İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/109 E.
DAVANIN KONUSU: Patent (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 08/07/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :İhtiyati tedbir talep eden davalı - karşı davacının 04/04/2018 tarihli dilekçesi ile, davacı tarafça açılan patent hakkına tecavüz davasına karşı dava olarak davacı adına tescilli ... sayılı patentin SMK 130.madde gereğince kullanıldığını, davacının ispatla yükümlü olduğunu, davacı tarafça patent kullanılmadığından hükümsüzlüğünü talep ettiklerini, dava konusu patentin patentlenebilirlik kriterlerine haiz olmadığından hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ettiklerini, SMK 82.madde gereğince patentin buluş basamağı içermesi ve sanayiye uygulanabilir olmasının gerektiğini, yenilik doğurmayan bu buluşun patente konu olamayacağına beyanla patentin hükümsüzlüğüne karar verilmesini ve patentin devredilerek muvazaa ile dava dışı kalmasının önlenmesi için sicil kaydına tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı - karşı davalı vekilinin cevap dilekçesinde; müvekkiline ait ...- ....numaralı patentin sicil kaydı üzerinde verilen tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu, davalının tecavüz faaliyetlerini aralıksız sürdürdüğünü, asıl mağdur olanın müvekkili olduğunu, müvekkilinin ... ve ... sistemlerinden teşekküllü olan yıkama-sıkma makinası başlıklı buluşunun lisans sözleşmesi çerçevesinde ... Makina Şirketi tarafından kullanıldığını, bu şirketin patente konu buluşu kullanmak suretiyle makine üretim ve satış faaliyetleri gerçekleştirdiğini, bir başka 3.şirket tarafından da üretilen makinaların 2008 yılından bu yana satışa arz edildiğini, müvekkilinin patentinin gerek Avrupa Patent Ofisi gerekse TPMK nezdinde tescilli olduğunu, patentlenebilirlik koşullarına haiz olduğunu beyanla ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamında bulunan Dairemizin 09/07/2018 tarihli 2018/2213 Esas - 2018/1602 Karar sayılı kararıyla; Bakırköy 1. FSHHM'nin 2018/36 D.İş - 2018/40 D.İş karar sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararına itirazın reddi kararının incelendiği, İcra Müdürlüğünce alınan raporda, davalı şirketin makinasının taşlama makinası olduğu patent konusu makinenin ise boya makinesi olarak nitelendirilebileceği, makineler arasında işlevsellik, tasarımsal ve fayda olarak açık farklılık bulunduğu, tecavüzün bulunup bulunmadığının yargılama konusu olduğu, mahkemece alınan raporda ise davacının patentindeki tamburun davalı makinesinde de aynı teknik özelliklerle olduğu ve patent haklarına tecavüz oluşturduğunun belirtildiği, 26.04.2018 günlü duruşmada davalı vekilinin, rapora beyanda bulunmak için süre talep ettiği ancak süre verilmeyerek aynı oturumda davalının tedbire itirazının reddedildiği, İcra Müdürlüğünce alınan bilirkişi raporuyla mahkemece alınan raporun çelişkili olduğu gibi, davalı vekilinin 26.04.2018 günlü oturumda rapora karşı beyanda bulunmak için süre istediği halde mahkemece süre verilmeden aynı oturumda tedbire itirazın reddine karar verilmiştir. HMK 27.ve 281.maddeleri gereğince davalı vekiline bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunması için süre verilmesi gerektiği, aynı konuda çelişkili iki rapor bulunduğu halde çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru olmadığından davalı vekiline rapora karşı itiraz hakkını kullanması için süre verilip taraf delilleri toplandıktan sonra 3 kişilik uzman bilirkişi kurulundan rapor alınıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere istinaf talebinin kabulüne, kararın kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından 07/03/2019 tarihli iki Makine Mühendisi bilirkişiler ile mali müşavir bilirkişiden oluşan üç kişilik heyetten rapor alındığı, raporda; dosyaya delil olarak sunulan patent no ve fiziki suretleri sunulan patentler üzerinde yapılan araştırmada hükümsüzlük iddiasında bulunulan TR 2016 14526 no'lu patentin yenilik vasfını ortadan kaldırarak hükümsüz kılabilecek bir unsura rastlanmadığından hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, yerinde inceleme yapılan SPR 555 tip etiketi ile belirtilen bu 4 makinenin mevcut halleri ile patentin koruma kapsamına tecavüz oluşturduğu, SPR Plus 555 ve DMI 440 ürün kodlu yıkama makinelerinin kataloglarında ayırt edici bir unsura rastlanmadığı ve tambur kısmı açısından aynı makine oldukları, patentin koruma kapsamına tecavüz oluştuğu yönünde kanaat oluştuğu beyan edilerek tazminat yönünden mali bilgiler verildiği görülmüştür. Bakırköy 1. FSHHM'nin 02/04/2019 tarihli 2018/109 Esas sayılı kararıyla; Mahkemenin 12/02/2018 tarih ve 2018/36 D.İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararının infazından sonra esas hakkındaki davanın süresinde açıldığı, aldırılan son bilirkişi raporu da gözetilerek davalı vekilinin tedbirin kaldırılması yönündeki talebinin ve davacı vekilinin tedbirin genişletilmesi yönündeki taleplerin ayrı ayrı reddine karar verilmesine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; 07/03/2019 tarihli bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere, davalı-karşı davacının yurt içi ve yurt dışında makinelerin satışına devam ettiğini, raporun dairemizin kararında işaret edildiği gibi çelişkiyi gidermek üzere alınmasına karar verildiğini, tecavüz teşkil ettiği sabit olan SPR 555 Plus ve DMI 440 model makineler bakımından ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının yasaya ve usule aykırı olduğunu, iddia ve taleplerin bilirkişi raporuyla tevsik edildiğini, davalı-karşı davacının tecavüz teşkil eden eylemleri karşısında müvekkilinin EPO ve TPMK nezdinde tescilli patentinden kaynaklanan haklarının sürekli ve ağır bir şekilde tecavüze uğradığını, mağduriyetinin arttığını, kararın bozularak ivedilikle tedbir kararı verilmesini, Mahkemenin 02/04/2019 tarihli celsede verdiği dosyanın üniversiteden seçilecek 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdiine yönelik ara kararına da itiraz ettiklerini, kararın bozulmasına, 29/03/2019 tarihli beyan dilekçelerinde belirttikleri hususlar doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; Mahkemenin 2018/36 D.İş sayılı dosyasında tedbir kararı verildiğini, itiraz ettiklerini, itirazın reddi kararını istinaf ettiklerini Dairemizin 09/07/2018 tarihli, 2018/2213 Esas - 2018/1602 Karar sayılı kararıyla 3 kişilik bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmişse de, 15/01/2019 tarihli karar ile esas davada rapor alındığından bahisle dosyanın 2018/109 Esas sayılı dosyası içine alınmasına karar verildiğini, tedbire itirazın karşı hükümsüzlük talebini de içeren esas dosya içinde incelenmesinin usule ve hukuka aykırı olduğunu, rapor alınan heyetin 3 kişilik patent konusunda uzman kişilerden oluşmadığını, 02/04/2018 tarihli duruşmada, bilirkişi raporunun teknik yönden hüküm kurmaya elverişli ve yeterli görülmediğinin beyan edildiğini, davalı tarafça ısrarla itiraz edildiğinden üniversiteden seçilecek 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdii edilmesine karar verildiğini ancak her nasılsa hükme esas alınamayacağı denetime elverişsiz olduğu tespit edilen bilirkişi raporu esas alınarak itirazın reddine karar verildiğini, kararlar arasında çelişki bulunduğunu, beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
G E R E K Ç E :Dairemizin 09/07/2018 tarihli 2018/2213 Esas - 2018/1602 Karar sayılı kararıyla; Bakırköy 1. FSHHM'nin 2018/36 D.İş - 2018/40 D.İş karar sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararına itirazın reddi kararının incelendiği; tespit raporu ile İcra Müdürlüğünce alınan bilirkişi raporunun çelişkili olduğu ve davalı vekiline rapora karşı beyanda bulunma imkanının tanınmadığı gerekçesiyle, iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi ve davalı vekiline itiraz hakkı tanınarak 3 uzman bilirkişi kurulundan rapor alınması için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verildiği, ilk derece mahkemesince 2 makine mühendisi bilirkişi ve mali müşavir bilirkişiden oluşan heyetten 07/03/2019 tarihli rapor alındığı, ilk derece mahkemesinin 02/04/2019 tarihli duruşma 2 numaralı ara kararında "bilirkişi raporu teknik yönden hüküm kurmaya elverişli ve yeterli görülmediğinden davalı tarafça ısrarla itiraz edildiğinden, dosyanın üniversiteden seçilecek 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdiine" karar verildiği, buna rağmen aynı duruşmanın 1 nolu ara kararında "son alınan bilirkişi raporu gözetilerek davalı vekilinin tedbirin kaldırılması yönündeki talebinin reddine" karar verildiği, mahkemenin teknik yönden yeterli görmediği rapora dayanarak itirazın reddine karar vermesinin çelişki yarattığı gibi mahkemece alınan 07/03/2019 tarihli bilirkişi raporunun da denetime elverişli olmadığı, asıl davada tecavüz yönünden patent belgesi ve makineler ile, karşı davada hükümsüzlüğe dayanak gösteren belgeler ile davalının patent belgesinin istemlerinin ve unsurlarının usulüne uygun ve denetime elverişli olarak karşılaştırılmadığının anlaşıldığı, bu durumda mahkemenin duruşma 2 no'lu ara kararı ile bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenecek raporu bekleyerek karar vermesi gerektiği kanaatiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin 02/04/2019 tarihli 2018/109 Esas sayılı davalı itirazının reddi kararının kaldırılmasına, bilirkişi raporu beklendikten sonra karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Davacı vekilinin mahkemenin ihtiyati tedbir kararının SPR 555 Plus ve DMI 440 model makineler yönünden genişletilmesi talebi yönünden yapılan incelemede; 07/03/2019 tarihli rapor içeriğinden de anlaşıldığı üzere bilirkişiler tarafından makinelerin görülmediği, kataloglar üzerinde inceleme yapılarak beyanda bulunulduğu, patent belgesindeki istemler ile makinelerin karşılaştırılarak bağımsız istem unsurlarının davalı-karşı davacı makinelerinde bulunup bulunulmadığının katalogdaki görseller üzerinden yapılamayacağı, yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı kanaatiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı vekilinin, mahkemenin 02/04/2019 tarihli 2 numaralı, bilirkişi incelemesine yönelik ara kararına karşı da istinaf başvurusunda bulunduğu, ancak HMK'nın 341/1 maddesi gereğince ara kararlara karşı istinaf başvuru yolunun kapalı olduğu göz önüne alınarak, duruşma ara kararına yönelik başvurunun usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.'nın 353/1-b-1, 341/1, 352 maddeleri gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE,2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ile, Bakırköy 1. FSHHM'nin 02/04/2019 gün ve 2018/109 Esas sayılı kararın KALDIRILMASINA,-Dosya kapsamında yeniden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olmakla, rapor alındıktan sonra itirazın değerlendirilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacıdan alınması gereken 44,40 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-Davalının istinaf talebi kabul edildiğinden peşin yatırılan istinaf harcının talep halinde iadesine, 5-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 08/07/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.
(www.corpus.com.tr)
KARARI YAZDIR