Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17/09/2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacı müvekkilinin davalıya ait işyerinde 1998 tarihinden itibaren gazeteci olarak çalıştığını, 04.08.2004 tarihinde emekliliğe hak kazanması nedeniyle kendisine kıdem tazminatı ödendiğini, ancak davacının çalışmasına kesintisiz olarak bundan sonra da devam ettiğini, 27/06/2012 tarihinde ise davacının iş akdinin tazminatlı olarak feshedildiğini ancak kıdem tazminatının eksik ödendiğini, haftada en az 15 saat fazla çalışma yaptığı halde bunların karşılığının ödenmediğini, kullanmadığı yıllık izinleri bulunduğunu iddia ederek kıdem tazminatı, yıllık izin ve fazla mesai ücret alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davacı vekili bu dava ile birleştirilen ek davada ise sehven talep edilmeyen gecikme tazminatının dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık kısmının 1.154.333,00 TL. olduğunu, bundan %90 indirim yapıldığında talep edilebilir alacağın 115.000,00 TL. olduğunu beyanla bu miktarın faizi ile birlikte tahsilini ve davanın ana dava dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir.
Mahkemece fazla mesai ücretinin %5 fazlalıklarının tahsiline ilişkin bu dava eldeki dava ile birleştirilmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının, 01.05.1998- 30.07.2004 tarihleri arasında geçen çalışma süresine karşılık emekli olması nedeniyle 7.396,47 TL. kıdem tazminatı ödendiğini, ancak davacının işyerindeki çalışmasına devam ettiğini, çalışmakta iken iş akdinin 27.06.2012 tarihinde 16.254,17 TL. kıdem tazminatı, 5.174,95 TL. ihbar tazminatı ve 2.250,16 TL. yıllık izin ücreti ödenmek suretiyle feshedildiğini, Basın İlan Kurumu'ndan 4.200,00 TL. kredi çektiğini, iş akdinin feshi nedeniyle kurumun bu tutarı müvekkilinden tahsil ettiğini, bu tutarın yapılan ödemelerden mahsup edilerek yapıldığını, son aylık brüt ücretinin 2.045,27 TL. olduğunu yapılan fazla mesai ücretlerinin sözleşme gereği aylık ücretin içinde olduğunu, ayrıca zamanaşımı itirazında bulunduklarını beyanla davanın reddini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, alınan hesap bilirkişi raporuna itibarla davacının fark kıdem tazminatı bulunmadığı, sözleşmedeki hüküm nedeni ile yıllık 270 saatin mahsubu halinde haftalık 28 saat fazla mesai yaptığı, kullanmadığı yıllık izinlere ait ücretin ödenmesi gerektiği gerekçesi ile fazla mesai ve fazla mesainin %5 fazlalıklarından hakkaniyet indirimi yapılmak sureti ile alacaklar hüküm altına alınmış, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nce 2015/39044 E. 2016/255 K. ve 19.01.2016 tarihli ilam ile sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek özetle; davalının sunduğu yıllık izin belgelerinin değerlendirilmesi gerektiği, Basın İş Kanunundaki düzenlemeler dikkate alınarak davacının haftalık 12 saat üzerinden fazla mesai ücretinin hesaplanıp makul oranda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği, fazla çalışmanın %5 fazlası alacağında ise öncelikle fazla çalışma alacağının takdiri indirimli olarak belirlenmesi ardından yine makul oranda indirim yapılarak alacağın belirlenmesi gerektiği ve birleşen davaya yönelik zamanaşımı savunmasının değerlendirilmesi gerektiği, gerekçeleriyle karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulup bilirkişiden ek rapor da alındıktan sonra asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Karar başlığında dava tarihinin 25/09/2012 yerine, bozmadan sonra UYAP'a kayıt tarihi olan 14/04/2016 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir.
2-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay'ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da yeni bir hüküm kuramaz. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturur.
Somut uyuşmazlıkta, bozma öncesi fazla mesai ücretinin %5 fazlalığı alacağında %95 oranda takdiri indirim yapılmış olup bu karar davacı tarafça temyiz edilmediğinden indirim oranı davalı lehine usuli kazanılmış hak olmuştur. Mahkemece, bozma sonrası, anılan alacakta %75 oranda takdiri indirim yapılması davalı aleyhine usulü kazanılmış hakkı ihlal eder nitelikte olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Yeni kurulacak hükümde yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin değişeceği de gözetilmelidir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
KARARI YAZDIR