ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

Haksız Tutuklama Nedeniyle Tazminat - Bölge Adliye Mahkemesi Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesi İstemi

07 Şubat 2025, 21:43 - 123

Haksız Tutuklama Nedeniyle Tazminat - Bölge Adliye Mahkemesi Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesi İstemi


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Yargıtay 12. Ceza Dairesi
2024/776
2024/7317
2024-12-09





Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasındaki uyuşmazlığın 08.03.2018 tarihli ve 30354 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7079 sayılı Kanun'un 87. maddesi ile değişik 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un 35. maddesi uyarınca giderilmesi istemine ilişkin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 01.12.2023 tarihli ve 2023/16 Esas, 2023/18 Karar sayılı kararına istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.02.2024 tarihli ve UG - 2024/600 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. BAŞVURU

Davacı Ahmet Aslanbakan vekili Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmek üzere Bursa Bölge Adliye Mahkemesine sunduğu 31.10.2023 Uyap havale tarihli dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/393 Esas - 2009/390 Karar (Kapatılan Üsküdar 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/393 Esas - 2009/390 Karar) sayılı dosyasında yargılanan davacı sanıklardan bazıları hakkında 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun uyarınca tazminat davaları açılmış, aynı konuda açılmış olan davalar hakkında İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesince kabul kararları verildiği, müvekkili hakkında açılan dava hakkında ise Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesince ret kararı verilmesi nedeniyle oluşan uyuşmazlığın giderilmesini talep etmiştir.

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi tarafından, 08.11.2023 tarihli yazı davacı Ahmet Aslanbakan vekilinin 31.10.2023 tarihli dilekçe ve ekleri, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmiştir.

II. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun, 01.12.2023 tarihli ve 2023/16 Esas, 2023/18 Karar sayılı kararında özetle; davacı Ahmet Aslanbakan vekilinin 31.10.2023 tarihli dilekçesinde sözü geçen Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin 25.10.2023 tarihli ve 2022/2144 Esas, 2023/1918 Karar sayılı kararında 466 Sayılı Kanun hükümleri kapsamında tazminata hükmedilebilmesi için sanığın yargılandığı bütün suçlardan beraatına karar verilmesi gerektiği, bazılarının zamanaşımı nedeniyle düşmesi halinde tazminata hükmedilemeyeceği görüşünün benimsendiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 14.09.2023 tarihli ve 2023/3175 Esas, 2023/3446 Karar ve 22.06.2023 tarihli ve 2023/2506 Esas, 2023/2923 Karar sayılı kararlarında ise sanığın yargılandığı suçların birinden beraat etmesi halinde tazminata hak kazanacağı görüşünün benimsendiği, bu haliyle istinaf kararları arasında uyuşmazlık bulunduğu kanaatine varılmış, uyuşmazlığın giderilmesi istemiyle dosyanın Yargıtaya gönderilmesine karar verilmiştir.

III. UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR

A. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin, 25.10.2023 Tarihli ve 2022/2144 Esas, 2023/1918 Karar Sayılı Kararı

Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.02.2022 tarihli ve 2019/383 Esas, 2022/51 Karar sayılı kararı ile davacı Ahmet Aslanbakan hakkında, davanın kısmen kabulü ile 50.000,00 TL maddi ve 27.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.02.2022 tarihli ve 2019/383 Esas, 2022/51 Karar sayılı kararında özetle; tazminat talebinin esasını oluşturan İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/393 Esas - 2009/390 Karar (Kapatılan Üsküdar 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/393 Esas - 2009/390 Karar) sayılı ceza dosyasında davacının müessir fiil, adam öldürme, ruhsatsız silah bulundurma, geceleyin silahla tehditle gasp, yol kesmek kıyafet değiştirmek suretiyle veya ikiden ziyade kişinin hırsızlığı ve yasa dışı silahlı örgüt kurma veya katılmak suçlarından 29.08.1980 - 26.04.1991 tarihleri arasında gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda müessir fiil, adam öldürme, ruhsatsız silah bulundurma, geceleyin silahla tehditle gasp, yol kesmek kıyafet değiştirmek suretiyle veya ikiden ziyade kişinin hırsızlığı suçlarından zamanaşımı nedeniyle düşme, yasa dışı silahlı örgüt kurma veya katılma suçundan beraat kararı verildiği, yerleşik içtihatlar gereği beraat kararı verilmesinin yeterli olduğu ve bu kararın yanında düşme kararları da verilmesinin tazminata engel teşkil etmediği gerekçesine dayanılmıştır.

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin, 25.10.2023 tarihli ve 2022/2144 Esas, 2023/1918 Karar sayılı kararı ile davacı hakkındaki tutuklama işleminin 01.06.2005 tarihinden önce gerçekleşmiş olması nedeniyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 6. maddesine göre, davanın 466 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu ve tazminat isteminin kapsamı nazara alınarak, zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi haline dayanan tazminat istemlerinin 466 sayılı Kanunun 1. maddesinde tahdidi şekilde sayılan tazminat istenebilecek haller içinde bulunmadığından 466 sayılı Kanunun 1. maddesinde tazminat davası açmak için aranın şartların gerçekleşmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmış, olayın/yargılamanın bütünlüğü ve hakkında düşme kararı verilen suçların da (yedi adet) tutuklamanın kapsamında bulunması (tutuklama müzekkeresinde isnat olunan suç "çeşitli" biçiminde ifade edilmiştir.) karşısında, örgüt üyeliği suçu yönünden aynı yargılama kapsamında beraat kararı verilmiş olması bu bağlamda sonuca etkili görülmediğinden İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair hükmün kaldırılarak davanın reddine 6100 sayılı HMK'nun 362/1-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliği ile karar verilmiştir.

B.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 22.06.2023 Tarihli ve 2023/2506 Esas, 2023/2923 Karar Sayılı Kararı

Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.04.2023 tarihli ve 2022/187 Esas, 2023/148 Karar sayılı kararı ile davacı Aydın Açıkgöz hakkında, davanın kısmen kabulü ile 94.641,30 TL maddi ve 150.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.04.2023 tarihli ve 2022/187 Esas, 2023/148 Karar sayılı kararında özetle; tazminat talebinin esasını oluşturan İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/393 Esas - 2009/390 Karar (Kapatılan Üsküdar 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/393 Esas - 2009/390 Karar) sayılı ceza dosyasında davacının 19.12.2981 - 03.07.1991 tarihleri arasında gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda davacı hakkında yasa dışı dev sol örgütü üyesi olmak suçundan açılan kamu davasında eylemin TCK'nın 168/2. maddesi kapsamında kaldığı ve öngörülen cezanın yukarı haddi itibari ile tabi olduğu zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla düşürülmesine, kasten adam öldürmek suçundan açılan kamu davasında 5237 sayılı Kanun'un sanığın leline sonuç verdiği anlaşıldığından, eylemine uyan 82/1-a maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, üzerine atılı diğer suçlamalardan "beraatine" karar verildiği, Yargıtay incelemesi üzerine; davacının üzerine atılı kasten adam öldürme eyleminin gerçekleştiği tarihlerden itibaren başlayan otuz yıllık dava zamanaşımı süresinin inceleme tarihi itibariyle dolduğu anlaşıldığından hükmün bozulmasına, açılan davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verildiği, davacının tazminat isteme koşullarının oluştuğu gerekçesine dayanılmıştır.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19.Ceza Dairesinin, 22.06.2023 tarihli ve 2023/2506 Esas, 2023/2923 Karar sayılı kararında; İlk Derece Mahkemesince tazminat şartlarının oluştuğuna ilişkin kabulde bir isabetsizlik görülmemekle birlikte davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu belirlenerek, İlk Derece Mahkemesince hükmedilen manevi tazminat miktarının 100.000,00 TL'ye indirilmesi suretiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı CMK'nın 303 ve 6100 sayılı HMK'nun 353/1-b-2 maddeleri uyarınca düzeltilerek esastan reddine, HMK'nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliği ile karar verilmiştir.

C.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 14.09.2023 Tarihli ve 2023/3175 Esas, 2023/3446 Karar Sayılı Kararı

Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 31.05.2023 tarihli ve 2023/143 Esas, 2023/244 Karar sayılı kararı ile davacı Halil Tarakçı hakkında, davanın kısmen kabulü ile 53.086,67 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 31.05.2023 tarihli ve 2023/143 Esas, 2023/244 Karar sayılı kararında özetle; tazminat talebinin esasını oluşturan İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/393 Esas - 2009/390 Karar (Kapatılan Üsküdar 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/393 Esas - 2009/390 Karar) sayılı ceza dosyasında davacının 02.10.1984 - 03.05.1988 tarihleri arasında gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda davacı hakkında 765 Sayılı TCK'nın 146/3 maddesi yönünden yine 765 Sayılı TCK'nın 102/3 ve 104/2 maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildiği, davacının üzerine atılı diğer suçlamalardan ise beraat kararı verildiği, davacının tazminat isteme koşullarının oluştuğu gerekçesine dayanılmıştır.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin, 14.09.2023 Tarihli ve 2023/3175 Esas, 2023/3446 Karar sayılı kararında; İlk Derece Mahkemesince tazminat şartlarının oluştuğuna ilişkin kabulde bir isabetsizlik görülmediğinden, İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı CMK'nın 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine, 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliği ile karar verilmiştir.

IV. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞININ GÖRÜŞÜ VE İSTEMİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, 15.02.2024 tarihli ve UG - 2024/600 sayılı Tebliğname ile özet olarak; Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin 25.10.2023 tarihli ve 2022/2144 Esas, 2023/1918 Karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 14.09.2023 tarihli ve 2023/3175 Esas, 2023/3446 Karar ve 22.06.2023 tarihli ve 2023/2506 Esas, 2023/2923 Karar sayılı kararına konu olaylarda, davacının birden fazla suçtan tutuklandığında ve tutuklanmaya konu suçların bir kısmından mahkumiyet veya düşme kararı verilmesi halinde artık tutuklamaya konu bir kısım suçlardan beraat etmiş olması nedenine dayanılarak haksız tutuklama nedeniyle tazminata hak kazanılamayacağı, bu nedenle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin 25.10.2023 tarihli ve 2022/2144 Esas, 2023/1918 Karar sayılı kararının usûl ve kanuna uygun olduğu görüşüyle sözü geçen karar yönünde uyuşmazlığın giderilmesi talep edilmiştir.

V. GEREKÇE

A. Uyuşmazlık

Uyuşmazlık; davacının tutuklandığı ve yargılandığı suçlardan bir kısmından beraat etmesi bir kısmında ise kamu davasının düşmesine karar verilmesi durumunda haksız tutuklama nedeniyle tazminata hak kazanıp kazanamayacağına ilişkindir.

B. İlgili Hukuk

Bölge Adliye Mahkemesi Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesine Dair Mevzuat;

Bölge adliye mahkemelerinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 5235 sayılı Kanun'un "Başkanlar kurulunun görevleri" kenar başlıklı 35/3. maddesinde yer alan; "Re'sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek," ve aynı Kanun'un 35/4. maddesinde yer alan; "... (3) numaralı bende göre yapılacak istemler, ceza davalarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, hukuk davalarında ise ilgili hukuk dairesine iletilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı uyuşmazlık bulunduğuna kanaat getirmesi durumunda ilgili ceza dairesinden bir karar verilmesini talep eder. Uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak dairece bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir." şeklindeki düzenlemelerdir.

Uyuşmazlığa Dair Mevzuat

466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan Veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun birinci maddesi;

Anayasa ve diğer kanunlarda gösterilen hal ve şartlar dışında yakalanan veya tutuklanan veyahut tutukluluklarının devamına karar verilen;

Yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialar kendilerine yazılı olarak hemen bildirilmeyen;

Yakalanıp veya tutuklanıp da kanuni süresi içinde hakim önüne çıkarılmayan;

Hakim önüne çıkarılmaları için kanunda belirtilen süre geçtikten sonra hakim kararı olmaksızın hürriyetlerinden yoksun kılınan;

Yakalanıp veya tutuklanıp da bu durumları yakınlarına hemen bildirilmeyen;

Kanun dairesinde yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturma yapılmasına veya son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına veyahut beraetlerine veya ceza verilmesine mahal olmadığına karar verilen;

Mahkum olup da tutuklu kaldığı süre hükümlülük süresinden fazla olan veya tutuklandıktan sonra sadece para cezasına mahkum edilen kimselerin uğrayacakları her türlü zararlar, bu kanun hükümleri dairesinde Devletçe ödenir.

Şeklinde düzenlenmiştir.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Tazminat istemi" başlıklı 141/1. maddesi;

Suç soruşturması veya kovuşturması sırasında;

a) Kanunlarda belirtilen koşullar dışında yakalanan, tutuklanan veya tutukluluğunun devamına karar verilen,

b) Kanunî gözaltı süresi içinde hâkim önüne çıkarılmayan,

c) Kanunî hakları hatırlatılmadan veya hatırlatılan haklarından yararlandırılma isteği yerine getirilmeden tutuklanan,

d) Kanuna uygun olarak tutuklandığı hâlde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen,

e)Kanuna uygun olarak yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen,

f) Mahkûm olup da gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği süreleri, hükümlülük sürelerinden fazla olan veya işlediği suç için kanunda öngörülen cezanın sadece para cezası olması nedeniyle zorunlu olarak bu cezayla cezalandırılan,

g)Yakalama veya tutuklama nedenleri ve haklarındaki suçlamalar kendilerine, yazıyla veya bunun hemen olanaklı bulunmadığı hâllerde sözle açıklanmayan,

h) Yakalanmaları veya tutuklanmaları yakınlarına bildirilmeyen,

i) Hakkındaki arama kararı ölçüsüz bir şekilde gerçekleştirilen,

j) Eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine, koşulları oluşmadığı halde elkonulan veya korunması için gerekli tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer malvarlığı değerleri amaç dışı kullanılan veya zamanında geri verilmeyen,

k) (Ek: 11/4/2013-6459/17 md.) Yakalama, adli kontrol veya tutuklama işlemine karşı Kanunda öngörülen başvuru imkânlarından yararlandırılmayan,

l) (Ek:2/3/2024-7499/12 md.) Konutunu terk etmemek veya uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla hastaneye yatmak dâhil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek şeklindeki adli kontrol yükümlülükleri uygulandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen, kişiler, maddî ve manevî her türlü zararlarını, Devletten isteyebilirler.

Şeklinde düzenlenmiştir.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Tazminat isteyemeyecek kişiler" başlıklı 144. maddesi;

1) Kanuna uygun olarak yakalanan, adli kontrol altına alınan veya tutuklanan kişilerden aşağıda belirtilenler tazminat isteyemezler:

a) (Mülga: 11/4/2013-6459/18 md.)

b) Tazminata hak kazanmadığı hâlde, sonradan yürürlüğe giren ve lehte düzenlemeler getiren kanun gereği, durumları tazminat istemeye uygun hâle dönüşenler.

c)Genel veya özel af, şikâyetten vazgeçme, uzlaşma gibi nedenlerle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına veya davanın düşmesine karar verilen veya kamu davası geçici olarak durdurulan veya kamu davası ertelenen veya düşürülenler.

d) Kusur yeteneğinin bulunmaması nedeniyle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilenler.

e) Adlî makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suç işlediğini veya suça katıldığını bildirerek gözaltına alınmasına, adli kontrol altına alınmasına veya tutuklanmasına neden olanlar.

Şeklinde düzenlenmiştir.

C. Değerlendirme

466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan Veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre; kanuna uygun olarak yakalanan veya tutuklananlardan haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen kişilerin tazminat haklarının olduğu hüküm altına alınmıştır. Yakalandığı veya tutuklandığı suçlardan bir kısmı hakkında beraat, bir kısmı hakkında düşme kararı verilmesi halinde yakalamanın veya tutuklamanın haklı olduğunu ortaya koyacak bir karar bulunmadığı ve bir kısım suçlardan beraat etmekle tazminat isteme koşullarının oluştuğunun kabul edilmesi gerekir.

Açıklanan nedenlerle uyuşmazlık sonucu itibarıyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin kararlarının usûl ve kanuna uygun olduğu değerlendirilmiş; Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin 25.10.2023 tarihli ve 2022/2144 Esas, 2023/1918 Karar sayılı kararı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 14.09.2023 tarihli ve 2023/3175 Esas, 2023/3446 Karar ve 22.06.2023 tarihli ve 2023/2506 Esas, 2023/2923 Karar sayılı kararları arasındaki uyuşmazlığın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin görüşü doğrultusunda giderilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

VI. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle 08.03.2018 tarihli ve 30354 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7079 sayılı Kanun'un 87. maddesi ile değişik 5235 sayılı Kanun'un 35. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle UYUŞMAZLIĞIN İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 19. CEZA DAİRESİNİN GÖRÜŞÜ DOĞRULTUSUNDA GİDERİLMESİNE,

Dava dosyasının, talepte bulunan Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise bölge adliye mahkemelerinin ceza dairelerine bildirilmesi için Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliğine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,09.12.2024 tarihinde kesin olarak karar verildi.

KARARI YAZDIR


Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları