Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu Mete hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak amacıyla dava konusu şirket hisselerini diğer davalı ...’a devrettiğinden bu tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararı Dairemizin 09.10.2018 gün ve 2015/8653 Esas-2018/8820 sayılı kararı ile bozulmuş, davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş, yeniden yapılan inceleme sonunda:
Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
1-Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme isteklerinin reddi gerekmiştir.
2-Karar düzeltme aşamasında davalılar vekili, davacı bankanın iflasına karar verildiğini ve taraf sıfatının kalmadığını belirtmiştir.
İflasın açılması, iflas masasına giren mal ve haklarla ilgili bilûmum hukuk davalarını acele olanlar istisna olmak üzere ikinci alacaklılar toplanmasından 10 gün sonraya kadar durdurur. Bu hükmün amacı, iflasın açılması ile tasarruf yetkisi kısıtlanıp yerini iflas idaresi alan alacaklının açtığı davaları devam ettirmekte fayda olup olmadığını tespit bakımından iflas idaresine imkan sağlamaktır. İflas idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını tespit edebilmek için, ilk önce iflas organlarının teşekkül etmesi ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerekir. İşte bu nedenle, İİK'nın 194. maddesine göre hukuk davalarının iflasın açılması ile belli bir süre için durması kabul edilmiştir.
Somut olaya gelince, UYAP kayıtlarından davacı şirketin İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.11.2017 tarih, 2017/41 Esas 2017/942 Karar sayılı ilamı ile iflasına karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf istemini red ettiği ve Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 27.01.2020 tarih 2018/1539 Esas 2020/496 Karar sayılı ilamı ile Onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece, bir ara kararı ile davanın ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonraki bir tarihe kadar durmasına karar verilmesinin gerekip gerekmediği, ayrıca TBK'nun 513 hükümleri gereğince iflasın açılması ile vekilin temsil ve vekalet görevi sona ermiş olması karşısında mahkemece iflas idaresinin usulüne uygun tebligatla davadan haberdar edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra ve davayı devam edip etmeyeceği netleştirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
Bu nedenlerler davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin kısmen kabulü ile 09.10.2018 tarihli bozma ilamımıza bu gerekçenin birinci bent olarak yazılmasına, bozma ilamındaki 1. bendin 2. bent ve Kabule göre, 2. bendin 3. bent olarak değiştirilmek sureti ile bozma gerekçesinin düzeltilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin diğer karar düzeltme isteğinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 09.10.2018 tarihli bozma ilamımıza yukarıda belirtilen gerekçenin birinci bent olarak yazılmasına, bozma ilamındaki 1. bendin 2. bent ve kabule göre, 2. bendin 3. bent olarak değiştirilmek sureti ile bozma gerekçesinin düzeltilerek
hükmün BOZULMASINA, tashihi karar peşin harcın karar düzeltme isteyen davalılar ... ve ...'e geri verilmesine 08.07.2020 tarihinde karar verilmiştir.
KARARI YAZDIR