ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

Taşınmazın Kamulaştırmadan Arta Kalan Bölümünün Bedelinin Tahsili İstemi

29-06-2021 - 418

Taşınmazın Kamulaştırmadan Arta Kalan Bölümünün Bedelinin Tahsili İstemi


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu
2017/2302
2021/97
2021-02-16





"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

1. Taraflar arasındaki “taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünün bedelinin tahsili” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı 22.10.2012 havale tarihli dava dilekçesinde; Bolu-Düzce deprem kalıcı konutları bağlantı yolu Ankara-İstanbul devlet karayolu Üçköprü köyünde bulanan 129 parsel sayılı taşınmazın 2003 tarihli kamu yararı kapsamında yol inşaat ve emniyet sahasına rastlaması nedeniyle kamulaştırıldığını, ancak 02.04.2004 tarihli ve 2004/52 sayılı kamu yararı kararının kapsamının daraltılması kararı ile 1774,91m²'sinin kamulaştırılmasına karar verildiğini, 2003 yılında kadastro tarafından ifraz edilerek 596 ve 597 parselleri aldığını, oluşan 596 parsel ile ilgili Düzce ili Kaynaşlı Belediye Başkanlığına inşaat yapmak için imar durumunun sorulduğunu ve imar durumu verilemeyeceğinin bildirildiğini, kamulaştırma ile ifraz olunan ve işe yaramayacak hâle gelen 596 parsel sayılı taşınmazdaki hissesinin kamulaştırma bedelinin tespitine, taşınmazdaki hissesinin iptali ile davalı idare adına tesciline, taşınmazın değeri olan 40.000,00TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı idare vekili 20.05.2013 havale tarihli cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın ifraz sonucunda 596 ve 597 parsellere ayrıldığını, 597 parselin kamulaştırıldığını, 596 parsel sayılı taşınmaz hakkında ise herhangi bir kamulaştırma işleminin yapılmadığını, davayı kabul etmemekle birlikte davacı tarafın talep ettiği tazminat bedelinin taşınmazın tarla olması nedeniyle çok yüksek olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararı:
6. Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.05.2013 tarihli ve 2012/578 E. 2013/312 K. sayılı kararı ile; davacının talebinin fiilen kamulaştırmasız el atmaya dayanmayıp, kamulaştırmadan sonra arta kalan kısma imar izni verilmemesi nedeni ile kalan kısmın da kamulaştırılarak bu kısmın bedelinin tahsiline yönelik olduğu, ancak kamulaştırmanın 2004 yılında rızaen yapıldığı, davacının kalan kısma imar izni verilmeyeceğini 2010 yılında öğrendiği, dava konusu taşınmaz hakkında işbu davanın kamulaştırmanın yapılmasından itibaren 30 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Yargıtay 5. Hukuk Dairesince 12.03.2014 tarihli ve 2013/23280 E. 2014/6854 K. sayılı kararı ile; “…Dava, taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünün bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, taşınmazın kamulaştırılan 1774,91 m2'lik bölümündeki payını idareye devretmiş olup, kalan 625,09 m2'lik kısımda halen pay sahibidir. Taşınmazın diğer paydaşına karşı açılan bedel tespit ve tescil davasında, kalan kısımdaki payı içinde bedele hükmedilmiş olması karşısında ve Kamulaştırma Kanununun 14/3 maddesi hükmü gözetildiğinde, davacının payına ilişkin olarak dava açma hakkı mevcuttur.
Bu durumda, taşınmazın kamulaştırılan yer dışında kalan 625,09 m2'lik kısmında davacı payı yönünden işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde ret kararı verilmesi,
Doğru görülmemiştir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
9. Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.06.2014 tarihli ve 2014/205 E., 2014/379 K. sayılı kararı ile; davacının talebinin Kamulaştırma Kanunu’nun 14. maddesindeki hak düşürücü süreden sonra olduğu, 2004 yılında rızaen kamulaştırma yapıldıktan sonra yaklaşık 8 yıl sonra arta kalan kısmın kullanılamaz hâle gelmesi nedeniyle kamulaştırılmasının talep edilmesinin iyi niyet kuralları ile de bağdaşmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
10. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK
11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; kamulaştırmadan arta kalan bölümün bedelinin tahsili istemine ilişkin eldeki davada; hak düşürücü sürenin dolup dolmadığı noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE
12. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle yasal mevzuatın açıklanmasında yarar bulunmaktadır.
13. 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun geçici 1. maddesi; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, kamulaştırma kararı alınmış ancak henüz tebligata çıkarılmamış kamulaştırmalarda bu Kanun hükümleri, diğerlerinde önceki hükümler uygulanır…” düzenlemesini içermekte olup, anılan hüküm 05.05.2001 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe girmiş ve bu tarihten sonra kanun koyucu bedel davası açma hakkını idareye tanımıştır.
14. Somut olayda Bolu-Düzce deprem kalıcı konutları bağlantı yolu (Düzce Bölgesi) yapımı nedeniyle Düzce ili Kaynaşlı ilçesi Üçköprü köyü 2.400,00 m2 yüzölçümlü 129 parsel sayılı taşınmazın 4650 sayılı Kanun’un yürürlük tarihinden (05.05.2001) sonraki dönemde 18.02.2003 tarihli ve 2003/9 sayılı kamu yararı kararına istinaden kamulaştırıldığı, ardından 02.04.2004 tarihli ve 2004/52 sayılı kamu yararının kapsamının daraltılması kararı ile 1774,91 m2'sinin kamulaştırılmasına karar verildiği, ifraz sonucunda kamulaştırma sınırları içinde kalan 1774,91 m2 yüzölçümlü 597 parsel ile kamulaştırma sınırları dışında kalan 625,09 m2 yüzölçümlü parselin oluştuğu, davacı ...’ın idare ile bedelde anlaşarak 597 parseldeki 4/9 payını 13.11.2003 tarihinde devrettiği, davacının dava konusu 596 parsel sayılı taşınmazda 4/9 payının bulunduğu, dava dışı diğer paydaş ... yönünden ise pazarlıkla satın alma usulünün uygulandığı, ancak bedelde anlaşma sağlanamadığı, davacı idare tarafından dava dışı diğer paydaş ... aleyhine açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında 597 parsel sayılı taşınmaz ile 596 parseldeki dava dışı ...’ın 5/9 payının kamulaştırılmasına karar verildiği ve hükmün Yargıtay denetiminden geçerek onanmak suretiyle kesinleştiği, mevcut durumda 596 parsel sayılı taşınmazda davalı idarenin 5/9 payı, davacı ...’ın da 4/9 payının bulunduğu anlaşılmıştır. Ayrıca dosya kapsamında 596 parsel sayılı taşınmazın imar durumuna ilişkin olarak, dava dışı ...’ın 01.12.2009 tarihli dilekçesine istinaden Kaynaşlı Belediye Başkanlığının 13.01.2010 tarihli yazısı ve ekinde Karayolları 4. Bölge Müdürlüğünün 31.12.2009 tarihli yazısında 596 parsel sayılı taşınmazın imara açılması talebinin uygun bulunmadığına ilişkin yazısı bulunmaktadır.
15. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu 4650 sayılı Kanun ile 05.05.2001 tarihinde değiştirilmiştir. Bu tarihten sonra 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 14. maddesinde taşınmaz malikinin bedel davası açmasına ilişkin süreyle ilgili herhangi bir düzenleme bulunmadığından davacının 30 gün içerisinde dava açma zorunluluğundan söz edilemez.
16. Hâl böyle olunca; dava konusu 596 parsel sayılı taşınmazın diğer paydaşına karşı idare tarafından açılan bedel tespit ve tescil davasında, kalan kısımdaki payı için de bedele hükmedilmiş olması karşısında davacının payına ilişkin olarak dava açma hakkının mevcut olduğuna yönelik Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
17. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,
İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
Aynı Kanunun 440. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

KARARI YAZDIR


Aşağıdaki arama terimleri ile ilgili kararlara etiketlere tıklayarak ulaşabilirsiniz :
kamulaştırma kamulaştırmadan arta kalan bölüm bedel tespiti tescil
Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları