MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Ankara Turkuaz Vadisi Toplu Konutlarındaki B-2 40 nolu (B2-5 blok 19 nolu konut) konutu TOKİ ile yaptığı sözleşme neticesinde satın aldığını, satın aldıktan sonra konuttaki eksiklikler ve iskan ruhsatının alınmamasından dolayı konutunu 2012 yılında teslim alabildiğini, ancak müvekkilinin oturmadığı konut için aidat ödemek zorunda bırakıldığını, Ankara 6. İcra Müdürlüğünün 2012/4494 Esas sayılı dosyasına kayden müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını ve paranın tahsil edildiğini beyan ederek; anahtar teslim suretiyle teslimi yapılmayan konut ile ilgili olarak müvekkilinden tahsil edilen aidat ve giderlerin ödeme tarihinden itibaren işletilecek faizi ile iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili; 01.09.2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile alacak miktarını toplamda 6.985,25 TL'ye yükseltmiştir.
Mahkemece; açılan davanın kısmen kabulü ile 5.200,00 TL'nin; 550,00 TL'sinin 03.07.2012 tarihinden, 1.000,00 TL'sinin 31.07.2012 tarihinden, 1.000,00 TL'sinin 17.08.2012 tarihinden, 1.000,00 TL'sinin 02.12.2012 tarihinden ve 1.650,00 TL'sinin 02.11.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14/02/2019 gün 2017/8443 E. - 2019/1026 K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “Dosyadaki tapu kaydının incelenmesinden; anataşınmazın Ankara ili, Etimesgut ilçesinde bulunduğu ve karar tarihi itibariyle taşınmazın bulunduğu ilçenin adli yönden Ankara Batı Adliyesinin yargı çevresine dahil edildiği anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi uyarınca, bu Kanunun uygulanmasından kaynaklanan davalarda, üzerinde kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulu anataşınmazın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. Bu maddeye göre, görülen dava taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmasa da, üzerinde kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulu ana taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi yetkili olacaktır. Açıklanan özel hüküm kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan emredici niteliktedir. Anılan yetki, Yargıtay uygulamalarıyla da kesin yetki olarak kabul edilmektedir. Bilindiği üzere, kesin yetki, kamu düzeni ile ilgili olduğu gibi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-ç maddesi uyarınca dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında istek olmaksızın gözetilir. Belirtilen yetkinin kesin yetki niteliğinde olmasına göre; dava konusu ana taşınmazın "Etimesgut" ilçesi sınırlarında olduğu, dolayısı ile Ankara Batı Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla, davanın yetkisizlik kararı ile Ankara Batı Adliyesi Mahkemelerine gönderilmesi gerekirken, yetkisizlik kararı verilmeyip işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gereğine değinilmiştir.
Mahekmece bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu 6100 sayılı HMK'nın 114/1-ç ve 115. maddeleri gereği davanın usulden reddine yetkili mahkemenin Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan, icra tehdidi altında fazladan tahsil edildiği iddia edilen paranın istirdadı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 17/02/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.