ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

Önce Hatır Taşıması İndirimi Yapılmalı Daha Sonra Davadan Önce Ödenen Bedelin Günce Değeri Düşülmelidir

21 Şubat 2025, 10:19 - 54

Önce Hatır Taşıması İndirimi Yapılmalı Daha Sonra Davadan Önce Ödenen Bedelin Günce Değeri Düşülmelidir


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi
2024/8681
2024/10671
2024-11-07





İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, 19.04.2017 tarihinde meydana gelen tek trafik kazası sonucunda, araçta yolcu olan müvekkilinin yaralanarak malul kaldığını belirterek şimdilik kaydıyla sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 5.000,00 TL tazminat talep etmiş, yargılama sırasında talebini 140.446,55 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde;davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilince davacıya ödeme yapıldığını, maluliyet raporunun hatalı olduğunu, medikal rapor ile çeliştiğini, hesaplamanın TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz oranına göre aktüer bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini, kusur raporu alınması gerektiğini, hatır taşıması ve müterafik kusur bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III.UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI

Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarına göre, gerek başvuranın maluliyetinde bir artış olmadığı gerekse daha önce yapılan ödemenin yeterli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kazanın 19.04.2017 tarihinde meydana gelmesi nedeniyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre belirlenecek olan maluliyet oranı kapsamında, TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre ve progresif rant tekniği kullanılarak tazminat hesaplanması gerektiği, Uyuşmazlık Hakem Heyetince Yargıtay kararları çerçevesinde uygulanması gereken hesaplama yöntemi çerçevesinde hesaplama yapılmadığından başvuran vekilinin itirazının kabulü ile dosyada yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, başvuran tarafından dosyaya sunulan İstanbul Medeniyet Üniversitesi tarafından hazırlanan 03.06.2021 tarihli sağlık kurulu raporunda Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre tespit edilen % 9 maluliyet oranı esas alınarak, TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre ve progresif rant tekniği kullanılarak tazminat hesaplaması yapılması için bilirkişi görevlendirildiği, 13.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda, başvuranın sigorta şirketi tarafından ödeme yapılan 08.10.20219 tarihi itibari ile sürekli iş göremezlik zararının 96.006,84 TL olduğu, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin 47.523,00-TL olduğu, bu itibarla yapılan ödeme eksik olduğundan rapor tarihi itibari ile başvuranın sürekli iş göremezlik zararının 199.471,2 TL olarak hesaplandığı, bu rakamdan sigorta şirketinin yapmış olduğu ödemenin güncel değeri olan 59.024.74 TL'nin düşülmesi ile başvuranın bakiye sürekli iş göremezlik tazminatının 140.446,55 TL olduğunun belirtildiği, dosya kapsamından başvuranın, yeğeninin arkadaşı Emre Kurt'un aracında, herhangi bir karşılık olmaksızın taşındığı sabit olduğundan sürekli iş göremezlik tazminatından %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği gerekçesiyle, itirazın kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, 112.357,24 TL'nin 12.10.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde, müvekkili tarafından doğru kriterlere göre yapılan ödeme sonrasında bakiye alacak kalmadığını, davacının maluliyetinin %4 oranında olduğunun sabit ... geldiğini, progresif rant yöntemine göre hesap yapılmasının hatalı olduğunu, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz oranının esas alınması gerektiğini, müterafik kusur indiriminin hatalı yapıldığını, yalnızca ödeme düşüldükten sonra hesaplanan tutar üzerinden müterafik kusur indirimi yapılmasının yanlış olduğunu belirtmiştir.

B. Gerekçe

Uyuşmazlık; davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacının uğradığı sürekl iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına göre davalı vekilinin aşağıda yer alan bentlerin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.

Somut olayda dosya kapsamında maluliyet tespitine ilişkin olarak; üç ayrı bilirkişi raporu ve bir de ek rapor olmak üzere dört maluliyet raporu bulunmakta olup, İtiraz Hakem Heyeti tarafından İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı'nın 03.06.2021 tarihli raporu hükme esas alınarak %9 maluliyet oranına göre hesaplama yaptırılmış ise de; söz konusu raporu düzenleyen heyette dermatolog veya estetik cerrah uzmanı bulunmadığı görülmüştür.

Davacıdaki arazlar arasında bacak ve burun bölgelerinde skar izleri bulunmasına göre, İtiraz Hakem Heyetince kaza tarihi itibari ile yürürlükteki Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca, dosyadaki tüm maluliyet raporlarının irdelendiği, usulüne uygun, denetime ve karar vermeye elverişli olacak şekilde, davacının tüm tedavi belgeleri ve süreci incelenerek, estetik cerrah ya da dermatoloji uzmanının da dahil edildiği heyetten davacının maluliyet oranının belirlenmesi amacıyla yeni bir rapor alınarak sonuca göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

Tazminatın kapsamını belirleme biçimi ve tazminattan yapılacak indirimler ve sıralaması 6098 sayılı TBK’nın 51 ve 52 nci maddelerinde düzenlenmiştir.

TBK'nın 51 inci maddesine göre hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyecektir. Hâkim tarafların kusur durumunu dikkate alarak tazminatın kapsamını belirledikten sonra Yargıtay kararlarında yerleşmiş olduğu üzere tazminattan hatır taşıması indirimi yapılarak nihai zarar ve ödenmesi gereken tazminat belirlenecek, son olarak da davadan önce yapılan ödemenin güncellenen değeri düşülecektir. İlgili kanun maddeleri incelendiğinde yapılan ödemeler tazminatı belirlemede bir indirim nedeni olarak gösterilmediği gibi Yargıtay uygulamaları ile artık yerleşik ... geldiği üzere borcu söndüren bir nitelik taşımaktadır.

Somut olayda; başvurudan önce davalı ... tarafından davacıya 47.523,00 TL ödeme yapılmış, davacı tarafça ödemenin yetersiz olduğu belirtilerek tazminat talebinde bulunulmuştur. Hükme esas alınan 13.04.2022 tarihli hesap bilirkişi raporunda tazminat belirlenirken, davalı tarafından davadan önce yapılan ödeme güncellenerek düşülmüş, mahkemece hesaplanan bu miktardan hatır taşıması indirimi yapılarak tazminata hükmedilmiştir. Ancak varılan sonuç, yukarıda izah edildiği üzere dosya kapsamına uygun düşmemiştir.

O halde, davacı yönünden hesap edilen maddi zarardan öncelikle %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak kalan miktardan da davadan önce yapılan ödemenin güncellenmiş halinin düşülmesi ile ulaşılacak tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hatalı değerlendirme ile karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE

Yukarıda (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,07.11.2024 tarihinde Başkan ...'ın karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Borçlar kanunu haksız fiil tazminatını düzenlerken (T.B.K. 49 ve devamı maddeleri) zararın ispatı ve belirlenmesinin (50. md.) nasıl olacağını açıklamış, tam olarak ispat edilememesi halinde hakimin bu zararı belirleyeceğini öngörmüştür. Zarar belirlenirken bir takım veriler kullanılacaktır. (Türüne göre zararın kapsamı- gelir -kusur ödeme varsa vs.) Ayrıca haksız fiil sorumlusu tarafından ödemenin denkleştirici adalet gereği zarardan düşürülmesi gerekecektir. Bütün bu hesaplamalar (zararın belirlenmesi) H.M.K. 266 md. uyarınca genellikle bilirkişi marifetiyle olacaktır. Hakim önüne gelen zarardan somut olaya ve savunmaya göre (hatır taşıması) zararı artırıcı nedenler varsa (müterafik kusur) bununla ilgili bilgi ve belgeleri değerlendirip kendisi tazminatı belirleyecektir. TBK. 51. md. başlığı "tazminat ve belirlenmesi" 52. maddesi ise "tazminatın indirilmesi" ile ilgilidir. Bu maddelerin gerekçelerine bakıldığında bizzat hakimin değerlendireceği konulardır. Zararın belirlenmesi sırasında T.B.K.- 51-52 (43-44) maddeleri uygulanarak bilirkişiden rapor alırsak hakimin takdirinde olan hususlarda bilirkişi raporuna değer vermiş oluruz. Bu husus tazminat hukuk eserlerinde de (M. Reşit Karahasan) incelenmiş, zarar ile tazminat arasındaki fark şu biçimde açıklanmıştır. "Borçlar hukukunda zarar ve tazminat kavramlarının ayrı ayrı yeri ve sonuçları vardır. Zarar, malvarlığındaki eksilmeyi, tazminat ise sorumluluğun kapsamını tespit eder. Bu nedenle tazminat zarar miktarına eşit olabileceği gibi, ondan eksik de olabilir. B.K 43-44 maddeleri ile getirilen düzenleme sorumlunun zararı ne ölçüde yükleneceğini belirlemek içindir. Bu nedenle davalı ödemesi de göz önünde tutularak zarar kesin olarak belirlendikten sonra B.K. 43-44 maddelerinin somut olay içinde tartışılması ve araştırılması gerekir. Şayet olay içinde belirtilen yasa hükümlerine uygun indirim sebeplerinin varlığı tespit edilirse tazminat, başka bir deyişle hükmedilecek miktar zarardan az olacaktır." 17. ve 4. H.D önceki içtihatları bu yöndedir.

Somut olayda mahkemece tazminat hesabında önce davalı tarafça yapılan ödeme indirilip daha sonra hatır taşıması indirimi yapılmasında isabetsizlik bulunmadığı görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun (3) numaralı bozma gerekçesine katılmıyorum.

KARARI YAZDIR


Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları