1-Sanığın aşamalarda tartışma yaşandığını doğrulaması ancak tehdit eylemini kabul etmemesi, tanık ...‘nin kovuşturma evresinde de tekrar ettiği Cumhuriyet savcısı huzurundaki beyanında tehdit eyleminin iş yeri sahibi olan ...’in yanında tekrarladığı şeklindeki anlatımı karşısında, olayın tanığı iş yeri sahibi ... soruşturma ve kovuşturma aşamasında davet edilip, bilgi ve görgülerine başvurulmadan ve sanığın iş yerinde tehdit eylemlerinde bulunduğuna yönelik imzaları bulunan ve bunların içinde soruşturma aşamasında dinlenen bir kısım tanıkların kovuşturma evresinde olaya ilişkin detaylı beyanları alınmadan yargılamaya devamla hüküm kurularak eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a-Olay günü aynı işyerinde çalışan taraflar arasında tartışma çıktığının kabul edilmesi karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
b-Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine, CMK'nın 324/1, 327/2 ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/5. maddesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmemesi,
c-Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KARARI YAZDIR