Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davacı ve davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye edilen taşınmazın ihtiyaca tahsis edilmeyip üçüncü kişiye kiralanmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
) Hüküm temyiz isteminde bulunan davacı vekiline 06/05/2014 tarihinde tebliğ edilmiş ve temyiz dilekçesi sekiz günlük yasal süre geçtikten sonra 20.05.2014 tarihinde verilmiş olduğundan davacı vekilinin temyiz isteminin süresinde olmaması nedeni ile REDDİNE,
) Davalılar vekilinin temyiz istemine gelince;
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin davalılara ait işyerinde kiracı iken davalılar tarafından işyeri ihtiyacı nedeni ile gönderilen ihtarname üzerine tahliye davasına sebebiyet vermemek için kiralananı tahliye ettiğini, yeni kiraladığı işyerine çeşitli masraflar yaptığını, ayrıca işyerinin değişmesi nedeni ile nakliye masrafı olduğunu, yeni işyerinin konumu nedeni ile mesafe farklılığından dolayı işyerine gelen malzemenin de nakliye masrafının arttığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile toplam 12540,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalılar vekili ise davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece Türk Borçlar Kanununun 355/1 maddesine aykırı davranan davalılardan bir yıllık kira bedeli olan 5940,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Dava 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 355. maddesi gereğince açılan tazminat davasıdır. Belirtilen yasa hükmüne göre kiraya veren ihtiyaç sebebiyle kiralananın boşaltılmasını sağladığında, haklı sebep olmaksızın, kiralananı üç yıl geçmedikçe eski kiracısından başkasına kiralayamayacağı düzenlenmiş olup benzer düzenleme mülga 6570 sayılı yasanın 15. Maddesinde de bulunmaktadır. Yasa ile kiralananın tahliyesi için dava açılması ve tahliye davasında verilecek olan kiralananın tahliyesine dair hükmün ilamlı icra yolu ile infazı sonucunda kiralananın tahliye edilmesi hali öngörülmüştür. Anılan maddenin gerekçesinde de bu husus, kiralayanın kanunda öngörülen sebeplerden birine dayanarak aldığı mahkeme kararını uygulatmak suretiyle kiracının kiralanandan tahliyesinin sağlanması, şeklinde belirtilmektedir. Eldeki davada davacı, davalılar tarafından gönderilen ve kiralananın işyeri ihtiyacı nedeni ile tahliyesi isteğini içeren ihtarname üzerine herhangi bir mahkeme kararı ve icra işlemi olmadan, taşınmazı kendi rızasıyla tahliye etmiştir. Davacı kiracının anılan madde hükmünden yararlanabilmesi için kiralananın mahkeme kararı ile tahliye edilmesi gerekir. Bu nedenle maddi tazminat isteminin reddi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:
Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin süresinde olmayan temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 02.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KARARI YAZDIR