1-Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliği bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu gözetilerek; 5271 sayılı CMK'nin 217/1. maddesi de dikkate alınıp, suça konu belgenin duruşmaya getirtilerek incelenmesi, aldatıcılık niteliğinin ne şekilde oluştuğu kararda tartışılıp değerlendirilmesi, denetime olanak verecek şekilde belge aslının dosya içine konulması, sonucun göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/11/2018 tarih, 2016/6-986 Esas ve 2018/554 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, suç tarihinde 18 yaşını bitirmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmadan veya aynı maddenin 3. fıkrasına göre bu yönde inceleme yaptırılmamasının gerekçesi de kararda gösterilmeden hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.07.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
KARARI YAZDIR