ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

Ortaklığın Giderilmesi Davası - 3. Kişilerin Bütünleyici Parçaların Kendisine Ait Olduğu İddiası Dinlenmez

21-02-2021 - 841

Ortaklığın Giderilmesi Davası - 3. Kişilerin Bütünleyici Parçaların Kendisine Ait Olduğu İddiası Dinlenmez


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi
2020/2921
2020/5777
2020-10-05





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14/12/2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/04/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, ortaklığın giderilmesi talebine ilişkindir.

Davacılar vekili, tarafların ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde kain 2896 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklıklarının satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.

Davalılardan bir kısmı, taşınmazın tapuda cinsinin arsa olarak gözükmesine rağmen taşınmaz üzerinde birden fazla bina ve bağımsız bölümler bulunduğunu bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini ileri sürmüşlerdir.

Mahkeme, davanın kısmen kabulü ile davalılar ..., ..., ... ve ... yönünden konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, diğer taraflar yönünden ise 2896 parsel sayılı taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.

Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.

Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.

Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nin 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.

Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.

Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.

Somut olaya gelince; dava konusu 2896 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; yargılama sırasında dava konusu taşınmaz üzerinde beş adet farklı özelliklerde binalar bulunduğu, dosyada mevcut bilirkişi raporlarında binaların malikleri, değerleri ve arsa değeri belirlendiği gözönüne alındığında davalıların muhdesat iddiası yönünden bir araştırma yapılmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 05.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

KARARI YAZDIR


Aşağıdaki arama terimleri ile ilgili kararlara etiketlere tıklayarak ulaşabilirsiniz :
muhdesat bütünleyici parça paydaşlığın giderilmesi ortaklığın giderilmesi 3. kişi arsa bina bağımsız bölüm
Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları