ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

İmzanın Keşideciye Ait Olmaması Durumunda Alacaklı Lehtar Ağır Kusurlu Olup, Aleyhine Tazminat ve Para Cezasına Hükmedilmelidir

19-11-2020 - 804

İmzanın Keşideciye Ait Olmaması Durumunda Alacaklı Lehtar Ağır Kusurlu Olup, Aleyhine Tazminat ve Para Cezasına Hükmedilmelidir


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
2019/13362
2020/6811
2020-07-09





1-) Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının REDDİNE;

2-) Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Sair temyiz itirazı yerinde değilse de;

Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlu şirketin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, yetkiye, imzaya ve borca itiraz ederek takibin iptalini istediği, ilk derece mahkemesince, imzaya itirazın kabulüne, tazminat ve para cezasının ise reddine karar verildiği, tarafların istinaf başvuruları üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği görülmektedir.

İcra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, İİK'nun 170/4. maddesinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ve %10 oranında para cezasından sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır.

Somut olayda, takip dayanağı olan bonoda alacaklı lehtar olup, borçlunun ise keşideci olduğu görülmektedir. Bu durumda, lehtar ile imzaya itirazı kabul edilen keşideci doğrudan ilişki içinde olduğundan, lehtar, keşideci imzasının adı muteriz borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzanın, borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklı, borçluya karşı başlattığı takipte, en azından ağır kusurlu kabul edileceğinden tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulması gerekir.

O halde, ilk derece mahkemesince; alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile bu yöndeki istemin reddine karar verilmesi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 23.09.2019 tarih ve 2018/2453 E. - 2019/1460 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, ... 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 27.09.2018 tarih ve 2017/1132 E. - 2018/548 K. sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 09/07/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.

KARARI YAZDIR


Aşağıdaki arama terimleri ile ilgili kararlara etiketlere tıklayarak ulaşabilirsiniz :
bono keşideci imza lehtar ağır kusur tazminat para cezası
Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları