Dava konusu istem : ... İli, ... Belediye Başkanlığında 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca sözleşmeli ekonomist olarak görev yapan davacının, 31/12/2016 tarihinde sona erecek olan hizmet sözleşmesinin yenilenmeyeceğinin bildirilmesine ilişkin 07/11/2016 tarih ve 834 sayılı işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal ve özlük haklarının faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile; davalı idarenin personel giderlerinin, 2016 yılı bütçe gelirlerinin yüzde otuzunu aştığı ve bu durumda fedakarlığın, hizmetine en az ihtiyaç duyulan kadroda çalışan personelden başlanarak yapılabileceği, hizmetine ihtiyaç bulunmadığı bildirilen davacının sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu ... İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, 2010 yılından bu yana davalı idare bünyesinde çalıştığı ve görevinde başarısızlığının söz konusu olmadığı, yıllık toplam personel giderlerinin, bir önceki yılın bütçe gelirlerinin yüzde otuzunu aştığı gerekçesiyle 2016 yılının Şubat ayında sözleşmesinin feshedildiği, bu işlemin iptali istemiyle açmış olduğu davada verilen yürütmeyi durdurma kararı üzerine yeniden göreve başlatıldığı, daha sonra davanın iptal ile sonuçlandığı ancak davalı idare tarafından bu sefer de aynı gerekçeyle sözleşmesinin yenilenmediği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
... Belediye Başkanlığında 2010 Aralık - 2013 Aralık döneminde taşeron işçi, 2014 Ocak - 2016 Aralık döneminde ise sözleşmeli ekonomist olarak görev yapan davacının, 5393 sayılı Kanun'un 49. maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca, belediyenin personel giderlerinin, bir önceki yıl bütçe gelirlerine oranının %30'un üzerinde olduğu ve hazırlamış olduğu ekonomik raporların yeterli görülmediğinden bahisle 2017 yılına ilişkin hizmet sözleşmesinin yenilenmeyeceği kendisine bildirilmiş, bakılan dava, bu işlemin iptali ve yoksun kalınan parasal ve özlük haklarının ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun "Norm Kadro ve Personel İstihdamı" başlıklı 49. maddesinin üçüncü fıkrasında; "Belediye ve bağlı kuruluşlarında, norm kadroya uygun olarak çevre, sağlık, veterinerlik, teknik, hukuk, ekonomi, bilişim ve iletişim, plânlama, araştırma ve geliştirme, eğitim ve danışmanlık alanlarında avukat, mimar, mühendis, şehir ve bölge plâncısı, çözümleyici ve programcı, tabip, uzman tabip, ebe, hemşire, veteriner, kimyager, teknisyen ve tekniker gibi uzman ve teknik personel yıllık sözleşme ile çalıştırılabilir. Sözleşmeli personel eliyle yürütülen hizmetlere ilişkin boş kadrolara ayrıca atama yapılamaz. Bu personelin, yürütecekleri hizmetler için ihdas edilmiş kadro unvanının gerektirdiği nitelikleri taşımaları şarttır. Bu fıkra uyarınca sözleşmeli olarak istihdam edileceklere ödenecek net ücret, söz konusu kadro unvanı için birinci derecenin birinci kademesi esas alınmak suretiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na göre tespit edilecek her türlü ödemeler toplamının net tutarının yüzde 25 fazlasını geçmemek üzere belediye meclisi kararıyla belirlenir. Genel hükümlere göre birinci dereceden kadro ihdas edilemeyen kadro unvanları için ise o kadro unvanından ihdası yapılmış en yüksek kadro derecesinin birinci kademesi esas alınır ve yapılacak ödemenin azami tutarı yukarıda belirtilen usûle göre tespit olunur. Bu fıkra hükümlerine göre çalıştırılacak personel için İçişleri Bakanlığı unvanlar itibarıyla sınırlama getirebilir." hükmü bulunmaktadır.
Anılan maddenin sekizinci fıkrasında ise; "Belediyenin yıllık toplam personel giderleri, gerçekleşen en son yıl bütçe gelirlerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na göre belirlenecek yeniden değerleme katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarın yüzde otuzunu aşamaz. Nüfusu 10.000'in altında olan belediyelerde bu oran yüzde kırk olarak uygulanır. Yıl içerisinde aylık ve ücretlerde beklenmedik bir artışın meydana gelmesi sonucunda personel giderlerinin söz konusu oranları aşması durumunda, cari yıl ve izleyen yıllarda personel giderleri bu oranların altına ininceye kadar yeni personel alımı yapılamaz. Yeni personel alımı nedeniyle bu oranın aşılması sebebiyle oluşacak kamu zararı, zararın oluştuğu tarihten itibaren hesaplanacak kanunî faiziyle birlikte belediye başkanından tahsil edilir. Personelin her türlü alacakları zamanında ve öncelikle ödenir.
" hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49. maddesinde öngörülen; belediyelerin yıllık toplam personel giderlerinin, gerçekleşen en son yıl bütçe gelirlerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na göre belirlenecek yeniden değerleme katsayısı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarın yüzde otuzunu aşamayacağı ve yıl içerisinde aylık ve ücretlerde beklenmedik bir artışın meydana gelmesi sonucunda personel giderlerinin söz konusu oranları aşması durumunda cari yıl ve izleyen yıllarda personel giderleri bu oranın altına ininceye kadar yeni personel alımı yapılamayacağına ilişkin düzenlemenin, ilgili oranlar aşıldıktan sonra idare tarafından yeni personel alımının yapılmamasına ilişkin olduğu, bu düzenlemenin mevcut personelin görevine son vermek ya da sözleşmesini yenilememek suretiyle dengenin sağlanmasını öngörmediği, davacının görevinde yetersiz veya başarısız olduğuna ilişkin yeterli ve somut bir tespit bulunmaması ve hizmetine ihtiyaç duyulmadığının somut bilgi ve belgelerle ortaya konulamaması hususları da gözönüne alındığında, davacının hizmet sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin dava konusu işlemin haklı bir nedene dayanmadığı, bu nedenle de hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmaktadır.
Bu itibarla, davanın reddine yönelik ... İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine yönelik İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere) 06.02.2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Bölge İdare Mahkemesince verilen kararın hukuka ve mevzuata uygun olduğu sonucuna varıldığından, davacının temyiz isteminin reddedilmesi gerektiği görüşüyle Daire kararına katılmıyoruz.