MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastral parselin ihyası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 07.05.2019 gün ve 2016/9751 Esas, 2019/4057 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan çekişme konusu 1006 m2'lik bölümün imar uygulaması sırasında kamu alanında kullanılmak üzere terkin edildiğini, daha sonra Hazine adına sicil kaydı oluşturulmadan 5592 ada 10 parsel numarası ile ihdasen ... Büyükşehir Belediyesi adına tescil edilerek imar uygulamasına tabi tutulduğunu, dayanak imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, 1006 m2'lik bölümün tapusunun iptali ile Hazine adına tesciliyle tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanmasını istemiştir.
Mahkemece, ... Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden açılan davanın reddine dair verilen ilk karar, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 07.04.2011 tarihli, 2011/1299 Esas - 4001 Karar sayılı bozma ilamı ile infaza elverişli hüküm kurulmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ... Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden açılan davanın reddine dair verilen karar, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 24.01.2013 tarihli, 2012/12644 Esas - 2013/722 Karar sayılı bozma ilamı ile dava konusu taşınmazın 775 sayılı Yasa'nın 3/2. maddesi uyarınca belediyeye devri gereken yerlerden olup olmadığı hususunda araştırma ve inceleme yapılması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu mahkemece, dava konusu taşınmazda mevcut tapu kayıtları ve imar durumuna göre davacının talebi doğrultusunda bir işlem yapılması halinde verilecek kararın uygulanması işleminin infaz kabiliyetinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın temyizi üzerine Dairemizin 07.05.2019 tarih, 2016/9751 Esas, 2019/4057 Karar sayılı ilamı ile "....Dava konusu alanın hangi tarihte belediye veya mücavir saha içerisine alındığının belirlenmesi, dava konusu alana ilişkin kadastral pafta ile ilk ve ikinci imar uygulamasıyla konumlarını gösterir imar krokileri getirtilerek şuyulandırma işlemleri öncesi ve sonrası niteliklerinin (ilk uygulama ve ikinci uygulama öncesi ve sonrası nitelikleri, nereden ihdas ile oluşturulduğu, vs) şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, 775 sayılı Yasanın mülga 3. maddesinin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin, başka bir ifadeyle dava konusu taşınmazın belediyeye devri gereken yerlerden olup olmadığının net bir şekilde saptanması, ondan sonra toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken hükmüne uyulan bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeden, noksan soruşturmayla yetinilerek verilecek kararın infaz kabiliyetinin olmadığı gerekçesiyle yazılı olduğu üzere davanın reddine dair hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Davalı ... belediyesi vekili, karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir.
Eklenen bu hükme göre, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında yapılmış imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle; davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değerinin ödeneceği belirtilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, eklenen bu hüküm uyarınca idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden, imar parselinin kadastral parsele ihyasına yönelik dava konusu talebin, kanun değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi için kararın bozulması gerektiğinden davalı ... Belediyesi vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin, 07.05.2019 tarih, 2016/9751 Esas, 2019/4057 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına ve hükmün belirtilen gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... belediyesi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 07.05.2019 tarih, 2016/9751 Esas, 2019/4057 Karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA, yukarıda belirtilen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 01.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.