Davacı banka tarafından ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine 2014 yılının Haziran dönemi için tahakkuk eden kaynak kullanımı destekleme fonu ve hesaplanan gecikme faizinin kaldırılması ve ödenen tutarın yasal faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Satış ve Dağıtım Anonim Şirketinin … N.V ile ''Kredi ve Teminat'' sözleşmesi akdettiği ve geri ödeme vadesi olarak 1 yıl 1 haftanın belirlendiği, 12/06/2012 tarihinde de kredinin kullanıldığı, daha sonra 20/06/2013 tarihinde ilk kez ve 20/06/2014 tarihinde ikinci kez vadenin temdit edildiği, bunun dışında kredi kapatma tarihi olan 19/06/2015 tarihine kadar sözleşmede hiçbir değişikliğin yapılmadığı, akabinde 12/05/1988 tarih ve 88/12944 sayılı kararnameye ilişkin Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Hakkında 6 Sıra No'lu Tebliğ'de ortalama vadesi 1 yılın üzerinde olan yurtdışı kredilerinde kaynak kullanımı destekleme fonu kesintisi uygulanmayacağının düzenlendiği ve temdit sözleşmelerinin de yeni bir sözleşme olmadığından bahisle kredinin kapatılmasına aracılık eden … Anonim Şirketinin sorumlu sıfatıyla ihtirazi kayıtla kaynak kullanımı destekleme fonu beyanında bulunduğu, olayda, kredinin kullanım tarihi olan 12/06/2012 tarihinde 12/05/1988 tarih ve 88/12944 sayılı kararnameye ilişkin söz konusu Tebliğ'de yer alan ortalama vadesi 1 yılın üzerinde olan yurtdışı kredilerinde kaynak kullanımı destekleme fonu kesintisi uygulanmayacağına ilişkin düzenlemenin yürürlükte bulunduğu, yapılan kredi sözleşmesinin de 1yıl 1 hafta süreli olduğu, sonrasında yapılan temdit sözleşmelerinin de yeni bir sözleşme mahiyetinde olmadığı, sözleşmelerde temdit ile birlikte yeni düzenlemeler yapılmadığı yalnızca vade uzatımı yapıldığının görüldüğü, dolayısıyla yürürlükteki mevzuat uyarınca anılan fona tabi olmayan davacılar adına yapılan tahakkukta hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle tahakkuk eden kaynak kullanımı destekleme fonu ve hesaplanan gecikme faizi kaldırılmış, ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile iadesine hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Bankalar ve finansman şirketleri dışında Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışından sağladıkları ortalama vadesi asgari 1 yıl ve daha fazla olan döviz ve altın kredilerine ilişkin kaynak kullanımı destekleme fonu istisnasının 02/01/2013 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırıldığı, düzenleme ile ortalama vadesi 3 yıl ve üzeri döviz ve altın kredilerinde kesinti yapılmayacağının belirlendiği, somut olayda istisnanın uygulanmasına olanak bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… Satış ve Dağıtım Anonim Şirketinin … N.V ile ''Kredi ve Teminat'' sözleşmesi akdettiği ve geri ödeme vadesi olarak 1 yıl 1 haftanın belirlendiği, 12/06/2012 tarihinde de kredinin kullanıldığı, daha sonra 20/06/2013 tarihinde ilk kez ve 20/06/2014 tarihinde ikinci kez vadenin temdit edildiği, bunun dışında kredi kapatma tarihi olan 19/06/2015 tarihine kadar da sözleşmede hiçbir değişikliğin yapılmadığı, akabinde 12/05/1988 tarih ve 88/12944 sayılı kararnameye ilişkin Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Hakkında 6 Sıra No'lu Tebliğ'de ortalama vadesi 1 yılın üzerinde olan yurtdışı kredilerinde kaynak kullanımı destekleme fonu kesintisi uygulanmayacağının düzenlendiği ve temdit sözleşmelerinin de yeni bir sözleşme olmadığından bahisle kredinin kapatılmasına aracılık eden … Anonim Şirketinin sorumlu sıfatıyla ihtirazi kayıtla kaynak kullanımı destekleme fonu beyanında bulunması üzerine kaynak kullanımı destekleme fonu tahakkuk ettiği ve gecikme faizi hesaplandığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasında, görev dışında bir işe bakılmış olması bozma nedenleri arasında sayılmıştır.
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un 5. maddesinin (1) işaretli fıkrasında, idare mahkemelerinin, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştay'da çözümlenecek davalar dışındaki iptal davalarını ve tam yargı davalarını çözümlemekle görevli olduğu belirtildikten sonra, aynı kanunun 6. maddesinde de vergi mahkemelerinin, genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları ve bu konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un uygulanmasına ilişkin davalar ile diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bünyesinde kurulan ve 01/01/2002 tarihi itibarıyla kaldırılmakla birlikte 4684 sayılı Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca tahsiline devam olunan, teşviki öngörülen yatırımlar ile ihtisas kredilerinin kapsamını oluşturduğu kaynak kullanımı destekleme fon kesintilerinin dayanağını 4389 sayılı Bankalar Kanunu ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararı oluşturmaktadır.
12/05/1988 tarih ve 88/12944 sayılı kararnameye ilişkin Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Hakkında 6 Sıra No'lu Tebliğ'de ortalama vadesi 1 yılın üzerinde olan yurtdışı kredilerinde kaynak kullanımı destekleme fonu kesintisi uygulanmayacağının düzenlendiği ve temdit sözleşmelerinin de yeni bir sözleşme olmadığından bahisle kredinin kapatılmasına aracılık eden … Anonim Şirketinin sorumlu sıfatıyla ihtirazi kayıtla kaynak kullanımı destekleme fonu beyanında bulunduğu, söz konusu ihtirazi kayıtla beyana dayanılarak tahakkuk eden kaynak kullanımı destek fonu ve gecikme faizinin kaldırılması ve ödenen tutarın yasal faiziyle birlikte talep edildiği olayda, kaynak kullanımı destekleme fonu kesintisinin, vergi, resim harç veya benzeri mali yüküm olmadığı ve vergi ile bir bağlantısı bulunmadığından, 2576 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca genel görevli olan idare mahkemesinin görevinde olan uyuşmazlığın vergi mahkemesince incelenerek sonuçlandırılmasında yasaya uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle,
1. ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 28/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KARARI YAZDIR