1) Daha önce hapis cezasına mahkum olmayan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı TCK'nin 50/3. maddesi uyarınca TCK'nin 50/1. maddesinde öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas ve 2017/247 sayılı Kararında belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK'nin 86/3-e maddesinin uygulanması suretiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Pelissier ve Sassi/Fransa, No: 25444/94, P. 67, Sadak ve diğerleri/Türkiye No: 29900/96, 29901/96, 29902/96, 29903/96, 17.07.2001) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve CMK’nin 226. maddesine muhalefet edilerek suça sürüklenen çocuğun savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ve müdafiisinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.06.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KARARI YAZDIR