Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı vekili dava dilekçesinde belirttiği sebeplerle; tarafların evliliklerini sürdürmelerinin imkânı kalmadığını belirterek, boşanma protokolü gereğince boşan maya karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı 24/09/2019 tarihli duruşmadaki beyanında; davacı ile boşanma konusunda anlaştıklarını, açılan boşanma davasını kabul ettiğini, davacıdan tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevi tazminat, çeyiz, ziynet, katkı payı, katılma alacağı, değer artış payı taleplerinin bulunmadığını, müşterek çocuklardan Muhammed Emin'in düğün masraflarını karşıladığını, müşterek çocuk Müzeyyen'e eğitimi devam ettiği için aylık 500 TL ödemeyi kabul ettiğini, protokol altındaki imzanın kendisine ait olduğunu belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarına, taraflar kendileri için karşılıklı olarak nafaka, tazminat, çeyiz, ziynet eşyası, ev eşyası, katkı payı, katılma alacağı, değer artış payı ve yargılama gideri talep etmediklerinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle; yerel mahkeme kararı sonrasında pişman olduklarını, evliliği sürdürmek istediklerini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında;
Dava ve uyuşmazlık boşanmaya ilişkindir.
Anlaşmalı boşanma yönünden oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın malî sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu hâlde davacının gerçek beyanının belirlenmesi ile çıkacak sonuca göre boşanma davasının "feragat veya çekişmeli boşanma" (TMK'nun 166/1-2) olarak görülüp sonuçlandırılması gerekir.
Mahkemece davacının boşanmaya kararlı olduğunun tespiti halinde; taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle;
1-Davacının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile ANKARA 11. AİLE MAHKEMESİ'nin 24/09/2019 tarih, 2019/367 Esas, 2019/733 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde işlem yapılmak üzere mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının, karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde yatırana iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Dairemiz kararının tebliğ ve harç tahsil işlemlerinin, 7035 sayılı Kanunla değişik HMK'nın 359/3.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK 'nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.24.01.2020