A) Konuyla ...:
Sanık hakkında 31/08/2016 tarihinde işlediği iddia edilen uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan yapılan yargılama sonucunda, ... 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 24/01/2017 tarihli ve 2016/374 esas, 2017/13 sayılı kararı ile “mahkûmiyete yeterli delil bulunmadığından uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraatine, kullanmak için uyuşturucu bulundurmak suçundan gereği için Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına” karar verildiği ve kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği, anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, sanık hakkında uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair delil bulunmadığından bahisle beraat kararı verilerek, uyuşturucu madde bulundurmak suçundan soruşturma yapılması amacıyla suç duyurusunda bulunulmuş ise de; 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş olup, anılan maddenin 8. fıkrasında “Bu Kanunun; a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme nazara alınarak, sanık hakkında mahkemesince kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek eyleminden dolayı bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, ... 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 24/01/2017 tarihli ve 2016/374 esas, 2017/13 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'la değişik TCK’nın 191. maddesinin 8. fıkrasında, 188. maddede tanımlanan uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun 191. madde kapsamına girdiğinin anlaşılması halinde, sanık hakkında TCK’nın 191. maddesi hükümleri çerçevesine "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" karar verilmesi öngörülmüştür.Belirtilen hükme göre, TCK'nın 191. maddesinin 8. fıkrası uyarınca, 28.06.2014 itibarıyla uyuşturucu madde ticareti suçundan yapılan yargılama esnasında suçun münhasıran TCK'nın 191. maddesinde tanımlanan "kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak" suçunun kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, CMK'nın 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi zorunludur.
CMK'nın 225. maddesinin 2. fıkrasına göre fiili nitelendirme görevi mahkemeye ait olup, suçun niteliğinin değiştiği kanısına varıldığında aynı Kanun'un 226. maddesi de dikkate alınarak hüküm kurulması gerekir. Bu nedenle, somut olayda mahkemece uyuşturucu madde ticareti suçundan yapılan yargılama esnasında eylemin “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunun kapsamına girdiğinin kabul edilmesi durumunda, bu suçtan hüküm kurularak TCK'nın 191. maddesinin 8. fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, tek olan fiil nitelik yönünden ikiye bölünerek sanık hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan “beraat” ve “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan "suç duyurusunda bulunulmasına" karar verilmesi yasaya aykırı olup, beraat kararı verilmiş bir eylemden dolayı yeniden suç duyurusunda bulunulması da mümkün olmadığından, yargılama konusu eyleme ilişkin olarak beraat kararı ile yargılama sonuçlandırılarak sanık lehine verilmiş olan bu karardan dolayı yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere, hukuka aykırılığa işaret edilerek, kanun yararına bozma talebi bu yönü ile kabul edilmiştir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; ... 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 24/01/2017 tarihli ve 2016/374 esas, 2017/13 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası ile 4.fıkrasının (c) bendi uyarınca, aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine, 15.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KARARI YAZDIR