ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

Tersane Kiraları, Adi Kira mı Hasılat Kirası mı? Tahliye Talebinde Kritik Ayrım!

20 Nisan 2025, 17:28 - 27

Tersane Kiraları, Adi Kira mı Hasılat Kirası mı? Tahliye Talebinde Kritik Ayrım!


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
2024/6219
2024/9386
2024-11-07





Özet:

Kira sözleşmesinin, ürün kirasına ilişkin hükümlere tabi olabilmesi için kiralananın işletme ruhsatıyla birlikte işletme hakkının devredilmiş olması gerektiği hususu, kanuni bir düzenleme olmayıp Yargıtay içtihatları ile getirilmiş bir uygulamadır. Bu suretle de, bu hususta her somut uyuşmazlığın özelliğine göre değerlendirme yapılması gerekir. Tersane, Tekne İmal ve Çekek Yeri Hakkında Yönetmelik'in 12. maddesine göre, işletme izni devredilemez ve başkaları tarafından kullanılamaz. Bu nedenle, kira sözleşmesinin niteliğinin belirlenmesinde işletme izninin devri ya da devredilmediği artık belirleyici bir unsur olarak kabul edilmemelidir. Somut olayda, tersane; demirbaşlarıyla birlikte, aylık sabit kira bedeline ek olarak cironun %5’i oranında hasılat payı karşılığında kiralanmıştır. Kiracı, yeri özgülendiği şekilde işletmekle yükümlüdür. Bu çerçevede taraflar arasındaki ilişkinin Türk Borçlar Kanunu m. 357 vd. kapsamında bir hasılat (ürün) kirası olduğu sonucuna varılmıştır. Ancak dikkat edilmesi gereken önemli bir ayrıntı vardır: TBK m. 362/2 gereği, hasılat kiralarında temerrüt nedeniyle tahliye için en az 60 günlük ödeme süresi tanınması gerekirken; somut olayda kiracıya yalnızca 30 günlük süre verilmiş, bu nedenle tahliye şartları oluşmamıştır. Bu kapsamda, alacaklı yalnızca itirazın kaldırılmasını talep edebilecek, ancak bu ödeme emrine dayanarak tahliye isteyemeyecektir. Sonuç: Kira sözleşmesinin niteliği, yalnızca içeriğine göre değil; mevzuatın emredici hükümleri ve tarafların iradesi çerçevesinde değerlendirilmelidir. Ürün kirası–adi kira ayrımı, tahliye hakkı açısından belirleyici bir işlev görmektedir.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı İlk Derece Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Adi kira ve hasılat kiralarına ilişkin olarak başlatılan ilamsız icra takibinde; örnek (13) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal süresi içerisinde icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesiyle, borca ve fer'ilerine itirazı üzerine duran takipte alacaklının icra mahkemesine başvurarak borçlunun itirazının kaldırılması ile tahliye talebinde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince, istemin kabulü ile borçlunun itirazının kaldırılmasına, borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve aktin feshiyle mecurun tahliyesine karar verildiği, kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine hükmedildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edilmesi sonucunda Dairemizce; sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, kiraya verilen taşınmazla birlikte işletme ruhsatının kiraya verilip verilmediği hususunda araştırma yapılarak takip dayanağı kira sözleşmesinin hukuki niteliğinin belirlenmesi gerektiğine işaret edilmek suretiyle, TBK’nın 362/2. maddesi de dikkate alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle; Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derce Mahkemesi kararının bozulduğu, mahkemece bozma kapsamında yapılan araştırma sonucunda bozma ilamına uyularak istemin kabulüne ve borçlunun itirazının kaldırılmasına, borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve borçlunun mecurdan tahliyesine hükmedildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.

Türk Borçlar Kanunu'nun 357 ve devamı maddelerinde düzenlenen ürün (hasılat) kirası; kiraya verenin kiracıya ürün (hasılat) veren bir mal, işletme ya da hakkın kullanılmasını, semerelerinden yararlanılmasını veya işletilmesini belli bir bedel karşılığında terk ettiği kira türüdür.

Hemen belirtmek gerekir ki, hem doğal hem de hukuki ürün getiren eşya ürün kirasına konu olabilir. Bu kapsamda işletmenin işletilmesi sonucu elde edilen kâr, hukuki ürün olarak nitelendirilebilir.

Lokanta, otel, kantin, hastane, okul, dükkan, fabrika gibi iş yerlerinin işletilmek maksadıyla kiraya verilmesinde, reklam panolarının kiralanmasında, taksi kiralarında söz konusu olan ürün kirasıdır (Prof.Dr. Azra Arkan Serim; Hasılat Kirasında Tarafların Hak ve Borçları, İstanbul 2010, s. 3).

Kira sözleşmesinin, ürün kirasına ilişkin hükümlere tabi olabilmesi için kiralananın işletme ruhsatıyla birlikte işletme hakkının devredilmiş olması gerektiği hususu, kanuni bir düzenleme olmayıp Yargıtay içtihatları ile getirilmiş bir uygulamadır. Bu suretle de, bu hususta her somut uyuşmazlığın özelliğine göre değerlendirme yapılması gerekir.

Öte yandan, ürün kirasında; kira bedelinin, üründen bağımsız bir bedel olarak kararlaştırılması hâlinde genel ürün (hasılat) kirasından; buna karşılık kira bedeli, ürünün belli bir hissesi ya da bölümü olarak belirlenmiş ise, katılmalı (iştirakli) ürün kirasından söz edilir (6098 sayılı TBK m. 357). Bununla birlikte kira bedelinin karma olarak yani bir kısmı sabit bir miktar, bir kısmının da üründen bir bölüm olarak belirlenmesi de sözleşme özgürlüğü çerçevesinde mümkündür.

Somut uyuşmazlığın incelenmesinde; takipte dayanılan ve taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan 01.9.2016 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesinde kira bedelinin, “ aylık sabit bir bedel ile kiracının kiralanan tesisten elde edeceği gelir üzerinden hasılat payı şeklinde ödenecektir” biçiminde belirlendiği ve aylık sabit 90.000,00 TL ile buna ek olarak kiralanan tesisten elde edilecek aylık ciro üzerinden % 5 hasılat payı olarak kararlaştırıldığı, kiralananın “ Çiçek Tersanesi” isimli, tekne imal, bakım ve onarım tesisi niteliğinde taşınmaz olduğu, kiracının, burayı tekne imal, bakım ve onarım tesisi olarak kullanacağı, bu amaç doğrultusunda yürütülecek her türlü faaliyete ilişkin gerekli izin ve ruhsatların alınmasının kiracının sorumluluğunda olduğu, kiralananın, kiracı tarafından sözleşme ekinde listesi bulunan envanterle birlikte teslim alınacağı ve tahliye esansında da aynı şekilde kiraya verene teslim edileceği, kiraya verenin, aylık periyotlar halinde kendisine bildirilecek olan kiralananda gerçekleştirilmiş işlemlerden hesaplanan net ciro rakamlarının doğruluğunu, kendi elemanları, yeminli mali müşaviri veya istediği denetim şirketi ile denetleme hakkına sahip olduğu, tarafların bu sözleşme ile kurdukları ilişkinin bir hasılat kirası ilişkisi olduğu hususunda mutabık kaldıkları, kiracının, tesisteki çalışmalarını kiraya verenden bağımsız olarak sürdüreceği ve bu faaliyetin tamamen kiracıya ait olacağı, kiraya verenin tesisteki tek bağlantısının, bu faaliyetten elde dilecek hasılat üzerinden kira bedelinin tahsili olduğu, belirlenmiştir.

Dairemizin bozma kararından sonra dosya içerisine giren, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğünün 874641 sayılı cevabi yazısı ile; tersane, tekne imal ve çekek yerlerine yönelik gerçekleştirilen her türlü işlemin, Tersane, Tekne İmal ve Çekek Yeri Hakkında Yönetmelik hükümleri kapsamında icra edildiği, kısmi işletme izni belgesi ve işletme izni belgesinin de bu işlemlerden olup, Yönetmelik kapsamındaki tesislerin bu belgelerle faaliyetlerine devam ettiği, bu belgelere sahip olmayan ve aynı Yönetmelik kapsamında mevcut tesis tanımına uyan tesisler içinse Yönetmeliğin 22/3. maddesi kapsamında işlem tesis edildiği, bu üç durumdaki tesislerin faaliyetlerine yönelik işlemler için kullandıkları Gemi Sanayi Veritabanı Programının (GSVP) açık konumda olduğu ve faaliyeti askıya alınan, faaliyetine son verilen ve kısmi işletme izni veya işletme izni sona ... tesislerin GVSP’deki kayıtlarının askıya alındığı, bu belgelerin geçerliliğinin, tahsis veya kira süresi bitiminde bildirime gerek olmaksızın sona erdiği bildirildikten sonra, aynı yazıda, kiraya veren Deniz ... A.Ş. adına Tersane, Tekne İmal ve Çekek Yeri Hakkında Yönetmelik kapsamında 02.9.2014’ten 10.8.2015 tarihine kadar geçerli olmak üzere kısmi işletme izni belgesi düzenlendiği, adı geçen Yönetmelik gereğince kısmi işletme izni belgesinin farklı bir tüzel veya gerçek kişiye devredilemeyeceği, New Port Shipping UK LLP ile şirketin % 100 hissedarı olduğu ... ... A.Ş. arasında tersanenin işletilmesi için ... ... A.Ş.’nin her alanda tam olarak yetkilendirilmesine dair 01.9.2016 tarihli işbirliği sözleşmesi bulunduğundan bu tersane için ... ... A.Ş. adına 30.10.2019 tarihli kısmi işletme izni belgesinin düzenlendiği, iflas müdürlüğünün 24.3.2022 tarihli yazısında kira sözleşmesinin sonlandırıldığının bildirilmesi nedeniyle ... ... A.Ş.’nin GSVP kaydının Yönetmeliğin 18/2. maddesi gereğince askıya alındığı belirtilmiştir.

Tersane, Tekne İmal ve Çekek Yeri Hakkında Yönetmelik’in 12. maddesinin altıncı fıkrası gereğince, kısmi işletme izni belgesi veya işletme izni belgesi, tesis işletmecisi dışında başkaları tarafından kullanılamaz ve devredilemez.

Tüm bu anlatılanlar birlikte değerlendirildiğinde, her ne kadar Dairemizin bozma ilamında, kira sözleşmesinin niteliğinin belirlenmesi maksadıyla, kiralanan taşınmazla birlikte işletme ruhsatının kiraya verilip verilmediği araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğine işaret edilmiş ise de; Tersane, Tekne İmal ve Çekek Yeri Hakkında Yönetmelik’in 12. maddesi gereğince, bu Yönetmelik kapsamında verilen işletme izni belgesinin başkaları tarafından kullanılamayacağı ve devredilemeyeceği düzenlenmiş olduğundan, kira sözleşmesinin niteliğinin tayininde işletme belgesinin devrinin bir kriter olmayacağının kabulü gerekir.

Hal böyle olunca takip konusu kira sözleşmesinin niteliğinin belirlenmesinde, TBK’nın 357. maddesi kapsamında değerlendirme yapılması gerekmekte olup, takip dayanağı kira sözleşmesinin incelenmesinden; kiralananın, hasılat getiren bir şey olan tekne imal, bakım ve onarım tesisi niteliğindeki tersane olduğu, kiraya verenin, burayı demirbaşlarıyla birlikte kiraladığı, kiracının, burayı kullanma ve işletmesinin karşılığında aylık sabit 90.000,00 TL kira bedeline ek olarak tesisten elde edilecek aylık ciro üzerinden % 5 hasılat payı ödeyeceği, kiracının burayı, özgülendiği amaca uygun şekilde kullanma sorumluluğu bulunduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, tarafların iradelerinin hasılat kirasına ilişkin olduğunun kabulü gerekir.

TBK’nın 362/2. maddesi gereğince, temerrüt nedeniyle tahliye şartlarının oluşması için, ihtarlı ödeme emrinde hasılat kiralarında en az altmış günlük ödeme süresi verilmesi gerekmekte olup, inceleme konusu takibe ilişkin ödeme emrinin incelenmesinde, kiracıya otuz günlük ödeme süresi verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, alacaklı bu ödeme emrine dayanarak icra mahkemesinden kira alacağı için itirazın kaldırılmasını isteyebilir ise de, tahliye isteyemez (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı , Genişletilmiş 2. Baskı, 2013, Sayfa 825, 826).

O halde; mahkemece, taraflar arasındaki kira ilişkisinin TBK’nın adi kiraya ilişkin hükümlerine tabi olmayıp ürün kirası kapsamında olduğu anlaşıldığından, tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu 12. İcra Hukuk Mahkemesinin 18.07.2024 tarih ve 2022/745 E. - 2024/842 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nın 364/2. ve HMK’nın 373/4. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 07.11.2024 gününde oy çokluğuyla karar verildi.

Karşı Oy Yazısı:

Davacı/alacaklı tarafından adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin haciz yolu ile Örnek 13 nolu icra takibi başlatıldığı, davalı/borçlunun yasal 7 günlük sürede takibe itirazı üzerine davacı/alacaklının icra mahkemesine başvurarak borçlunun itirazının kaldırılması ile takip konusu taşınmazdan davalı/kiracının tahliyesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile davalının takibe yönelik itirazının kaldırılmasına takibin devamına, asıl alacağın %20’si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve akdin feshi ile mecurun tahliyesine karar verildiği, davalı/borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, sonrasında davalı/borçlu tarafından temyizi üzerine aşağıdaki bozma kararının verildiği görülmüştür.

“…Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

TBK’nun 362/2. maddesi gereğince ihtarlı ödeme emrinde hasılat kiralarında en az altmış günlük ödeme süresi verilmesi gerekmektedir.

Hasılat kirası, ürün veren, gelir getiren bir malın veya hakkın kullanılması yanında semerelerinden yararlanılmasının kiraya veren tarafından kiracıya devredildiği kira sözleşmesidir. Hasılat kirasının konusunu adi kiradan farklı olarak kullanılma veya yararlanmaya elverişli olan haklar da oluşturabilir. Hasılat kirası ürün veren bir mal veya hakkın kullanılmak, semerelerinden yararlanılmak ve işletilmek üzere bir bedel karşılığında kiraya veren tarafından kiracıya devredilmesi borcunu doğurur. Bir kira sözleşmesinin hasılat kirası olarak taraflar arasında nitelendirilmesi sözleşmenin hasılat kirası olduğu anlamına gelmez. Diğer bir deyişle, kira bedeli olarak “işletme cirosundan pay verilmesi”nin kararlaştırılması veya kiralananın tüm demirbaş ve mefruşatlarıyla birlikte kiralanmaları tek başına bu sözleşmenin hasılat kirası olduğunu göstermez. Ayırt edici olan kiralananın ürünlerinin toplanması, kullanımı ile gelir elde etmenin yani yararlanmanın kiracıya devredilmesidir. Örnek olarak, otelin tüm mefruşat ve demirbaş ile birlikte kiralanması sözleşmeyi hasılat kirası olarak nitelendirmek için yeterli değildir. Ayrıca otelin işletme ve çalışma ruhsatlı olarak kiralanması gerekir. (... Kanık, Yargıtay Uygulamasında Kira Hukuku Davaları, Genişletilmiş 2. Baskı, 2022, s. 405-406)

Somut olayda, taraflar arasında imzalanan 01.09.2016 tarihli sözleşmenin 1. ve 6. maddelerinde kira sözleşmesi türü hasılat kirası olarak yazılmış ise de bahsi geçen maddelerden ve sözleşmenin diğer hükümlerinden kira sözleşmesinin hasılat kirası sözleşmesi olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Kira sözleşmesinin niteliğinin tespiti borçlu kiracıya gönderilen ödeme emrinde verilecek ödeme süresi açısından önem arz etmektedir. Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür. Bu süre, kamu düzeninden olup re’sen dikkate alınır.

O halde, ilk derece mahkemesince, alacaklı tarafından talep edilen aylar dikkate alınarak kiraya verilen tekne imal, bakım ve onarım tesisi niteliğindeki taşınmaz ile birlikte işletme ruhsatının kiraya verilip verilmediği, işletme ruhsatı var ise kimin adına olduğu belirlenerek, kira sözleşmesinin hukuki niteliği tespit edildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kamu düzeni nedeniyle re’sen yapılan inceleme sonucu kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi'nin 31.05.2022 tarih ve 2021/1220 E. - 2022/1556 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), İstanbul Anadolu 12. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 11.02.2021 tarih ve 2019/696 E. - 2021/112 K. sayılı kararının (BOZULMASINA)” şeklinde karar verilmiştir.

Bozma kararı üzerine dava dosyası İlk Derece Mahkemesi tarafından yeniden esasa kaydedilmiş, bozma ilamı taraflara usulünce tebliğ edilmiş, 02.03.2023 tarihli duruşmada taraf ESAS NO : 2024/6219

vekillerinin huzurunda Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 12/10/2022 tarih 2022/8294 Esas 2022/10272 Karar sayılı BOZMA ilamı okunup, taraf vekillerinin beyanları alınmıştır.

Davacı/kiralayan vekili “…Yargıtay Bozma ilamına direnilsin…” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Davalı/kiracı vekili “…Usul ve yasaya uygun bozma (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 12/10/2022 tarih 2022/8294 Esas 2022/10272 Karar sayılı) ilamına UYULMASINI” istemiştir.

İlk Derece Mahkemesince “Usul ve yasaya uygun Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 12/10/2022 tarih 2022/8294 Esas 2022/10272 Karar sayılı ilamına UYULMASINA” karar verilmiştir.

Somut uyuşmazlıkta; Dairemizin bozma kararı davalı/borçlu tarafından benimsenmiş, İlk Derece Mahkemesince bozma kararına uyulmasına karar verilerek bu karar gereğince tahkikat yaptırılmış olup aşağıdaki gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

“….Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak    alacaklı tarafından talep edilen aylar dikkate alınarak kiraya verilen tekne imal, bakım ve onarım tesisi niteliğindeki taşınmaz ile birlikte işletme ruhsatının kiraya verilip verilmediği, işletme ruhsatı var ise kimin adına olduğu belirlenmek üzere, kira sözleşmesinin hukuki niteliği tespiti için Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğüne ve Milli Emlak Genel Müdürlüğüne yazı yazılmıştır.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü müzekkere cevabında

a) Genel Müdürlüğümüzce, ilgi (a)'da kayıtlı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde tanımları verilmiş olan tersane, tekne imal ve çekek yerlerine Kısmi İşletme İzni Belgesi ve İşletme İzni Belgesi düzenlenmekte olup bu belgelere sahip olmayan ve aynı Yönetmelik kapsamında mevcut tesis tanımına uyan tesisler için ise gemi ve su araçlarının inşa, tadilat, bakım-onarım işlerine yönelik gerçekleştirdikleri faaliyetlerle ilgili olarak Yönetmeliğin 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında işlem tesis edilmektedir.

b) Evliya Çelebi Mahallesi Tersaneler Caddesi No:20 Tuzla – İstanbul adresinde faaliyet göstermiş olan Deniz Endüstrisi AŞ adına ilgi (a)'da kayıtlı Yönetmelik kapsamında 02.09.2014 tarihli ve 1756 sayılı yazımızla Kısmi İşletme İzni Belgesi düzenlenmiştir.

c) Deniz Endüstrisi AŞ, ilgi (a)'da kayıtlı Yönetmelikte farklı tarihlerde yapılan düzenlemeler kapsamında, taşınmazın farklı bir tüzel kişiliğe kiralandığı tarihe kadar Kısmi İşletme İzni Belgesi ile faaliyet göstermiştir.

ç) Deniz Endüstrisi AŞ'nin Kısmi İşletme İzni Belgesinin geçerliliği, Yönetmeliğin 15 inci maddesinin sekizinci fıkrasındaki "Kısmi işletme izni belgesi veya işletme izni belgesi geçerliliği, tahsis veya kira süresi bitiminde bildirime gerek kalmaksızın sona erer." Hükmü gereğince taşınmazın kiracısının değiştiği tarih itibariyle sona ermiştir.

d) Bu kez, 30.10.2019 tarihli ve 80897 sayılı yazımızla ... Gemi İşletmeciliği ve Tic. AŞ adına aynı adreste faaliyet gösterebilmesi için Yönetmeliğin ilgili hükümlerindeki koşullar ile asgari gereklilikleri sağladığının tespiti sonrasında Kısmi İşletme İzni Belgesi düzenlenmiştir.

e) Söz konusu adreste faaliyet gösteren/gösterecek tesis, Yönetmelik kapsamında "mevcut tesis" vasfı taşımaktadır. Anılan Yönetmeliğin Geçici 1 inci maddesinde yapılan düzenlemeyle, ... Gemi İşletmeciliği ve Tic. AŞ de dahil olmak üzere Kısmi İşletme İzni Belgesi almış olan mevcut tesislerin Kısmi İşletme İzni Belgesi geçerlilik süresi 31/12/2021 tarihine kadar uzatılmıştır.

f) ... Gemi İşletmeciliği ve Tic. AŞ veya Deniz Endüstrisi AŞ adına düzenlenmiş 31/12/2021 tarihinden sonra geçerli Kısmi İşletme veya İşletme İzni Belgesi bulunmamaktadır.

g) Anılan taşınmazda, ... Gemi İşletmeciliği ve Tic. AŞ tarafından 31/12/2021 tarihinden sonra İşletme İzni Belgesi almaksızın gerçekleştirilen faaliyetlere Yönetmeliğin 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında işlem tesis edilmektedir.

ğ) Yönetmeliğin 12 nci maddesinin altıncı fıkrasında Kısmi İşletme İzni Belgesi veya İşletme İzni Belgesinin, tesis işletmecisi dışında başkaları tarafından kullanılamayacağı ve devredilemeyeceği açıkça belirtilmiştir. Bu hüküm uyarınca anılan belgelerin taşınmaz ile birlikte

kiraya verilmesi de mümkün değildir.'' hususlarını bildirmiştir.

Tersane, Tekne İmal Ve Çekek Yeri Hakkında Yönetmeliğin 12/6 maddesinde kısmi işletme izni belgesi veya işletme izni belgesinin, tesis işletmecisi dışında başkaları tarafından kullanılamayacağı ve devredilemeyeceği aynı yönetmeliğin 15/8 maddesinde Kısmi işletme izni belgesi veya işletme izni belgesi geçerliliği, tahsis veya kira süresi bitiminde bildirime gerek kalmaksızın sona ereceği açıkça düzenlenmiş olup ilgili maddeler ve müzekkere cevabı nazara alınarak somut olay incelendiğinde taraflar arasında düzenlenmiş kira sözleşmesinin hasılat kira sözleşmesi olarak nitelendirilebilmesi için İŞLETME İZNİNİN DEVRİNİN GEREKTİĞİ, İŞLETME İZNİNİN DAVALIYA DEVREDİLMEDİĞİ VE KANUNEN DE İŞLETME İZİN BELGESİNİN TAŞINMAZ İLE BİRLİKTE KİRAYA VERİLMESİNİN MÜMKÜN OLMADIĞI, sözleşmenin hasılat kirası olarak taraflar arasında nitelendirilmesinin ve fiili kullanımın da kanunun aradığı açık şartların aranmamasını sağlamayacağı gözetilerek 01/09/2016 tarihli kira sözleşmesinin çatılı işyeri kira sözleşmesi olduğu kabul edilmiştir…” şeklindedir.

İlk Derece Mahkemesince UYMA KARARI verilen, temyiz eden davalı/kiracı tarafından AÇIKÇA BENİMSENEN VE UYULMASI istenen bozma kararında benimsendiği üzere uyuşmazlık noktası; tekne imal, bakım ve onarım tesisi niteliğindeki taşınmaz ile birlikte işletme ruhsatının kiraya verilip verilmediği, işletme ruhsatı var ise kimin adına olduğu belirlenerek, kira sözleşmesinin hukuki niteliğinin buna göre tespitinden ibarettir.

Mahkemece buna uygun tahkikat yaptırılmış olup işletme izninin davacı/kiralayan tarafından davalı/kiracıya devredilmediği ve kanunen işletme izin belgesinin taşınmazla birlikte kiraya verilmesinin Yönetmelik hükümlerine göre de mümkün olmadığı anlaşıldığından,    kira ilişkisinin Borçlar Kanunun ÇATILI İŞYERİ hükümlerine tâbi olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla, Örnek 13 ödeme emrinde 30 günlük ödeme süresi tanınmasında usul ve yasaya aykırılık yoktur (Zira Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 26/02/2015 tarihli 2015/914 Esas-2015/1924 K. ve 17/11/2016    tarihli 2016/7204 Esas- 2016/6784 K. sayılı kararları da aynı yöndedir).

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına (özellikle davalı/kiracının 02/03/2023 tarihli duruşmada “…Usul ve yasaya uygun bozma (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 12/10/2022 tarih 2022/8294 Esas 2022/10272 Karar sayılı) ilamına UYULMASI” yönündeki açık istemine), dayandıkları belgelere, Yargıtay bozma kararına göre verilen İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelerle yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASI gerekirken, aksi yöndeki Dairemizin sayın çoğunluğunun bozma görüşüne katılamıyorum. 07.11.2024

KARARI YAZDIR


Aşağıdaki arama terimleri ile ilgili kararlara etiketlere tıklayarak ulaşabilirsiniz :
ürün kirası hasılat kirası adi kira hasılat kiralarında ödeme için 60 günlük süre verilmesi gerektiği tahliye talebinin reddi
Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları