MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Kısıtlı adayı hakkında vesayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada İstanbul Anadolu 4. Sulh Hukuk ve Refahiye Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verildiğinden ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, 4721 sayılı TMK'nın 405. maddesi uyarınca vasi atanmasına ilişkindir.
İstanbul Anadolu 4. Sulh Hukuk Mahkemesince kısıtlı adayının MERNİS adresinin “...” olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
Refahiye Sulh Hukuk Mahkemesince kısıtlı adayının MERNİS adresinin “... olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
Türk Medenî Kanununun 411. maddesine göre, “Vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir.” Aynı Kanunun 19/1. maddesi uyarınca “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.”
Dosya kapsamından, kısıtlı adayının yerleşim yeri adresinin “...” olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın İstanbul Anadolu 4. Sulh Hukuk Mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir.
SONUÇ:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince İstanbul Anadolu 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
KARARI YAZDIR