Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, failin kendisinin veya başkasının yararına olarak zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunması veya bu devir olgusunu inkar etmesi gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde nitelikli hali oluşmaktadır.
Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde ;
Suç tarihlerinde Şırnak Valisi olan ve Şırnak İli ve İlçelerini Geliştirme Vakfı'nın başkanlığını yapan sanığın vakfa ait Vakıfkent konutlarının kalorifer kazanları ve konutlar içindeki perde betonu inşaatı ihalesi ile Şırnak ili ve ilçelerindeki içme suyu sondaj işleri ihalesini mevzuata aykırı yaparak vakfı zarara uğrattığından bahisle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan yapılan yargılama neticesinde vakıfların özel hukuk tüzel kişisi olması nedeniyle 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'na tabi olmaması nedeniyle ihalelerde usulsüzlük bulunmadığı ve sanığın vakfı zarara uğratarak atılı suçu işlediğine dair delil bulunmadığının bilirkişi raporundan da anlaşıldığı gerekçesiyle kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 31/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
(www.corpus.com.tr)
KARARI YAZDIR