Taraflar arasında görülen davada Kahramanmaraş 4. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 22.02.2018 tarih ve 2015/693-2018/63 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı; yetkili servise tamir için gönderdiği diz üstü bilgisayarının altının çizik olması nedeniyle teslim alınmadığını, kargonun geri geldiğinde kırığın büyüdüğünü, bu hususta tutanak tutulmadığını, davalı çalışanlarının kusuru kabul etmediklerini, hasara uğrayan bilgisayar içerisinde özel belgelerinin olduğunu, maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek maddi ve manevi haklarının tarafına verilmesini talep ve dava etmiş, bozma ilamı sonrasında sunulan 15.01.2016 tarihli dilekçeyle 1.700,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; görev ve yetki itirazında bulunarak hasarın taşıma sırasında oluştuğuna dair tespitin yapılmadığını, müvekkilinin sorumlu olmadığını, sorumlu olsa bile bu sorumluluğun sınırlı olduğunu, ambalajlamada müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, eşyanın hasarlı olarak teknik servise gönderildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davalıya ve vekiline dava konusu kargoya ilişkin belgelerin gönderilmesinin, aksi halde ortaya çıkan ayıbın taşıma sırasında meydana geldiğinin kabul edileceğinin ihtar edildiği, davalı tarafça verilen cevapta kargoya ilişkin evrakların bulunamadığının belirtilerek ekran görüntülerinin gönderildiği, teslim alındı belgesine göre 24.01.2014 tarihinde davacıya ait bilgisayarın davalıya teslim edildiği, dava konusu bilgisayarın servis tarafından kabul edilmediği, bilgisayarın davacıya iadesi sırasında davacının iadeyi kabul etmediği, dava konusu bilgisayarın bedelinin 1.688.- TL olduğu, bilgisayarın hasarlanması nedeniyle davalının sorumlu olduğu, dava konusu bilgisayarın fatura bedelinin 1.688,00 TL olduğu, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturmamak için 1.700,00 TL üzerinden hüküm kurulduğu, manevi zararın ispat edilemediği gerekçesiyle 1.700,00 TL maddi tazminatın tahsiline, manevi tazminata yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-) Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup mahkemece, dava konusu eşyanın hasarlanmasından davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 880. maddesi uyarınca taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır. Eşyanın hasara uğraması hâlinde, onun taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız değeri ile hasarlı değeri arasındaki fark tazmin edilir. Zararı azaltmak ve gidermek için yapılacak harcamaların birinci cümleye göre saptanacak değer farkını karşıladığı karine olarak kabul edilir. Bu durumda mahkemece, bu hükümler gereğince, davacının bilgisayarının arızalı olarak davalıya teslim edildiği de göz önüne alınarak, bu vasıflardaki bilgisayarın değerinin tespiti yönünde bir inceleme yapılması ve TTK’nın 882. maddesi uyarınca da davalının sınırlı sorumlu olduğu gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, belirtilen esaslar çerçevesinde değerlendirme yapılmaksızn yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3-) Ayrıca, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, ancak kendisini vekille temsil eden davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemiş olup, mahkemece, karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/3. maddesi uyarınca davalı taraf lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu yönde bir karar verilmemesi de doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 20/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
kaynak:(www.corpus.com.tr)
KARARI YAZDIR