapsamına göre, davalının 15/04/2016 havale tarihli temyiz dilekçesi ile kararı süresi içinde temyiz ettiği anlaşılmakla Dairemizin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının maddi hataya dayanması sebebiyle ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi.Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı İsteminin Özeti :
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 10/07/2003 tarihinde işe başladığını, bu çalışmasını davalı şirkete ait işyerinde mağaza müdürü olarak sürdürmekte iken 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinin 4447 sayılı Yasanın 45. maddesi ile değişik 1/5 fıkrası gereğince 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesi gereğince ... Sosyal Güvenlik Kurumundan aldığı 03/03/2015 tarihli yazıyla, davalıya Konya 3. Noterliğinden gönderdiği, 03/03/2015 tarihli, ihtar ile iş sözleşmesini tek taraflı olarak feshettiğini beyanla kıdem tazminatı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucu toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davalı feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde, “İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması” halinde, işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu kurala bağlanmıştır. Somut olayda, davacı iş sözleşmesini emeklilik nedeniyle feshettiğini savunmuş olup; davalı ise davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini beyan etmiştir. Davalının 13/03/2015 tarihli fesih bildiriminde davacının mağazadan yapılan toplu satışlara ilişkin ürün bedellerini tam aldığı halde eksik fatura tanzim ettiği, gerçekte olması gereken fatura miktarı için kalan bakiyeyi kendi adına alışveriş yapıp haksız kazanç elde ettiği gerekçesi ile İş Kanunu'nun 25/II-e maddesine göre iş sözleşmesinin feshedildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.Davacı taraf davalı işveren tarafından feshe konu olaylarla ilgili soruşturma sürerken 03/03/2015 tarihli ihtarname keşide ederek emeklilik nedeniyle iş sözleşmesini feshettiğini davalıya bildirdiği anlaşılmaktadır.Davacı hakkında davalı işverence hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlaması ile suç duyurusunda bulunulduğu, yapılan ceza yargılaması sonucunda ... 13. Asliye Ceza Mahkemesi 2016/334 esaslı dosyası üzerinden davacının hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan dolayı sonuç olarak 1 yıl 15 gün hapis ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırıldığı ve hapis cezasının ertelendiği, davacının istinaf itirazının ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi 30/10/2017 tarih ve 2017/617 esas, 2017/1013 karar sayılı ilamı ile esastan reddine dair kesin olarak karar verildiği anlaşılmaktadır.Her ne kadar Mahkemece taraflar arasındaki iş sözleşmesinin davacı tarafından yapılan 03/03/2015 tarihli fesih ile sona erdiği, bu tarihten sonra ortada iş sözleşmesinin bulunmadığı, davalı tarafın 13/03/2015 tarihinde yaptığı fesih işleminin geçmişe yönelik sonuç doğurmayacağından davacının emekliliğe hak kazandığı gerekçesi ile kıdem tazminatı hüküm altına alınmış ise de; Dairemizce işçinin, hakkında mevcut bir soruşturma devam ederken, soruşturmaya konu eylemin derhal fesih için haklı neden teşkil etmesi kaydıyla, soruşturmadan önce mevcut bir sebepten dolayı iş sözleşmesini feshetmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu değerlendirilmektedir.Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, tutanaklar ve özellikle feshe konu eylemler neticesinde verilen mahkumiyet kararı da dikkate alındığında davacı hakkında soruşturmaya neden olan olayın haklı sebep teşkil ettiği sabit olup davacının disiplin soruşturması devam ederken soruşturma öncesinde mevcut olan bir nedenle iş sözleşmesini feshetmesi hakkı kötüye kullanılması niteliğinde görüldüğünden, davacının iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı nedenle feshedildiğinin kabulü ile kıdem tazminatının reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KARARI YAZDIR