ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

Haczedilmezlik Şikayetinden Sonra Yargılama Sırasında Haczin Düşmesi

20 Nisan 2025, 16:48 - 30

Haczedilmezlik Şikayetinden Sonra Yargılama Sırasında Haczin Düşmesi


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
2024/2411
2024/7574
2024-09-23





Özet:

Haczedilmezlik şikâyetine konu olayda, borçlunun traktörüne 18.03.2022 tarihinde haciz konulmuş; ancak alacaklı, haciz tarihinden itibaren İcra ve İflas Kanunu’nun 106. maddesi uyarınca 6 aylık yasal süre içinde satış talebinde bulunmamıştır. Sürenin son günü olan 18.09.2022’nin resmi tatile rastlaması nedeniyle süre 19.09.2022’ye uzamış, fakat satış talebi ancak 29.11.2022 tarihinde yapılmıştır. Dolayısıyla haciz, yasal sürede satış talep edilmediğinden, İlk Derece Mahkemesi'nin karar tarihinden önce düşmüştür. Yargılama sırasında artık geçerliliğini yitirmiş bir hacze ilişkin şikâyet nedeniyle, konusuz kalan dava hakkında esasa girilmeden karar verilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesi esasa girerek karar vermiş; bu yanlış değerlendirme, istinaf incelemesinde de sürdürülmüştür. Oysa HMK m.331/1 uyarınca yalnızca tarafların şikâyet tarihindeki haklılık durumu dikkate alınarak yargılama giderlerine hükmedilmesi yeterliydi.

Genel haciz yoluyla takipte, borçlunun İİK'nin 82/4 maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayetinde bulunarak ..... plakalı traktör üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesine talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, bu karara karşı borçlu tarafından yapılan istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verildiği görülmektedir.

İİK'nin 82/1-4. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nin 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Bununla birlikte, şikayet tarihi itibariyle satış isteme sürelerinin henüz dolmadığı hallerde ise şikayetin incelenmesi sırasında haczin ayakta olup olmadığının mahkemece değerlendirilmesi ve haczin düştüğünün tespiti halinde, şikayetin konusuz kaldığının kabulü gerekeceğinden, şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekecektir.

Öte yandan, taşınırın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca trafik siciline şerh verilmesi zorunlu değildir.

Bununla birlikte aynı Kanunun “Müddetler Başlaması ve Bitmesi” başlıklı 19. maddesi gereğince ay veya sene olarak tayin olunan müddetler ayın veya senenin kaçıncı günü işlemeye başlamış ise biteceği ay veya senenin aynı gününde ve müddetin biteceği ayın sonunda böyle bir gün yoksa ayın son gününde biter. Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takip eden günde biter.

Bu açıklamalar ışığında, İİK'nin 106-110.maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır.

Somut olayda; borçlunun 18.03.2022 tarihinde tesis edilen hacze ilişkin 19.09.2022 tarihli şikayetin incelenmesinde; alacaklı vekilinin talebi üzerine icra müdürlüğünce 18.03.2022 tarihinde haciz talebinin kabul edilmesiyle 15 LK 196 plakalı traktör üzerine haciz konulduğu, haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nin 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 6 ay olduğu ancak alacaklının 29.11.2022 tarihinde satış talep ettiği, buna göre 6 aylık yasal sürede satış talep edilmediğinden şikayet tarihi olan 19.09.2022 tarihi itibarı ile (6 aylık sürenin son günü 18.09.2022 resmi tatile(Pazar) rastladığı için) haciz ayakta ve geçerli ise de İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 17.11.2022 tarihinden önce düşmüştür.

O halde, İlk Derece Mahkemesince; şikayetin incelenmesi sırasında şikayete konu kaldırılması istenilen 18.03.2022 tarihli haciz düştüğünden temyiz konusu taşınıra ilişkin konusuz kalan şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve HMK'nin 331/1. maddesi uyarınca tarafların şikayet tarihindeki haklılık durumlarına göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ:

Borçlunun temyiz itirazlarının re'sen görülen nedenlerle kabulü ile 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/1. maddesi uyarınca, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 29.12.2023 tarih ve 2023/476 E.-2023/3298 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,

Yeşilova İcra Hukuk Mahkemesinin 17.11.2022 tarih, 2022/10 E.-2022/20 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de, Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

KARARI YAZDIR


Aşağıdaki arama terimleri ile ilgili kararlara etiketlere tıklayarak ulaşabilirsiniz :
haczedilmezlik şikayeti haczin düşmesi haczin yargılama devam ederken düşmesi
Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları