Davacı ... vekili Av.... tarafından, davalılar ..., ..., ...ve ...aleyhine 08.01.2014 gününde verilen dilekçe ile davalılar arasındaki tasarrufun iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen 10.04.2019 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi ..., vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, borçlu Güven aleyhine takip yaptığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun dava konusu taşınmazlarını davalılar Erkan, Emine ve Fahrettine devettiğini belirterek , bu satışların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemenin, davanın kabulüne ilişkin kararı, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 21.02.2017 tarih 2015/322 Esas 2017/1759 Karar sayılı ilamı ile, davalı ...'in borçlunun İİK'nun 278.madde kapsamında akrabası olduğunu veya İİK'nun 280.maddesi gereğince boçlunun aciz halini ve alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilen veya bilmesi gereken şahıslardan olduğunu gösteren somut delil ileri sürülmediği ve ispat edilmediği, anılan davalının taşınmazı 30.000 TL ye aldığını, savunduğu taşınmazın satışının yapıldığı 09.07.2013 tarihinden bir gün önce 08.07.2013 tarihinde davalı ... hesabından 29.500,00 TL çekildiği tapuda satış bedeli olarak 5.000,00 TL belirtildiği, Dairenin istikrar kazanmış görüş ve uygulamalarına göre aynı gün veya birgün önce çekilen paranın ödeme yerine geçtiğinin kabul edildiği, Mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporundaki değer tesbitinin hangi kriterlerin esas alınarak yapıldığı belli olmadığından, dolayısıyla rapor denetime elverişli olmadığından, dava konusu taşınmazın serbest piyasa koşullarındaki değerinin denetime elverişli kriterler içerecek şekilde, bir mahallı birkişi de olacak şekilde ve emsal araştırması yapılarak, yeniden tesibiti ile gerçek değeri ile tapudaki değerinin karşılaştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozmadan sonra mahkemece, icra dosyası infaz edildiğinden davalı ... aleyhine açılan davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına , diğer davalılar yönünden karar kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına 14.310.00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm vekalet ücreti yönünden davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı borçlunun , Erkan,Emine ve Fahrettin ile yaptığı tasarrufların iptalini istemiştir. Bu davalı üçüncü kişiler arasında mecburi dava arkadaşlığı olmadığından, herbiri yönünden ayrı ayrı nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Ancak davacı ve davalılar Erkan ve Emine'nin temyiz itirazları olmadığından bu yönde bir inceleme ve düzeltme yapılmamıştır.
Mahkemenin 11.11.2014 tarihli ilk kararında , davalı ... aleyhine karar tarihi itibari ile yürürlükte olan AAÜT ne göre 1.500 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmiş ve bu husus davacı tarafından temyiz edilmediğinden davalı ... lehine usuli kazanılmış hak oluşturmuştur. Bu durumda, aynı davalı aleyhine bu kez karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT ne göre 2.725,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Ne varki, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, mahkeme kararının 6217 sayılı Kanun'un 30 maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen "Geçici madde 3" atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının (4) no’lu bendinde yer alan “ davalılardan” ibaresinin çıkarılarak yerine “..davalılar Erkan, Emine ve Güven'den, 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı ... ve Güven’den" biçimindeki söz dizisinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'e geri verilmesine, 01.06.2021 gününde oy çokluğuyla karar verildi.