Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Güvence Hesabı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, plakası belirlenemeyen bir aracın davacıların çocuğu M..... U......."a çarptığını, çocuğun kaza nedeniyle malul kaldığını, davacıların tedavi gideri ödediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 7.100 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş,ıslah dilekçesi ile talebini 57.103,42 TL. olarak ıslah etmiştir.
Davalı duruşmalara katılmamış, savunma yapmamıştır.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile; 57.103,42 TL. maddi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı Güvence Hesabı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan daimi işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece Osmaniye Devlet Hastanesi özürlüler için sağlık kurulu tarafından verilen raporda küçüğün işitme kaybının bulunması nedeniyle vücut fonksiyon kaybı oranı %20 olarak belirlenmiş ve bu rapor esas alınarak hesaplama yaptırılmıştır. Ancak raporun hangi tüzük esas alınarak düzenlendiği,belli olmadığı gibi raporda meslek grubu ve arıza ağırlık ölçüsü gibi çalışma gücü kayıp oranının tespitinde etkili unsurlar gösterilmemiştir.
Bu durumda mahkemece, davacı küçüğün sosyal sigortalar sağlık işleri tüzüğüne uygun olacak şekilde maluliyet oranının tespiti ile maluliyetinin dava konusu kaza sonucu meydan gelip gelmeyeceği konularında Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden rapor alınarak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Dava dilekçesinde davacıların çocuğu küçük M..... U......."a çarpan araç tespit edilemediğinden dava Güvence Hesabına yöneltilmiştir.
Mahkemece, Güvence hesabı olay tarihinden işleyecek yasal faiz ile sorumlu tutulmuştur. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 5684 sayılı yasanın 14. maddesi ve Güvence hesabı yönetmeliğinin 14 ve 15. maddesi gereğince, gerekli belgelerle birlikte güvence hesabına başvuru yapıldıktan sonra temerrüde düşeceğinden davalı güvence hesabı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü ancak bu tarihte, böyle bir başvuru olmadığı takdirde ise dava tarihinde doğmaktadır.
O halde, davacılar tarafından dava açılmadan önce güvence hesabına gerekli belgelerle birlikte başvuru yapılıp yapılmadığı araştırılarak, sonucuna göre davalı yönünden temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde olay tarihinden faizden sorumlu tutulması isabetli değildir.
SONUÇ:
Yukarıda 1 ve 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Güvence Hesabı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı Güvence Hesabına geri verilmesine 8.3.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KARARI YAZDIR