Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 11.06.2018 tarihli ve 2018/6258 Esas, 2018/13905 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti, davalı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi,gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, elbirliği mülkiyetine tabi taşınmaza vaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, el atmanın önlenmesi davasının açılmamış sayılmasına, davacıların açtığı ecri misil davasının reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 11.06.2018 tarihli ve 2018/6258 Esas, 2018/13905 Karar sayılı ilamı ile “...dava konusu 735 ada 16 parsel sayılı taşınmazın davacıların murisi ... adına kayıtlı olduğu, murisin vefat tarihinin 09.08.2007 olduğu, dava dışı Müfide hariç tüm mirasçıların davada davacı olarak yer aldığı, dosya içerisinde yer alan 01.05.2005 tarihli kira sözleşmesinin incelenmesinde; muris ... ve davalı arasında yapıldığı, kira süresinin 3 yıl olduğu, 01.05.2008 tarihli kira sözleşmesinin incelenmesinde; dava dışı Müfide Eğretli ve davalı arasında yapıldığı, kira süresinin 2 yıl olduğu, 10.04.2014 tarihli duruşmada davacılar vekilinin el atmanın önlenmesine yönelik taleplerinden vazgeçtiklerini beyan ettiği anlaşılmaktadır. Davalının elbirliği maliklerinden yalnızca biri ile kira sözleşmesi yapmakla kötüniyetli olduğunun ve her bir ortağın veraset ilamındaki payı oranında ecrimisil talep edebileceğinin kabulü gerekir. Her ne kadar dava dışı Müfide’nin yaptığı kira sözleşmesi geçersiz ise de bu husus dava konusu yapılmaktan vazgeçilmiştir.
Hal böyle olunca, ecrimisil istemi yönünden yukarıda yazılı ilkelere göre inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile sonuca gidilmesi doğru değildir. ” denmekle bozulmuştur. Davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi talep edilmiştir.
Çekişme konusu 16 parsel sayılı taşınmazın davacıların murisi ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Kayıt maliki tarafından 01/05/2005 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli yazılı kira sözleşmesi ile davalı şirkete kiraya verildiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Geçerli olan bir kira sözleşmesi ya tarafların birbirine uygun fesih bildirimi ile ya mahkeme kararı ile ya da kiralananın yok olması ile sona erer. Kayıt maliki ...’nin 09/08/2007 tarihinde vefat etmesi ile tüm mirasçıları kiraya veren sıfatını kendiliğinden kazanırlar. Mirasçılardan biri tarafından murisin ölümünden sonra yapılan kira sözleşmesi, kayıt maliki ile yapılan 01/05/2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesini sona erdirmez.
Hal böyle olunca davalının dava konusu taşınmazı 01/05/2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayanarak kiracı sıfatıyla kullandığı bu seferki incelemeden anlaşılmakla davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 11.06.2018 tarihli ve 2018/6258 Esas,2018/13905 Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilerek Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 10/04/2014 tarihli ve 2013/171 Esas, 2014/229 Karar sayılı kararının temyiz incelemesine geçildi:
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde davalıya iadesine, 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 19,20 TL'nin temyiz eden davacılardan alınmasına, 11.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.