MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı ile davalı-... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 1996 yılında ulusal televizyonlardan davalıların ...’nın ... ilçesinde devre mülk inşa ederek satışa sunduklarını öğrendiğini, 30/11/1996 tarihinde 7 adet A grubu devre mülk 5 adet B grubu devre mülk 5 adet C grubu devre mülk satın aldığını ve satış bedelini ödediğini, davalıların sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediklerini ileri sürerek, şimdilik 125.000,00TL rayiç değerin yasal faiziyle tahsilini istemiştir.
Davalılar, öncelikle zamanaşımından, aksi halde esastan davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılardan ...’nın tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, devremülk satışının ifasının imkansız olması nedeniyle uğranılan zararın tazminine yöneliktir. Dairemizin emsal bozma kararlarında belirtildiği üzere devre mülk satışı nedeniyle davalı ...'nin Yargıtay HGK kararı ile müteselsilen sorumlu tutulduğu sabittir. Ayrıca yine emsal kararlarımızda belirtildiği ve mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davaya konu olayda, zamanaşımının başlangıcı, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2000/312 esas 2002/309 karar sayılı dosyasının kesinleştiği 25.02.2004 tarihidir. Ancak, dosya kapsamı incelendiğinde, davalılardan ... Turizm Ve Ticaret Ltd. Şti.'nin davacıya 05.10.2005 tarihinde 400.00TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 154/1.maddesinde (eski B.K. 133.md) belirtildiği üzere, davalı şirket davacıya kısmi ödemede bulunduğundan zamanaşımının kesildiğinin kabulü gerekir. Türk Borçlar Kanunu 155.maddesine (eski B.K. 134.md) göre de, zamanaşımı müteselsil borçlulardan veya bölünemeyen borcun borçlularından birine karşı kesilince, diğerlerine karşı da kesilmiş olacağından, her iki davalı için, davacıya yapılan kısmi ödeme tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmamış olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece davanın esasına girilmesi gerekirken, anılan husus dikkate alınmaksızın, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde zamanaşımından davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:
1-Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, davalılardan ...’nın tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine,
2-İkinci bentte açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 31,40 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
KARARI YAZDIR