ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

Usulsüz El Koyma İşlemi Nedeniyle Tazminat Hakkı

15 Ekim 2025, 17:03 - 8

Usulsüz El Koyma İşlemi Nedeniyle Tazminat Hakkı


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Yargıtay 12. Ceza Dairesi
2022/3006
2024/3120
2024-06-11





Özet:

Davacı şirkete ait araca el konulmuş, ancak CMK m.127/3 uyarınca hâkim onayına 24 saat içinde sunulması gerekirken bu süre 34 günü aşmıştır. Daha sonra, CMK m.128/4 ve 5607 sayılı Kanun m.10/1 uyarınca aracın trafik kaydına “satılamaz ve devredilemez” şerhi işlenmiştir. Araç, uzun süre sonra davacı şirkete yediemin sıfatıyla teslim edilmiştir. Yargıtay’ın Değerlendirmesi: Hâkim onay süresine uyulmadığından usulüne uygun bir el koyma işlemi bulunmamaktadır. Bu durumda davacı lehine CMK m.141/1-j kapsamında tazminat isteme koşulları oluşmuştur. Davacı şirketin faaliyet konusunun et ticareti olduğu, aracı nakliye amacıyla kullandığı ve el koyma sürecinde başka araç kiralamak zorunda kaldığı belirlenmiştir. Dolayısıyla, aracın fiilen kullanılamadığı döneme ait zarar maddi tazminat kapsamında hüküm altına alınmalıdır. Sonuç: El koyma süresinin yasa sınırlarını aşması ve işlemin usulsüz olması nedeniyle davacı lehine tazminat verilmesi gerekirken aksi yönde karar verilmesi hukuka aykırıdır.

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; davacı vekili tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK'nın 361/1. ve 5271 sayılı CMK'nın 298/1. maddesindeki temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, işin esasına geçildi, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

İlk Derece Mahkemesince davacı vekilinin haksız el koyma nedeniyle 301.000 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden, 100.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile ödenmesine ilişkin talebinin davanın kısmen kabulü ile 700 TL maddi tazminatın 10/01/2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca davacı vekilinin temyiz isteminin esastan reddine karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Davacı vekilinin temyiz sebepleri; usul ya yasaya aykırı karar verildiğine, aracın işletilememesinden kaynaklanan zararın da maddi tazminata dahil edilmesi ve haksız el koyma nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. DAVANIN KONUSU

İlk Derece Mahkemesince, tazminat talebinin dayanağı olan Şemdinli Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/2201 soruşturma dosyası kapsamında, davacı şirket hakkında yürütülen soruşturma sonucunda; 08/12/2017 tarihinde...plaka sayılı aracın ve araçta bulunan 75 bin adet kaiser marka av tüfeği fişeklerinin muhafaza altına alındığı, 10/01/2018 tarihinde el konulan...plaka sayılı aracın trafik kaydına satılamaz ve devredilemez şerhi verildiği ve el konulmasına karar verildiği, 10/12/2017 tarihinde...plaka sayılı aracın, 09/12/2017 tarihinde ise av tüfeği fişeklerinin yediemine teslim edildiği, Şemdinli Cumhuriyet Başsavcılığının 08/04/2019 tarihli, 2017/2201 soruşturma numaralı ve 2019/390 Karar numaralı kararıyla kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve ele geçirilen av tüfeği fişeklerinin sahibine iadesi ile...plaka sayılı araç üzerindeki şerhin kaldırılmasına karar verildiği, 11/01/2018 tarihinde...plaka sayılı aracın yedieminden şirket yetkilisi Fırat Kervan'a teslim edildiği, el koyma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı,

Davacı hakkında aynı konuda açılan davanın bulunmadığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu belirlenerek, kazanç kaybının muhtemel zarar kapsamında olduğu, net gerçek zararın esas alınarak maddi tazminat miktarının tespit edilmesi gerektiği kabul edildiğinden mahkememizce de bu doğrultuda davacının el konulan aracına el koyma tarihinden iade tarihine kadar geçen sürede aracı kullanamamasından dolayı yoksun kaldığı kazancın muhtemel zarar kapsamında olduğu değerlendirilerek bu kapsamdaki maddi tazminat talebinin reddin, söz konusu...plaka sayılı aracın 08/12/2017 tarihinde muhafaza altına alındığı, 11/01/2018 tarihinde ise şirket yetkilisine teslim edildiği, dolayısıyla davacının aracına yaklaşık olarak 1 ay süre ile el konulduğu, bu süre boyunca aracın kullanılmamasından dolayı araçta fiziki olarak herhangi bir değer kaybının meydana gelmeyeceği, soruşturmaya başlama ve aracın iadesine kadar geçen sürenin makul olduğu, soruşturma dosyasında gerekli evraklar temin edildikten hemen sonra aracın iade edildiği kanaatine varılarak araca el koyma nedeniyle davacının ödemek zorunda kaldığı yediemin otopark ücreti olan 700 TL'nin fatura tarihi olan 10/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kısmen kabul edilen davada, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE VE KARAR

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin, sair temyiz sebeplerinin reddine, ancak;

5271 sayılı CMK'nın 127 inci maddesinin birinci fıkrasında "Hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri, elkoyma işlemini gerçekleştirebilir", aynı Kanun'un 127 inci maddesinin üçüncü fıkrasında "Hâkim kararı olmaksızın yapılan elkoyma işlemi, yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını elkoymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi hâlde elkoyma kendiliğinden kalkar" şeklinde düzenlenmeye yer verilmiştir.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 141'inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinde, eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine, koşulları oluşmadığı halde el konulan veya korunması için gerekli tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer malvarlığı değerleri amaç dışı kullanılan veya zamanında geri verilmeyen kişilerin uğramış olduğu zararları isteyebileceklerinin belirtildiği, Anayasa Mahkemesinin 20.09.2017 tarih, 2014/14195 başvuru numaralı kararında belirttiği hususlar dahilinde, iyiniyetli üçüncü kişilere ait taşınırlar hakkında yapılan fiili el koyma işlemlerine ilişkin olarak bu şahısların zararlarını talep edebilecekleri, ancak bu halde, fiili el koyma süresinin makul olup olmadığı hususunun gözetilmesi gerekmektedir.

Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; 08/12/2017 tarihinde yol emniyet ve kontrol devriyesi esnasında durdurulan davacı şirkete ait...plaka sayılı araç içerisinde yapılan kontrolde 75 bin adet kaiser marka av tüfeği fişeğinin bulunduğunun tespit edilmesi üzerine Cumhuriyet Savcısından alınan talimat doğrultusunda dava konusu aracın muhafaza altına alındığı, 10/12/2017 tarihinde yediemine teslim edildiği, dosya kapsamına göre elkoyma işleminin 5271 sayılı CMK'nın 127 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulması gerektiği ancak dava konusu aracın muhafaza altına alınma işleminden 34 gün sonra Şemdinli Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/2201 soruşturma dosyası ile 10/01/2018 tarihinde trafik siciline şerh konulması talebine istinaden Şemdinli Sulh Ceza Hakimliğinin 10/01/2018 tarihli 2018/19 Diş sayılı kararıyla aracın 5607 Sayılı Kaçakçılık Kanun'un 10/1 maddesi yollamasıyla CMK'nın 128/4 maddesi uyarınca trafik kaydına satılamaz ve devredilemez şerhi ve el konulmasına karar verildiği ve aracın 11.01.2018 tarihinde davacı şirket yetkilisine yediemin sıfatıyla teslim edildiği, bu kapsamda usulüne uygun bir el koyma işleminin bulunmadığı anlaşılmakla; davacı lehine 5271 sayılı CMK’nın 141'inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi kapsamında tazminat isteme koşullarının oluştuğu, davacı şirketin faaliyet konusunun et ticareti olduğu, dava konusu aracı şirketin nakliye işlerinde kullanıldığının ve haksız el koyma sürecinde başka araç kiralayarak kullanıldığı ve aracı kullanamamaktan kaynaklı olarak maddi tazminat talebinde de bulunduğu dikkate alınarak; davacı tarafından aracın muhafaza altına alındığı tarih ile aracın davacı şirket yetkilisine teslim edildiği tarihe kadar oluşan zararın maddi tazminat kapsamında hüküm altına alınması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,

Hukuka aykırı olup, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin kararının 5271 sayılı CMK'nın 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı CMK'nın 304/2-a maddesi uyarınca Van 6. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.2024 tarihinde karar verildi.

KARARI YAZDIR


Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları