Dava dilekçesinde, küçük ...'un babasının ... olduğu ileri sürülerek babalığın hükmen tespiti istenilmiş; Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı ...'in yargılama devam ederken vefatı sebebi ile davaya dahil edilen mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesi kapsamında anne tarafından açılan babalığın tespiti istemine ilişkindir.
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 426/2. maddesinde, bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa, vesayet makamınca ilgilisinin isteği üzerine veya re'sen temsil kayyımı atanacağı düzenlenmiştir. Küçüğe atanan kayyım ... yargılama devam ederken 29.01.2018 tarihinde vefat etmiş olmasına rağmen Mahkemece, davalı küçüğe yeni bir kayyım tayin ettirilerek husumetin kayyıma yöneltilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanarak yapılacak değerlendirilme sonucuna göre karar verilmesi gerekliği halde, bu husus göz ardı edilerek eksik hasımla işin esasının incelenmesi,
2. Kabule göre de;
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'na göre kişilerin nüfusa kayıt ve tescili idari bir işlem olduğuna göre, Mahkemece, babalığın tespiti ile yetinilmesi gerekirken, evlilik haricinde doğan ve annesinin hanesinde nüfusa kayıtlı olan ...'un idareyi işlem yapmaya zorlayacak şekilde baba hanesine kayıt ve tesciline karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 438. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KARARI YAZDIR