ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

İtirazın İptali Davası - Kararın İstinaf Edilerek Bozulması - Bozmadan Sonra Borcun Dosyaya İhtirazi Kayıt Konmaksızın Ödenmesi

20-04-2021 - 1591

İtirazın İptali Davası - Kararın İstinaf Edilerek Bozulması - Bozmadan Sonra Borcun Dosyaya İhtirazi Kayıt Konmaksızın Ödenmesi


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
2021/157
2021/113
2021-02-02





MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

Konusuz kalan dava nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına yönelik hükmün davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;

DAVA: Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen 27.01.2015 ve 09.02.2016 tarihli taşıma sözleşmeleri kapsamında müvekkilinin davalı adına muhtelif sayıda kargo taşıması yaptığını, yapılan iş karşılığında düzenlenen faturaların davalıya gönderildiğini, ancak davalının bir kısım fatura bedellerini ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili, müvekkilinin kendisine ait internet sitesi vasıtasıyla ürün satışı yaptığı, ürünlerin müşterilere teslimi ve tahsilatlı kargo seçeneği ile ürün teslimatında tahsilat işleminin yapılarak müvekkiline iadesi hususunda anlaşıldığını ve ticari ilişkinin 27.02.2015-Mart 2016 tarihleri arasında devam ettiğini, davacının 24.03.2016 tarihli ihtarname ile müvekkiline 4 adet fatura gönderdiğini, ancak hem fatura içeriklerinin kabul edilmemesi hem de elektronik olarak düzenlenmemesi nedeniyle faturaların 04.04.2016 tarihli ihtarname ile iade edildiğini, fatura içeriklerinde ayrıntılı taşıma bedellerinin açıklanmadığını, dosyaya taraflarınca ibraz edilen taşıma listeleri uyarınca ayrıntılı açıklama yapılması gerektiğini, 27.01.2015 tarihli sözleşmenin devam ettiği süreçte davacı tarafça farklı bir fiyatlandırmaya geçildiğini ve fahiş tutarlı faturalar kesildiğini, daha sonra düzenlenen 09.02.2016 tarihli sözleşmede ise taşıma ücretinin ayrıntılı gösterilmediğini savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE SÜREÇ: Mahkemece; taraflar arasında davalıya ait kargoların taşınması hususunda sözleşme bulunduğu ve davacının sözleşme kapsamında davalıya fatura düzenlediği, davalının fatura içeriklerinin ayrıntılı açıklanmamış olması nedeniyle itiraz ettiği, fatura konusu hizmetin verilmediği yönünde bir itirazın bulunmadığı, davacı defter kayıtlarına göre davacının 15.517,33-TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, davalı itirazının kısmen iptali ile takibin 15.517,33-TL asıl alacak üzerinden iptaline takibin devamına, davacı yararına %20 icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine; Dairemizin; 2018/1420 Esas-2020/469 Karar sayılı ve 07/05/2020 tarihli karar ile; bilirkişi heyetince dosya kapsamında mevcut sözleşmelerin taşıma ücreti hesabına ilişkin hükümleri, 2016 yılı faturaları ve davalı tarafça sunulup itiraza uğramayan taşıma listesi dikkate alınarak 2016 yılı fatura tutarlarına ilişkin bir hesaplama yapılması gerekirken, uyuşmazlık konusu olan bu hususta herhangi bir inceleme yapılmadığı halde mahkemece hükme esas alınması ve denetlenmesi mümkün olmayan bu bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm tesisi doğru görülmeyerek hükmün kaldırılmasına ve dava yeniden görülmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir. Davacı vekili 24/06/2020 tarihli dilekçesiyle; borçlu tarafından 17/10/2018 tarihinde 34.249,02-TL İstanbul .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasına ödendiğini, müdürlükçe 19/10/2018 tarihinde 32.557,42-TL tahsil edildiği bu tutardan fazla yatan paranın iade edildiğini beyan ettiğinden mahkemece, 30/06/2020 tarihli ara kararıyla; dava konusu icra takibinin alacağın infazen ödenmesi sureti ile kapatıldığı gerekçesiyle, bilirkişi incelemesi yapılmasına yönelik ara kararından vazgeçilmiş, istinafa konu hüküm ile alacağın 17/10/2018 tarihinde ödenerek, takibin infaz edildiği, böylece davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle hüküm oluşturulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; itirazın iptali davasının amacının, itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak olduğunu, bu nedenle davada haklılık durumunun takip tarihi itibariyle belirlenmesi gerektiğini, itirazın iptali davasında yapılan ödemelerin dikkate alınacağını, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de davanın açıldığı zamanki haklılık durumuna göre değerlendirilmesi gerektiğini, üst mahkeme tarafından davalının savunmalarının yerinde olduğunun açıkça ortaya konulduğunu, hüküm oluşturulmasına yer olmadığına kararı verilemeyeceği gibi, BAM'nin kaldırma kararı ve gerekçesi yok sayılarak yargılama neticesinde davacı tarafın haklı çıkmış gibi davacı şirket lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı lehine bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE: Yapılan istinaf incelemesi neticesinde, davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine HMK 353(1)a-6 maddesi uyarınca kaldırılmış, dava yeniden görülmek üzere dosya ilk derece mahkemesine iade edilmiştir. Hükümden sonra davalı tarafından dosya borcunun icra dosyasına ödendiği anlaşılmaktadır. Davalının itirazından feragat ettiğine dair bir bilgi bulunmamaktadır. Hükümden sonra ihtirazı kayıt konulmadan yapılan ödeme itirazı hükümden düşürmemektedir. İİK nun 40/2.maddesi; "bir ilam hükmü icra edildikten sonra bölge adliye mahkemesince kaldırılır veya yeniden esas hakkında karar verilir ya da Yargıtay'ca bozulup da aleyhine hüküm verilen kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kesin bir ilamla tahakkuk ederse, ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski hale iade olunur. " hükmünü haizdir. Yukarıda açıklandığı üzere ilk derece mahkemesince verilen hüküm HMK 353(1)a-6 gereği kaldırıldığından kaldırma kararı gereğince uyuşmazlık konusu hakkında herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan eksiklikler giderilmeden, dava konusuz kaldığından hüküm oluşturulmasına yer olmadığına karar verilmesi doğru olmamıştır. Yapılacak yargılama sonunda icranın eski hale iadesi mümkündür. Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353(1)a-6 madde uyarınca verilen kararda belirtilen eksiklikler giderilmek üzere hükmün kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/251 Esas-2020/595 Karar sayılı 20/10/2020 tarihli kararının, HMK.'nun 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA;"Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine" İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcını kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.'nun 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.02.02.2021

KARARI YAZDIR


Aşağıdaki arama terimleri ile ilgili kararlara etiketlere tıklayarak ulaşabilirsiniz :
davanın konusuz kalması istinaf icranın iadesi itirazın iptali ticari satım taşımacılık sözleşmesi sözleşme
Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları